Tepebaşı Belediyemizin düzenlediği “Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu” Eskişehir klasiği olmuş bir sempozyumdur. Ahmet Ataç’ın belediye başkanı olduktan kısa süre sonra başlattığı bir projedir. 1999 yılından bu yana bir beş yılı saymazsak, Ataç kesintisiz projeyi hayata geçiriyor. Geçen yıl ise projesi küresel salgın engelledi. Salgın dünya çapında pek çok önemli projeyi engelledi.
İkinci Dünya Savaşında Alman Uçaklarının Avrupa’nın çeşitli kentlerini bombalarken, Avrupalılar tiyatro, opera, senfoni orkestralarının konserleri gibi etkinliklerin devam ettiği ile övünürler. Ancak, küresel salgın Hitlerin saldırıların durduramadığı konser, opera ve tiyatro ile sinemaların kapılarına kilitleri vurdurdu. Tepebaşı da geleneksel etkinliklerine ara verdi. Dileğimiz 4. dalga gibi dalganın çıkmaması ve her şeyin yerli yerine oturmasıdır.
ESKİŞEHİR SANATI DALGA DALGA
Tepebaşı Belediye Başkanımız Ahmet Ataç, toprağın öyküsünün yarım kalmaması için Karşıyaka ile Bodrum da iki sanatçının Eskişehir toprağını işleyerek, sanata dönüştürdüğü dün Eskişehir kamuoyu ile Türkiye kamuoyuna açıkladı. Eskişehir dışındaki internet siteleri de, Bodrum ile Karşıyaka’da gerçekleşen etkinliklere geniş yer verdiler. Sanata dönüşen Eskişehir toprağı Türkiye ve dünya turizminin merkezîlerinde sanatseverlerle buluşacak. Bu durum aynı zamanda Eskişehir’in tanıtımına da büyük katkı sunacaktır. Eskişehir’e hem daha çok turist gelmesine hem de yatırımlarda Eskişehir’in tercih edilmesine neden olacaktır.
ESKİŞEHİR’İ FARKLI YAPIYOR
Türkiye’de Eskişehir, ekonomisi, havacılık ve demiryolu şehri olması veya kültür ve turizm şehri olarak giderek, daha büyük ilgi görüyor. Tepebaşı Belediyesi ve Ahmet Ataç’ın sanata katkıları elbette Pişmiş Toprak ile sınırlı değildir. Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu kapsamında yapılan sanat eserlerinin tümü orijinal ve değer biçilemeyen eserlerdir. Tepebaşının parklarını süslüyor.
Yine, Tepebaşı Belediye Başkanımız yıllar önce Eskişehir toprağından yaptırdığı Mustafa Kemal Atatürk ve Nazım Hikmet’in büstünü Küba’nın Havana şehrindeki en büyük parka dikti. Küba’da yabancı devlet adamı olarak sadece Atatürk’ün heykeli vardır. Onu da hatırlatayım.
![]() |
Ölüm, felaketler gibi olaylar insanlar tarafından ünlü şairlerin şiirleri ile anlatılmaya çalışılır. Ama bizde ve tüm dünyada en az satan şiir kitaplarıdır. Önceki gün kayınvaliden Fadime Yayla’yı yitirdik. Köy Enstitülerinin ilk mezunlarından olan kayınpederim Ali Yayla tam 12 yıl önce hayatını kaybetmişti. Kayınvalidemi de Doğançayır mezarlığında onun yanında toprağa verdik. Doğançayır Belediyesinin ilk kurucusu ve ilk Doğançayır Belde belediye başkanı Köy Enstitülü Aslan Afacan’ın vasiyeti vardı. Öldüğünde Ali Yayla’nın yanında toprağa verilmek istenmişti. Mezarlığın en tepe yerinde ikisinin mezarının yanına kayınvalidem Fadime Yayla içinde bir mezar kazıldı. Onlara komşu mezar yeri de onun mezar yeri oldu. Doğançayır köy mezarlığına 500 metre uzakta Yunanlıların Kurtuluş Savaşında şehit ettikleri 72 Doğançayırlı ile Nazım Hikmet’in temsili mezar yeri bulunuyor. Hemen mezarlığın üst tarafında köylülerin dağa çizdirdikleri dev Atatürk posteri var. Ayrıca, bu posteri ışıklandırdılar. Geceleyin geniş bir alandan görülüyor. Artık, Nazım’ın şiirlerinde söylediği gibi geceleri ay ışığının, gündüzleri güneşle birlikteler. Mekanları cennet olsun.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!