Atatürk’ün bu dünyadan ayrılmasından sonra yani, 10 Kasım 1938 tarihinden sonra, adım adım dünya emperyalist sistem ile uzlaşıldı. Her iktidara gelenin derdi, Türkiye’yi ‘Küçük Amerika’ yapmak oldu.
Bizim gibi ülkeler özellikle 1980’den sonra, çikita muzlar, Amerikan sigaraları ile buluşturuldu. Sadece yurtdışına çıkanların özel izinle aldığı dolar ve tabancı paralar, döviz bürolarında, bankalarda isteyene satılmaya başlanıldı. Neoliberallik, tam bağımsızlığın önüne geçti. Tam bağımsızlık fikrini hafızlardan silmeye çalışanlar, küreselleştiğimizi söylediler. Yani, artık hepimiz ulus devletimiz yerine dünya vatandaşı oluyorduk.
EMPERYALİZM KÂĞITTAN KAPLANDIR
Dün küreselleşmeyi ve liberal fikirleri sonuna kadar savunan bir arkadaşım,”Sen halıymışsın. Bak, Amerika bağımsızlığımızı ortadan kaldırmak istiyor. Melese bir papaz meselesi değil” dedi. Günümüzde insanlar emperyalizm ile mücadeleyi öğreniyorlar. Bugüne kadar emperyalist sistem içinde olmayı, küreselleşme ve dünya vatandaşı olmak olarak tanıyanlar, ülkemize yönelik saldırı ile emperyalizme karşı mücadelenin önemini öğrendiler. Bu arkadaşlar daha da gelişecekler. Emperyalizmin kâğıttan kaplan olduğunu ve yenilebileceğini öğrenecekler. Çünkü bu topraklarda yaşayanlar 50 yılı aşkın bir süredir, emperyalizmin baskısı ve hegemonyası altında yaşıyorlar. Hâlbuki bu yurttaşlarımızın ataları, dedeleri Çanakkale de, Kurtuluş savaşında emperyalistleri kâğıttan kaplan olduklarını ortaya çıkarmıştı. Onları yenmişti.
AVRASYA GALİP ÇIKACAK
ABD Türkiye merkezli Avrasya’ya karşı çok ciddi bir savaş başattı. 1989 yılında da Tayland ve Malezya merkezli Rusya’ya karşı bir savaş başlatmıştı. Amerika’nın ve Atlantik’in hedef tahtasında Rusya, Çin, İran ve Türkiye var. Dünyanın düğümünü bu 4 ülke çözecek. Herkes ABD’nin derdinin papaz olmadığını anladı. ABD, Avrasya’da Çin’in lokomotif olacağı bir birliğin oluşmasından korkuyor. Almanya ve İngiltere gibi ülkeler de bugün Amerika ile bağlarını kopararak, Avrasya’da yerlerini alıyorlar. Irak da, Suriye’de yenilgi ABD’yi korkutuyor.
YÜKSEK TEKNOLOJİ
Avrasya’dan yükselen, Yapay Zeka, Kuantum bilgisayarlar, Sibernetik ve Robot teknolojileri, Uzay ve havacılık teknolojileri, Yüksek teknoloji nakliye sistemleri, Modern demiryolları ve taşımacılık malzemeleri, Yeni enerji teknolojileri, Elektrikli arabalar, Enerji ve Tarımda yeni sistemler ve malzemeler ile son olarak Biyo ilaç ve Genetik araştırmalarını içeren yeni sağlık teknolojileri ABD’yi korkutuyor. ABD Başkanı Trump, tüm bu sektörlerde Çin'e 200 milyar dolarlık gümrük engelleri çıkardı. Türkiye’ye başta alüminyum olmak üzere ek vergiler koydu. İran’a ambargo konuldu. Türkiye'ye dolar operasyonu başlatıldı.
TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDEKİ FIRSAT
Amerikalı eski Hazine Müsteşarı ve ekonomist Paul Craig Roberts şu tespitleri yapıyor:”Rusya'nın tüm aşağılama ve horlanmaya karşın hala NASA'ya roket motoru vermeyi sürdürüyor. Rusya isterse Avrupa'yı doğalgaz ile diz çöktürebilir. ABD'nin hiç bir şekilde enerjide Rusya'nın yerini alamaz.
Çin, Apple türü Amerikan firmalarını millileştirme kararı alacak. Amerika’nın dev şirketleri Amerikan hükümetini yaptırımlardan vaz geçirmek için dize getirecektir. ABD Çin’in elindeki dolarları almak için yabancı para birimi basamayacak. Dolar dibe vuracak, Venezuela Bolivarı'ndan farksız olarak hak ettiği yeri bulacak. Rusya ve Çin’in bir araya gelerek, Türkiye'ye ticaret ve finans imkânı sunması halinde ki özellikle Çin'in Türk lirası alıp kurları yeniden normale getirme şansı da varken, Ankara'nın yanına bir de İran'ın eklenmesinin ABD'nin ticaret savaşında kesin hezimeti anlamına geliyor”
7 Eylül'de İstanbul'da düzenlenecek Türkiye, Rusya, Almanya ve Fransa'nın katılacağı İran Zirvesi mesela pek çok soruya cevap verecektir. Avrasya yükselişe geçti. Emperyalizmin kâğıttan kaplan olduğu gerçeğini herkes öğrenecektir.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!