Dünyada yüz yılda bir görülebilen Küresel Salgın bu kez bize denk geldi. Şimdi, dünyada ortak düşman ilan edilen Korona Virüs ile tüm uluslar savaşıyor. Bizde Eskişehir’de savaşıyoruz. Savaşın ön cephesinde olanları sizlere haber ve yazılarımızla anlatmaya çalışıyoruz.
Dünyadaki pek çok kente göre Eskişehir’de hem Kovid-19 hastalığı taşıyan kişi sayısı az. Hem de üç hastanemizin sağlık çalışanları, kendi sağlıkları pahasına mücadeleyi sürdürüyorlar. Dün Dünya Hemşeriler günüydü. Ayrıca, güne ilham olan Florence Nightingale’in bu yıl 200. doğum yılıdır. Gün böylelikle daha da anlam kazandı.
Eskişehir’de de Kovid-19 hastalığı ile mücadele eden her yaştan hemşerimiz var. Eskişehir’deki sağlık çalışanları üç hastanede bine yakın hemşerimize sağlıklarına kavuşturmayı başardılar. Başarı öyküleri devam ediyor.
Bir süre önce bir çalışanın Kovid-19 virüsü taşıması nedeniyle felçli sakinleri dahil, sağlık açısından diğer huzurevlerine göre daha kötü durumdaki yaşlılar virüsün pençesine düştü. Bu huzurevi sakini yaşlılar, üç hastaneye paylaştırılarak tedavi altına alındı. Yaşlıların tümü var olan sağlık durumları nedeniyle hastanelerin yoğun bakımlarında tedavi görürken, başlarında sürekli hemşireler vardı.
YEMEKLERİNİ YEDİRDİLER
Huzurevinde normal şartlarda bile kendiişlerini tek başına göremeyen yaşlılar, hastanelerde yoğun bakım şartlarında nasıl tedavi gördüler? Doktor arkadaşımın anlattıklarını, Dünya Hemşireler Günü vesilesi ile anlatayım. Huzurevi sakinlerine personelin yaptığı hizmetleri yoğun bakımlarda hemşireler yapmışlar. Yemeklerini elleri ile yedirmişler. Altlarını ve genel temizliklerini yapmışlar. Geceleri yoğun bakımlarda iki hemşire kaldığını düşünün. Hemşirelerin ne şartlar altında çalıştıkları huzurevi örneğinde olduğu gibi ortaya çıkar.
Hemşirelerimiz ayrıca bu salgın ile savaşırken, ailelerinden de uzakta bulunuyorlar. Hemşireler her şart altında hastası ile ana şefkati içinde iletişim kurar. Birkaç gün önce televizyonlar gösterdi. Annesi Kovid-19 ile mücadele eden bir bebeğin karnını doyuran hemşire ninnisini de söylüyordu.
Hemşirelerin zor şartlar altında çalışması para ve pul ile de açıklanmaz. Zaten çok yüksek bir maaşta almıyorlar. Şartları iyileştirilmelidir. 100 bin hemşire açığı bulunduğu söyleniyor. 100 bin açık varsa, hemşirelerin daha özveri ile çalıştıkları görülür. Bu meslek aşkı ile izah edilebilir. Zaman kavramından uzak çalışan hemşeriler, hastasının iyileşmesi ile sevinirken, kaybından derin üzüntü duyan insanların mesleğidir.
Hemşirelik mesleğinin ne kadar önemli olduğu, dünya çapındaki salgında iyice ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 yılını “Dünya Hemşireler ve Ebeler Yılı” ilan etmesi de büyük önem taşıyor. Tüm hemşirelerin ve ebelerin günleri kutlu olsun.
![]() |
![]() |
11 Mayıs da komşumuz Bulgaristan’ın kutladığı ‘Kiril-Metodi’ günü var. Bu gün çeşitli etkinlikler düzenlenir. Atatürk, 11 Mayıs 1914 tarihinde Bulgaristan da görevli bir Osmanlı subayı olduğu sırada bu gün nedeniyle kıyafet balosuna davet edilir. Bugün Topkapı sarayında sergilenen Yeniçeri kıyafetini giyerek, kıyafet balosuna katılır. Balo da birinci gelir. Kıyafet gecesinin en iyi kostümü seçilir. Hâlbuki Atatürk bu kıyafeti ile yaklaşan dünya savaşında Bulgarlara Osmanlının yanında savaşa katılma çağrısında bulunmak için Yeniçeri kıyafeti giydiği anlaşılır. Kostüm gecenin en iyi kostümü seçilmiştir. Fotoğraf, İspanya'nın Bulgaristan Büyükelçisi'nin evinde çekilmiştir.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!