Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli bundan bir süre önce Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) kapatılması gerektiğine yönelik bazı sözler söyledi. O sözler kısa sürede "Doktorlar, sağlık çalışanları hedef alınıyor. Covid-10 ile mücadele edenler terörist ilan ediliyor" söylemleri ile mecrasından saptırıldı.
Şu günlerde bir bakıyoruz TTB hakkında kim haklı yere birkaç kelam edecek olsa "Aaaa, siz de mi hekimleri hedef alıyorsunuz!" denilerek bu konu hakkında konuşulmasının üstü örtülmeye çalışılıyor.
Aslında Devlet Bahçeli'nin söyledikleri ortada. Bahçeli bu konuda söylenmesi gerekenleri cesurca çıkıp söylemiştir. Aynı konuşma içinde sağlık çalışanlarımıza, hekimlerimize sahip çıkmıştır.
DEVLET BAHÇELİ'NİN NE DEMEK İSTEDİĞİNİ ANLAMAYAN SÖZLERİNİ YENİ BAŞTAN OKUSUN
Önce Devlet Bahçeli'nin bu konuda yaklaşık bir hafta kadar önce söylediklerini bir hatırlayalım:
"Vahim bir salgınla mücadele ediyoruz. Her gün insanlarımızı kaybediyoruz. Vaka sayısı giderek tırmanıyor. Yoğun bakımdaki hasta sayımız artıyor. Buna karşılık hekimlerimiz, hemşirelerimiz ve diğer sağlık çalışanlarımız hakikaten insanüstü bir emek sarf ediyor. İnsani ve vicdani değerlere haiz hiçbir insanımız KOVİD-19 hastalığının yayılmasını istemez. Bunu temenni etmez.
Hükümet canla, başla, samimiyetle habis virüse karşı direniyor, bütün imkanlar seferber ediliyor. Sağlık Bakanımız çok başarılı. Fedakar hekimlerimiz ve sağlık personelimiz özveriyle felaketin önünü kesmeye uğraşıyorlar. Maske, mesafe ve temizlik kurallarının ihlal edilmesinden kaynaklı risk ve tehditler yoğunlaştıkça elbette kaybımız ve kaygımız çoğalıyor.
TOPLUMU HADDİNDEN FAZLA KORKUTMAYA ÇALIŞMAKTAN MAKSADINIZ NEDİR?
Türkiye’nin böylesi kırılgan bir döneminde sağlık kuruluşlarında siyah kurdele takmanın ne manası var? Kime faydası var? Hükümeti ve devleti hedef alarak “Yönetemiyorsunuz, ölüyor, tükeniyoruz” temalı karanlık ve maksatlı eyleme niye ihtiyaç duyuluyor? Nereye varılmak isteniyor? Salgından toplumsal hareketlenme mi arzulanıyor? Bunları millet adına sormak en tabii hakkımız. Türk Tabipleri Birliği sürekli korku aşılıyor. Vatandaşlarımızı telaşa sürüklüyor! Hekimlerimiz arasına nifak sokuyor. Güvensizliği yayıyor. Yani virüsün eksik bıraktığını tamamlamayı amaçlıyorlar. Bu ihanet odağının hiçbir açıklaması kalpleri ferahlatmıyor. Milletimizin yüreğine su serpmiyor! Saklamaya, gizlemeye tevessül etmek nafiledir, çünkü yalın gerçekler ortadadır.
BİRLİĞİ TÜRKİYE CUMHURİYETİNE SORUN ÇIKARMAK İÇİN KULLANIYORLAR!
Ülkemiz terörle mücadeleyi kararlılıkla icra eder, mesela Afrin operasyonu başlatır, bu Birlik savaş halk sağlığı sorunu diyerek tenkit eder, milli güvenliğin karşısında cephe alır. Vatan evlatları şehit düşer, bir kez olsun onları rahmetle anmazlar. Türkiye düşmanları zehir saçar, bir kez olsun tepki göstermezler. Bu olacak şey değildir. Yeni tip Koronavirüs salgını olur, yandık, bittik, tükendik masalı söyleyip karamsarlık yayarlar.
Adı Türk olan, gerçekte bölücülüğün ve terörizmin saklandığı karanlık oluşum olan bu Birliğin milletimizin ne bir özlemini ne de hedef ve hayallerini paylaştığı vakidir."
DEVLET BAHÇELİ TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ HEDEF ALAN BİR ODAĞI HEDEF ALDI!
