“Gaziantep’te af yasasıyla cezaevinden çıktı, 9 yaşındaki kızını işkenceyle öldürdü.”
“Dakika bir cinayet bir: ‘Af’la çıkan adam, arkadaşını başına taşla vurarak öldürdü.” Ne korkunç başlıklar değil mi?
Tahliyeler sonrası Gaziantep’te Müslüm Aslan, kızını işkence ede ede öldürürken İzmir’de ise eski mahkûm Mehmet İ, arkadaşını başını ezerek öldürdü. Bu cinayetleri hatırlatan CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, “Böyle af olmaz yapmayın dedik, anlatamadık! Adaletiniz batsın!” dedi.
Bu başlıkları atanlar, bu açıklamayı yapan ve niceleri neden “olmayanı olmuş” gibi göstermeye çalışıyor.
Adı “af” olan bir şey çıkmış, hükümlü katiller salınmış da yeniden cinayet işlemeye başlamış gibi.
Bu düzenlemeyi olduğu hali ile eleştiremiyor da, olmadığı gibi mi göstermeye çalışıyor birileri?
İnfaz düzenlemesi ile bazı suçların cezaevinde kalma süreleri ile denetimli serbestlikten yararlanma süreleri değişti. Örneğin alınan cezanın 2/3’ü iken cezaevinde kalma süresi ½ oldu. İnfaz düzenlemesi yasalaştığında da bu düzenlemeden yararlananlar, denetimli serbestlik (denetim altında cezanın bir bölümünü sosyal hayat içerisinde tamamlama)’den de yararlanarak tahliye oldu. Yeni doğum yapmış ya da gebe kadının suçunun infazının bebek 1.5 yaşına gelinceye değin ertelenebilmesi gibi hükümler de bu düzenleme ile geldi.
BAZI SUÇLARIN CEZASI İSE ARTTI. Bazı suçların cezasının arttığı bir düzenlemenin adına nasıl “af” diyebilirsiniz ki?
Her konu her düzenleme kendi içinde zaten eleştiriye açıktır. Hukukun temel kavramları esas alınarak değerlendirme ve eleştiri yapılabilir. Eskiyi, yeniyi, cezaların, cezaevinin suça, suçluya etkilerini tartışabiliriz.
Yalana ne gerek var?
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı, Gaziantep'te 1 yıl önce eşi R.A'yı yaraladığı için cezaevine giren, 9 yaşındaki kızı Ceylan A.'yı darp ederek ölümüne yol açan Müslüm A.'nın durumuyla ilgili açıklama yaptı. Söz konusu şahsın eşini yaralama suçundan Mayıs 2019'da tutuklandığı, Kasım 2019'da tahliye edildiği duyuruldu.
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının açıkça ifade ettiği gibi, Müslüm A.’nın son infaz düzenlemesi ile tahliye olduğu yalan.
Bu duyuru yapılmadan da iddianın içeriğinden bahsi geçen kötünün de kötüsü baba Müslüm A.’nın son infaz düzenlemesinden faydalanarak tahliye olan bir hükümlü olmadığını anlayabilirdiniz. Zira eşini yaralaması, infaz düzenlemesi dışında.
Arkadaşının başını taşla ezen şahsın, adam öldürmekten cezaevinde olmadığını anlayabilirdiniz, cana kast infaz düzenlemesi dışında.
Kasten Öldürme suçları, üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu, işkence suçu, eziyet suçu, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu, özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar, devletin güvenliğine karşı suçlar, terör suçları infaz düzenlemesinde belirtilen cezaevinde bulunma süresine ilişkin bu infaz düzenlemesinin dışında.
Bu suçları işleyenler, infaz düzenlemesi ile çıkmış olamaz yani. Arkadaşını öldüren şahıs, bir başkasını öldürdüğü için cezaevinde değildi. Geçmiş suçu, suçun ağırlığı, yatarı, neyin çıkar çıkmaz yeni bir suça sebep olduğu tartışılmalı.Belki de cezaevinde kalmanın hırsızı katil yapıp yapmadığı tartışılmalı. Böyle açık açık infial yaratır mıyız çabası ile değil ama.
Tartışmalar, gerçeğe uygun, hukuk çerçevesinde yapılmalı. Yoksa düzenlemeyi olduğu hali ile eleştiremeyenlerin yalana başvurduğu, infial yaratmaya çabaladığı anlamı çıkar.
23 NİSAN
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını evlerimizde kutladık.
Miniklerimiz ilk kez sokağa çıkma yasağında bir çocuk bayramı gördü. Balkonda, bahçede şarkılar söyledi. Kutlama videolarını sosyal medyadan paylaştı.
Yeis yok!!!
Balkonlarımız, bahçelerimiz Türk Bayrağı bezeli.
Bayrak egemenlik sembolüdür.
Çocuklarımız evde de hür.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!