Katılımcılık, demokrasi gibi laflar çok kullanılır. Ancak, bu tür laflar hep havada kalır. Partilerde listeler birileri tarafından yapılır, seçime girilir. Listelerde kendisine iyi yer bulanların aklına demokrasi gelmez. Listeye giremeyenler, partilerinde demokrasi olmadığını söyler. Bu kez tersine çalışmaya başlar. Bir daha ki seçimde kartlar yeniden karılır.
Türkiye’de siyasi partilerin üst düzey yöneticileri, liderlerinin hiçbiri siyasi partiler ve seçim kanunlarını yeniden düzenlemesini istemiyor. Ancak, demokrasi ve katılımcılıktan herkes bahsediyor. Sonuçta, aynı daire içinde dönüp duruluyor. Bir seçim başka bir seçimi kovalıyor. Mesela, genel seçim için önümüzdeki pazar günü oy kullanacağız. Daha sonraki yerel yönetimlerdeki seçimlere kadar siyasi partiler ve seçim kanunundaki yeni düzenlemeleri unutacağız.
ADAY NE YAPSIN?
Siyasi partiler kanununda düzenleme yapılmadığı için, seçime girilen milletvekili listelerini partinin üst düzey yönetimi yapıyor. Birkaç kişi oturuyor, bütün Türkiye’nin milletvekili aday listelerini yapıyor. CHP’de bir de Eskişehir faktörü var. CHP’de Türkiye listelerini birkaç kişi yaparken, Eskişehir’deki listeyi bir kişi yazarak, genel merkeze yolluyor. Genel merkezdeki liste yapıcıları da, Eskişehir’den gelen pusula şeklindeki listeyi genel merkez listesine ilave ediyor. Yıllardır Eskişehir’deki durum bunu gösteriyor. Parti tabanında arka sıraya itiraz etmeyecek, kişilerde partiyi temsil ediyor gibi gösterilerek arka sıralara serpiştiriliyor.
CHP’DE İŞLEMİYOR
Her parti gazeteciler için ilişkileri sağlıklı yürütmek için vatsaptan mesaj hattı açtı. Seçime gidilirken, partiler bu hattı sağlıklı bir biçimde kullanıyor. CHP’de ise bazı toplantılara gazeteciler mesaj atılarak çağrılıyor. Bazen de parti mesaj hattında değişiklik yapıyor. Gazetecilerin bazıları siliniyor ya da mesaj atmak unutuluyor. En çok iletişimcinin olduğu CHP’de böyle sıkıntılar yaşanabiliyor. Ya da yazdığı yazılar ya da haberler beğenilmeyen gazetecinin telefon numarası mesaj hattından siliniyor. Parti de bayramlaşma olacağı haber verilmeyen gazeteci kuruluşlarından İHA, meslektaşlarından bayramlaşma olacağını duyarak, gittiği CHP’de milletvekili adayı Sibel Yeşildal’ın eksik konuşmasına şahit oldu. İHA’nın görevli muhabiri de milletvekili adayının gelişi güzel konuşmasını haber yaptı. Türkiye’nin yayın kuruluşları habere ilgi gösterdi. Gazetecinin işi haberi yakalamaktır.
KONUŞMA YASAĞI KOYARDI
Eskişehir’de CHP listelerini yapan kişi benim tanımlamamla klan, eski seçimlerde listeye yazdığı adaylara gazete ve televizyon yasağı koyardı. Kendisi de televizyona çıkmazdı. Ya da, istediği, televizyon kanalına isimlerini bildirdiği kişilerle çıkardı. 1999 yerel seçimleri öncesinde Anadolu Üniversitesinin iki seçkin hocası ile kanal 26’da program yapıyordum. Belediye başkan adaylarına çeşitli sorular soruyorduk. O günden bu yana milletvekili listeleri de yazan Eskişehir’in klanını televizyona çıkaramamıştık. ‘onlar benim muhalifler’ diyerek, Kanal 26 ekranlarından bugün de olduğu gibi o günde uzak durmuştu. Cumhurbaşkanı adayı olmak için çaba gösteren bu kişi televizyonlardan uzak dururken, aday İnce her televizyon kanalına çıkmaya çalışıyor. CHP milletvekili adayına partide bir mikrofon uzattılar bak neler oldu. Belki de klan haklıdır. Medyadan uzak durmak gerekiyor.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!