Evet, Devlet Bahçeli'nin söylemek istediği ve söylediği buydu. Sözlerini daha sonra anlamayanlar için üzerine basa basa yukarıdaki şekilde anlattı. Ancak TTB'ni kendi karanlık ideolojileri için bu sözleri saptırarak sanki Bahçeli hekimlerimizi hedef alıyormuş gibi kamuoyuna yansıtmaya çalıştılar, çalışıyorlar. Bahçeli'nin ne dediği gayet net, gayet açık bir şekilde ortada duruyor. Bunu herkes de görüyor. Söylenilmek istenilen hakikatin üstünü örtmek için sanki hekimler, sağlık çalışanları hedef alınıyormuş gibi bir bir alana sürükleniyor tartışma.
TTB'yi Türkiye Cumhuriyetine karşı terör örgütlerinin yanında duran bir çizgiye kadar getiren yönetimi yereceklerine gelmişler Devlet Bahçeli'ye laf söylüyorlar.
Hiçbir dernek, birlik, baro, şu-bu bu ülkenin birlik ve bütünlüğüne, Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı gizli-açık bir tavır içine giremez; yine hiçbir dernek, birlik, siyasi parti zaten zor zamanlar geçiren toplumun moralini bozmak için yalan söyleyemez, kafasından rakam uyduramaz. Bunlar suçtur. Bunlar piyasalarla oynamak için üretilen bilinçli yalanlar ve propagandalardır. Büyük bir suçtur hem de. Bu suçu TTB gibi bir yapı adı altında gerçekleştirilmesine en başta hekimlerimizin karşı çıkması gerekir. Tabi bu ülkeyi, milleti ve devleti seviyorlarsa!
![]() |
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, kendisine yakın bir televizyon kanalında Eskişehirspor ile ilgili oldukça ilgi çekici açıklamalarda bulundu. Bu açıklamaların bir kısmında AK Parti'yi hedef aldı.
Hani eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan zamanında Eskişehirspor'u Süper Lige çıkarmak için her türlü imkanı sonuna kadar kullanan iktidar partisi var ya işte onları!
Eskişehirspor'a reklam bile vermemişler, Eskişehirspor'un adını ağızlarına bile almıyorlarmış. Hatta Kalabak Suyunu stadyumda sattırmadıklarına yönelik bir iddiası bile var.
Kazım Kurt'un Eskişehirspor'u keşfetmesi ve oradan yürümeye başlamasının tarihi çok uzun değildir. Belki 3, bilemediniz 4 yıllık bir mazisi vardır bu işin. O zamanlar bu konuda bir yazı yazma fırsatımız olmuştu. Artık aklına kim düşürdü bilemeyiz ama birden bire Eskişehirspor sevdalısı bir belediye başkanı gibi davranmaya başladı. Ha destek oldu mu? Oldu. Elinden geleni yaptı. Bazı zamanlarda ön almaya çalıştı. Hatta bir ara öyle bir hale geldi ki Eskişehirspor'un Kazım Kurt'tan sorulmaya başlanacağını sanmaya başladık!
Eskişehirspor'a ilgi göstermesine bir şey dediğimiz yok. Şehrin önemli bir belediyesini yöneten birisi olarak ilgisiz kalmaması da gerekir. Ancak Eskişehirspor konusunda iktidara laf söylemesi çok da isabetli olmamış!
DAHA SİZ ORTADA GÖRÜNMEZKEN İKTİDAR HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERİYORDU
Kazım Kurt ve şürekası ortalıkta görünmediği zamanlarda iktidar kanadı bu takımın maçlarını oynayacağı 35 bin kişilik UEFA standartlarında bir stat yaptı, orayı kullandırdı. Prof. Dr. Nabi Avcı, Türk Dünyası Vakfı üzerinden kulübe destek oldu. Öyle ufak tefek rakamlar da değildi. Sponsorluk görüşmelerinde aracılık mı etmediler? Stada reklam ledleri mi bağışlatmadılar?
Sadece kamu kurumlarından Eskişehirspor'a forma reklamı almayı başaramadılar. Bu konuda eleştirilebilirler. Ancak diğer hususlarda bir şey söylenmesi kesinlikle haksızlık olur.
Şunu da söyleyeyim; Büyükşehir Belediyesi AK Parti'de olsaydı Eskişehirspor'un kaynak sorunları büyük oranlarda çözülmüş olabilirdi. Burhan Sakallı'nın bu konuda projeleri vardı. Ancak kazanamadı ve projeleri hayata geçiremedi.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!