Kalabak Suyu, Eskişehir’in doğal kaynak suyu. Şişelenmesi de şehrimizde yapılıyor. Kalabak suya zorunlu zam başlıklı bir haber okuduk birkaç gün önce. Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (ESKİ), bu başlıkla bir duyuru yayınladı. 12 litrelik kalabak suyunun damacana fiyatının 1 Temmuz 2019 Pazartesi gününden itibaren 5,00 TL olacağı ilan edildi.
Bununla beraber, zorunlu zam başlıklı duyuru bu cümle ile sınırlı değildi. Yapılan zam hammadde, elektrik ve işçilik giderlerindeki artışlar ile gerekçelendiriliyordu. “Kalabak suyu, litre fiyatı 41 kuruş ile piyasadaki en ucuz sudur” cümlesi de ESKİ’den yapılan açıklamanın içerisinde yer alıyordu. Evet, zam var ama, zorunluyuz, mecburuz, zamma sebep biz değiliz, hala sizin için büyük fedakarlıklara katlanıyoruz diyordu birileri…
Biz de tam inanacaktık.
Ki…
Geçmiş tecrübelerimiz aklımıza geldi.
Acaba dedik?
Asfalt parası alırken üzerinde Vergi Mahkemesi’nin …. kararı ile alınmaktadır yazılı küçük şerit kağıtlar dağıtıyorlardı. “Biz almayacağız aslında. İstemiyoruz ama mahkeme kararını uygulamak zorundayız. Hangi mahkeme kararı, davayı kim açmış, neden açmış, açılan diğer davalar nasıl sonuçlanmış, diye sormayın. Takılmayın böyle ayrıntılara” diyorlardı.
Benzer bir “çerçeveleme” görünce. Acaba dedik…
Yapılan yüzde 43’lük zam sonrasında Vedat Celal ALP bey köşesinde, bir hesaplama yapmış örneğin.
“Bursa’dan gelen içme suyu, ev ve işyerlerine servis edildiği halde litresi 52 kuruştan satılıyor… Ve bu satıştan üretici firmanın yanı sıra iki de aracı para kazanıyor.
Kalabak Suyu ise Eskişehir’de üretildiği ve tek aracı ile tüketiciye ulaştırıldığı halde litresi 41 kuruştan satılıyor.
ALO Kalabak ile ev ve işyerlerine servis edilen suyun litre fiyatı ise 58 kuruşa geliyor” demiş.
Burada –gerçek- kalem kağıtla hesaplanmış. Bu “en ucuz” olma halinde bir gariplik var denmiş.
Bir kere sorgulamaya başladık mı da sorular peşi sıra geliyor.
ESKİ, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı bir idari kuruluş. Ticari kâr değil, kamu yararı öncelemekle yükümlü.
Ve, fakat… Girdi maliyetleri daha fazla olan ticari firmalar fiyatta kalabak suyu ile yarışıyor.
Demek ki…
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KÂR EDİYOR!!!
Ya sonra?
Sonrasını boş verin. Bize inanın. Yapmayacaktık ama mecburuz. Biz istemiyoruz ama mecbur kaldık.
Zammı duydunuz. Ama sadece yüzde 43’lük zammı duymakla kalmayın. Bu zammın “zorunlu olduğuna” hizmetin devamı için “mecbur kaldığımıza” inanın.
Bize inanın… ESKİ kâr mı ediyor-etmeli mi diye sormayın. Sorarsanız bu sefer “ESKİ bu kârı ne yapıyor” diye de sorarsınız. Çok merak etmeyin.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin kaç şirketi var bilmeyin. Bir kez sormaya başlarsanız arkası gelir.
“Peki bu şirketler ne yapıyor? Bunlar Kamu İhale Kanunu’na da tabii değiller, istedikleri gibi alıp satabiliyorlar. Bu şirketler kâr mı ediyor, zarar mı ediyor” diye sormayın.
İhalesiz bile iş alırken zarar etmek mümkün olmamalı ya. Yine de “varsa zarar eden kimin kârı ile finanse ediliyor”, “kim kime kefil”, “kim kime borç veriyor”, “nereden nereye gidiyor” diye sormayın örneğin.
Kamu ortaklığı var bu şirketlerde bir şekilde kamu kaynağı gidiyor, gidiyorsa nasıl harcanıyor diye merak etmeyin.
İçin yüzde 43 zamlı suyunuzu. Ucuz mu pahalı mı diye sormayın. Bu her fırsatta, her ödemede karşınıza gelen her şeyin sorumlusu başkaları aslında anlayışını da çok sorgulamayın.
Zira, var bir ucuzluk ama, “su”da değil.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!