AK Parti, özellikle küçük esnafın pandemi nedeniyle gerçekleştirilen ve aylarca süren kapanma günlerinde kongrelerini gerçekleştirmeye başladı.
İşin ilginç yanı bu kongrelerde maske takılmış olsa bile sosyal mesafe kuralına hiç uyulmadı. Biz de işyeri kapalıyken, dahası masanın bir kenarına bir müşteri diğer ucuna başka bir müşteri bile alıp iş yapmasına müsaade edilmezken bu şekilde kongre yapılmasının, bir de bunların canlı yayınlarla milletin gözünün içine sokulmasının ne kadar büyük yanlış olduğunu ve tepki çektiğini daha önceki yazılarımızda dile getirdik!
AK Parti'nin Büyük Kongresinde de benzer kalabalıklar göze çarptı. Evet, belli bir alanda sosyal mesafeye uyulmuştu bu sefer ama salonun önemli bir bölümünde mesafe hiç yoktu, hatta maske de!
Tam da bu yüzden AK Parti'nin büyük kongresi özellikle küçük esnafın dilinde! Hele hele bugünlerde yeni bir kapanma ile karşı karşıya kalınırsa o zaman bu kongreler dile çok daha farklı bir şekilde düşecek...
AK Parti kongrelerinde sosyal mesafe kuralına uyulmaması, bunun neredeyse hiç umursanmaması, bir süre sonra "AK Parti'nin kongre yaptığı yerlerde vakalar patladı" propagandasının yapılmasına neden oldu. Şu sıralar AK Parti Yönetimi kendileri aleyhine, muhalefetin lehine olacak o kadar çok malzeme sunuyor ki!
Her neyse...
İKTİDAR OLAN VE BU YÜZDEN OY, HATTA İKTİDARI KAYBETME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA OLAN SENSİN!
AK Partili hesaplar sosyal medyada kongrelerde sosyal mesafe kuralına uyulmamasının yerilmesine sert eleştirilerde bulunuyor ve daha başkalarının kongrelerinden, bazılarının da dışarıda gerçekleştirdikleri kalabalık mitinglerden örnekler veriyorlar. "AK Parti kongrelerine laf edenler neden HDP'nin Diyarbakır mitingine ya da İstanbul Sözleşmesinden geri çekilmeyi protesto edenlerin mitingine tek laf etmiyorlar!" diye tepki gösteriyorlar.
Ancak burada önemli bir hususu es geçiyorlar. O da şu:
AK Parti iktidar partisi; yani kuralları genel itibariyle onlar koyuyor ve uyguluyor. Pandemi kurallarını da onlar koydular. Pandemiden en az hasarla çıkmak için ne yapmamız gerektiğini onlar belirledi. Dolayısı ile kurallara en çok onu koyanların uyması beklenir. Yani pandemi kurallarına da en çok devlet görevlileri ve AK Partililer uymalı. Onların uymaması "Kurallar bizim için değil sizin için" gibi bir bakış açısına sahip olunduğu gibi bir algının yayılmasına, vatandaşın sert tepkisine neden olur.
AK PARTİ'Yİ VE ERDOĞAN'I GERÇEKTEN SEVİYORSANIZ YANLIŞ YAPTIKLARINDA UYARIN!
AK Parti iktidar partisi ve yaptığı hemen her şey oy kazanmasına ya da kaybetmesine neden olur. AK Parti kongrelerini izleyen birçok insan AK Parti'ye oy verip vermemeyi düşünmeye başladı hayatında ilk defa. Zira televizyon ekranlarından canlı olarak gösterilen kongrelerdeki görüntüler nedeniyle birçok insan "Kurallar sadece bizim için geçerliymiş!" diye serzenişte bulundu.
Garip bir şekilde AK Partililer, bir yanlışı başka yanlışları örnek göstererek savunmaya çalıştılar. Halbuki "Kurallara en önce ve en çok bizim uymamız lazım.Kurallara uyma konusunda vatandaşa örnek olmamız lazım" diyerek kendi yönetimlerini uyarmalı, bu yanlışları tekrarlamalarının önüne geçmeye çalışmalıydılar!
KURALI KOYANLAR O KURALLARA EN ÇOK UYANLAR OLMALI!
Bu arada şunu da ifade etmek isteriz: Dışarıda gerçekleştirilen kalabalık mitinglerde de virüsün yayılması bakımından sıkıntı olur ama kapalı mekandaki kadar büyük bir risk oluşmaz. Ancak her ne olursa olsun, hepimiz pandemi kurallarına uymak durumundayız. İktidar partisi mensupları ve üyeleri bu kurallara diğer herkesten çok daha hassas bir şekilde uymalı. Zira onlar kural koyucu ve kuralların kendileri haricindekiler için konulduğu gibi bir izlenimin oluşması, başkalarına değil ama onlara çok büyük oy ve belki de iktidarı kaybettirir!
Kim "Ben AK Parti'ye ve Recep Tayyip Erdoğan'a destek veriyorum" diyorsa lütfen yapılan yanlışları, hataları uygun bir dille en üst seviyede dile getirsin. Aksi takdirde gittikçe daha artan ve göze batırıla batırıla yapılan hataların, yanlışların faturası hayli kabarık olacak!
![]() |
AK Parti 7. Olağan Büyük Kongresi'nde yeni MKYK (Merkez Karar ve Yönetim Kurulu) da belirlendi. Listeye Eskişehir'den Burhan Sakallı dahil oldu. Harun Karacan ise listede yer alamadı.
Burhan Sakallı, iki dönem Odunpazarı Belediye Başkanlığı yaptı. Odunpazarı'nı gerçek anlamda ihya eden, Eskişehir'e çok önemli katkılar sunan bir isim. Son Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışında, ittifak üyesi partilerin mensupları yeteri kadar destek vermese de önemli bir oya ulaşmayı başaran bir isim. Sakallı'nın AK Parti MKYK'sına girmesine partililerin büyük kısmı bir hayli sevindi diyebiliriz.
Diğer yandan Harun Karacan, ETO Başkanlığı sonrasında önce Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yapıldı. Sonra AK Parti MYK (Merkez Yürütme Kurulu) üyesi, Genel Başkan Yardımcısı oldu. Sonraki dönemde de MKYK Üyeliğinde kaldı. AK Parti Eskişehir Teşkilatlarından herhalde hiç kimse AK Parti Genel Merkezinde bu kadar yükselmedi. Yükselen varsa da biz bilmiyoruz!
Burhan Sakallı'nın listeye girmesinden ziyade Eskişehir'de ve AK Parti tabanında Harun Karacan'ın listede olmayışı sevince neden oldu. Doğrusu bu durumun sosyolojik olarak incelenmesinde büyük fayda var diye düşünüyoruz. Ancak bu durumun oluşmasında, böyle bir tablonun kamuoyuna yansımasında Harun Karacan'ın da önemli katkılarının bulunduğunu düşünüyoruz. Elbette kendileri de nerede, nasıl hata ettiğini, yanlış yaptığını değerlendireceklerdir.
Bu arada Harun Karacan'ın, MKYK'ya Burhan Sakallı'nın girmesinden sonra attığı şu tweeti, son zamanlarda yaptığı en olumlu işlerinden birisi olarak tarihi not düşmekte fayda görüyoruz:
"AK Parti 7. Olağan Büyük Kongremizde Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Sn
@RTErdogan'ın olurlarıyla Merkez Karar ve Yönetim Kurulu(MKYK) üyeliğine seçilen
@baskanbsakalli'yı tebrik ediyor, şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
#TürkiyeİçinGüvenVeİstikrar"
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!