Başıma inanılmaz bir ağrı saplanıyor.
Gazete okumak istemiyorum.
Haber görmek istemiyorum. Bölük pörçük haberlere yapılan inanılmaz yorumları da görmek istemiyorum.
Ezberlerimizden de çok sıkıldım. Ezberlerimizi tekrar ede ede, nesil nesil aktarmamızdan da.
Halbuki güvenliğimiz söz konusu olduğunda, devletten büyük kim var olmalı doğru soru, öyle ne anlatmaya çalıştığı belirsiz muğlak ifadeler duyduğumuzda.
………………………………………………..
Musa ORHAN, açığa alınıp, ihraç talebi ile sevki yapılmadan öncesinde “uzman çavuş”.
“Devlet Memurluğundan Çıkarma” cezası verilmesi istemiyle 10 Temmuz 2020 tarihinde başlatılan disiplin soruşturması tamamlanarak Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna gönderilmiş.
İpek 2002 doğumlu bir genç kız. 18 Ağustos 2020 günü tedavi gördüğü hastanede vefat etti.
İpek bir ay önce kendini öldürmeye çalışmıştı. Beraberinde bir mektup bırakarak. Kendini öldürmeye çalışma sebebinin ise Musa ORHAN’ın zorla kendisi ile birlikte olması olduğunu, ailesinin yüzüne bakamayacağını söylemiş.
İpek, kendini öldürmeye çalışmadan önce Musa ORHAN’ı savcılığa şikayet etmiş. Musa ORHAN hakkında savcılık soruşturma başlatmış.
İpek’in canına kıymadan önce savcılığa verdiği ifadesi şöyle imiş:
Musa Orhan ile sosyal medyada tanıştım. Sevgili olduk, sürekli benimle evleneceğini, beni sevdiğini söylemekteydi. ‘Benimle kaçar mısın’ diyordu. Ben de beni ailemden istemesini söyledim. 20 Haziran’da köyüme geldi. Kaçamayacağımı söyledim. Beni dinlemedi.
Ben de ikna olması için valizimi kendisine teslim ettim. O sırada ailem bizi fark etti. Ben hemen geri döndüm. Ancak valizim onda kaldı. 3 gün geçtikten sonra abim, kendisine ait olan valizi istedi. Ben de her şeyin açığa çıkacağını düşündüğümden akşam Siirt’e geldim. Siirt’te kalacak yerim olmadığı için Kurtalan ilçesine geçtim. Param kalmadığı için cep telefonumu satarak öğretmenevinde kaldım.
Ardından Kurtalan ilçesinde hat aldım ve Musa’ya mesaj atarak durumu anlattım. Kendisine kalacak yerimin olmadığını söyledim. Görevden gelene kadar idare etmemi istedi. Siirt’e gelerek 3 gün Büyük Otel’de kaldım. Ardından beni aldı ve arkadaşının evine götürdü. 1 gece orada kaldım. Yalnızdık. Kaldığımız süre zarfında kendi rızamla bir müddet seviştim. İlişkiye girmek istedi. Ancak evlenmeden olamayacağını söyledim.
Ertesi gün akşam geç saatlerde geldi. Alkol aldığını söyledi, içmem konusunda çok ısrar etti. Bana ‘Benimle ol, yarın nikâh kıyalım’ dedi.
Ben de alkolün etkisi ile gücümü yitirmiştim, ilişki yaşadık. Hatırladığım kadarıyla bana bir hap da içirdi. Sabah işe gitmek üzere ayrıldı. Öğlen vakti panik bir şekilde gelerek, kendi ikametine götürdü.
Bir müddet sonra panik şekilde geldi. Beni İzmir’e kuzenine göndereceğini söyledi. Otobüsle İzmir’e gittim. İndiğimde Musa’yı aradım. Ancak bir türlü ulaşamadım. Siirt’e ailemin yanına döndüm. O tarihten bu yana ne aradı ne de sordu. Beni evlenmek vaadiyle kandırarak alkol ve hap vererek zorla birçok kez ilişkiye girdi. Zorla ırzıma geçen, beni evlenme vaadi ile kandıran, tecavüz eden Siirt İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli ismini Musa Orhan olarak bildiğim şahıstan davacı ve şikâyetçiyim.
Yaşadığımız cinsel birliktelik zorla ve istemeden alkolün etkisi ile ve gücümün kendisine yetmemesi nedeni ile zorla olmuştur. Ancak ertesi sabah kendisi ile yaşadığımız birliktelik kendi rızam dâhilinde olmuştur. İntiharın eşiğine geldim. Ailemin yüzüne bakamıyorum.”
Devamı yarın...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!