Üniversite öğrencisi Pınar GÜLTEKİN öldürüldü.
Bir aileye ateş düştü.
Olmasın isterdik. Olmamış olsun isterdik.
Ama bir de acının arkasından tartıştıklarımıza bakın…
Dilin, klavyenin kemiği olmalı.
İnsanların sınıflandırmaya, kategorize etmeye, kalıplara sokmaya çalışmanın ne anlamı var?
Katilin ideolojisi, siyasi partisi, hayat görüşü, yaşam tarzı, tuttuğu takımdan genellemeler yapmanın ne anlamı var?
Kanıtsız, neden sonuç ilişkileri kurmanın ne anlamı var?
Ortada acı bir ölüm varken bir grup katilin ve mağdurun hayatını araştırmakla meşgul.
Üniversite öğrencisi Pınar GÜLTEKİN’in ölümü yalnızca katil zanlısının değil, dilinin kemiği olmayanların da kötülüğünü gözümüze soktu.
Katilin yaşam tarzı, mağdurun yaşam tarzı olmaz. Bunlarla suç arasında bağlantı kurulmaz. Benzer yaşam tarzına ya da tercihlere sahip, ya da tam tersi tercihlere sahip insanlar bu olay eksene alınarak yerilmez.
Bunun suçu önlemeye faydası yok. Tam tersine zararı var.
İndirim yapıyorlar, insanlar ondan ölüyor, katiller salınıyor diye avaz avaz bağırmanın da öyle.
Türk Ceza Kanununu, infaz hükümlerini bilmeden, indirim varmış, öldüren az ceza alıyor demek ne kadar doğru üzerinde düşündünüz mü?
Türk Ceza Kanunu’na göre “Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.”
Tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla işlenmesi halleri, kişinin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması hallerinden bazılarıdır.
Kasten bir kişiyi öldürmenin cezası müebbet hapistir. Pınar GÜLTEKİN olayındaki gibi ağırlaştırılmış hallerin varlığı halinde ağırlaştırılmış müebbet hapistir. İdam cezası bulunmaması halinde bu en yüksek cezadır.
O çok anılan, “iyi hal indirimi”, “takım elbise giymiş indirim yapmışlar” ın madde başlığı “Takdiri İndirim Nedenleri”dir Türk Ceza Kanunu’nun 62. Maddesinde geçer:
“Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmibeş yıl hapis cezası verilir. Diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir. Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir. Takdiri indirim nedenleri kararda gösterilir.”
Ağırlaştırılmış müebbet yerine müebbet verilmesi elbette ki ölenin ailesini üzer. Müebbet hapis yerine 25 yıl hapis cezası verilmesi elbette ki ölenin ailesini üzer. Fakat bu “hiç ceza almadı” ya da “az ceza aldı” demek değildir.
Cezanın az olduğunu bu nedenle insanların öldürüldüğünü söylemek, bunu işlemek, bu fikri beslemek ne kadar doğru, ne kadar ahlaki, ne kadar insani?
Suçluyu yanlış yerde ceza kanununda ararsınız ki suçu önlemeye hiç faydası olmaz.
Toplumda “hiç ceza almıyorlar bak” söylemini yerleştirirsiniz ki suçu önlemeye hiç faydası olmaz.
Yapmayın…
Bakın yasakçı zihniyet diye başlayan büyük büyük cümleler kurmanın, Suçu, suçla bağlantısı olmayan konularla bağdaştırmaya çalışmanın, suçu önlemeye hiç faydası yok.
Yapmayın…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!