Yeşiltepe mahallemizi böcekler basarken, Şirintepe mahallemizi ise sel bastı. İki mahalle halkı da imtihan veriyor. Yeşiltepe mahallesine böcekler, Konya’da gelmiş. Araştırmacılar, hububata dadanan süne zararlısına benzeyen böceklerin, Konya’ya da Arabistan’dan çöl tozları ile geldiğine inanıyorlar.
Eskişehir’deki böcekler Konya dışında İstanbul’un Sarıyer ilçesinde de görüldü. Hatta Sarıyer belediyesi de Eskişehir’den böcekler fotoğraflarını karşılaştırmak için istedi.
Sarıyer’de oturan ve bu konularla ilgili araştırma yapan bir araştırmacı ise Eskişehir’de böceklerle birlikte fare sayıda artış olup olmadığını da soruşturmaya başlamış. Yani, böceklerden yola çıkılarak başka bir yere ulaşılmak isteniyor. Eskişehir bölgesinin bazı kırsal alanlarında fare ve yılan nüfusunda artışta gözleniyormuş. İklimin dengesinin bozulması, Nisan ayında yağması gereken yağmurların Haziran ayında yağması sorunlara da neden oluyor. Böcekler aslında Yeşiltepe’nin sel baskınları Şirintepe’nin sorunu değil. Hepimizin sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Dünyada sıcaklıkların artması, gelecek yıllarda daha büyük felaketlerle karşılaşacağımızı bize bildiriyor. Bazılarımız ise yaşanan olumsuzluklarla ilgili olarak sadece belediyeleri suçluyoruz. Sorumluluk aslında hepimize, insanlığa düşüyor. Bazı sorunlar alt yapının yetersizliği ile anlatılamaz. Zor imtihanlar bizi bekliyor.
ZAMANIN KALDIRDILAR
Biz Eskişehir’de sel baskınları ve böceklerle uğraşırken, Norveç’in Kuzeyinde yer alan Sommaray da, halk yaşamlarında saat kullanımını ve saat ayarlı planlamayı kaldırıyor. Yani, Norveç’in bu bölgesinde yaşayanlar saatlerini ve zamanı ortadan kaldıracaklar. Sommaray adasında artık hiçbir şey zamana göre planlanmayacak.
Sommaray adası halkı konuyla ilgili şunları söylüyor: ”Dünyanın her yerinde insanlar stres ve depresyonla boğuşuyor. Bu durumun ortaya çıkmasında ise saatler büyük bir rol oynuyor. Zamanın olmadığı bir sistemle herkes hayatlarını tam anlamıyla yaşayabilecek. Amacımız 7/24 zaman esnekliği sağlamak. Gece 4'te çimleri mi biçmek istiyorsunuz, yapın gitsin. "Yaklaşık 300 kişilik ada nüfusu ise, düzenledikleri bir halk toplantısının ardından dünyanın ilk 'zamansız' bölgesini oluşturmak üzere yetkililere bir çağrı hazırladı.
YENER AĞBİNİN BAŞI SAĞ OLSUN
Yener Büyükerşen’in kentimizin kültür ve sanat hayatına önemli katkısı vardır. O tek kelime ile görülmeyen kahramandır. Yıllardır aynı yastığa baş koydukları eşi Nurhan Büyükerşen uzun zamandır hastalıkla mücadele ediyordu. Eşinin hasta olmasına rağmen Yener Büyükerşen, onu son nefesine kadar yaşamdan ve yanından ayırmadı. Nurhan Hanımı son yolculuğuna binlerce Eskişehirli uğurladı. Yener Büyükerşen ile aile fertlerine Mahmut Sami Ramazanoğlu Camiisi’nde ‘Taziyelerini bildirmek için’ uzun kuyruklar oluştu. Nurhan Hanım, Esentepe mezarlığında aile kabristanına defnedildi. Başta Yener Ağbi olmak üzere aileye başsağlığı dilerim. Nurhan Hanımın mekânı cennet olsun.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!