Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Baksan Sanayi Sitesi hak sahipleri ile bir araya gelerek bir toplantı yaptı kısa bir süre önce. O toplantıda 1969 yılında kurulan, bugün bir çöküntü bölgesi görünümünde bulunan ve Eskişehir'e asla yakışmayan bir görüntü sergileyen BAKSAN'ın yeni bir ticari merkeze dönüştürülmesini hedefleyen bir proje üzerinde konuşmuş. Başkan Ahmet Ataç özetle şunları söylemiş:
''BAKSAN bölgesine de bakıldığında gerek yol genişliği ve otopark imkânları gerekse konumsal özellikleri ve ulaşım kolaylığı dikkate alındığında Tepebaşı Bölgesi için özellikle yeni bir ticari merkez yaratılması kent için olumlu olacağı görüşündeyiz.
Bugün toplantımızda geliştirdiğimiz dönüşüm projesini de göreceksiniz. Burada herkesin malı yerinde kalacak ve mal sahiplerine ciddi imar hakları verilecek. Parsel sahiplerinin hakları, iyileştirilerek korunacak. Teknik yönden de çalışmamızı, detaylıca sizlere aktaracağız. Buradaki hedefimiz, Baksan’ı yeni bir ticaret merkezi olarak hayata geçirmek. Orada küllerinden yeni bir Baksan çıkacak. Bunu da belediyemizin sizlere sunacağı planlar eşliğinde sizler yapacaksınız ve biz de sizlere yardımcı olacağız. Yapıların durumuna bakıldığında eski yapıların ömrü dolmuş, altyapısı ise çökmüş vaziyette. Kentte yeni bir merkez ortaya çıksın ve bu gelişim Türkiye’ye örnek olsun istiyoruz. Ayrıca katılımcı bir çalışma yapmayı arzu ediyoruz. Bugün bu toplantıyı yapmamızın nedeni de bu işi birlikte yapalım istiyor olmamız."
HEP BİRLİKTE TEK PROJE ÇERÇEVİSİNDE HAREKET ETMEK DAHA FAYDALI OLUR GİBİ
Doğrusu Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın bu yaklaşımı, BAKSAN için yeni bir dönüşüm ve gelişim projesinin uygulanmasının planlanması bizleri heyecanlandırdı.
Ancak kafamıza takılan bir husus var. Anladığımız kadarıyla belediye yeni bir imar planı yapacak sanayi sitesi için ve plana uygun olarak işyerini yeni baştan yapmak isteyenlere bazı imar fırsatları sunacak. Mülk sahipleri mevcut düzenlemelerdeki avantajları da kullanarak plan dahilinde yenileşme çalışmasına dahil olacaklar. Örneğin iki kata kadar izin varsas belki 4-5 kata çıkarılacak yapı izni. Bu ve buna benzer avantajlar elbette teşvik edici olur ama acaba her mülk sahibi bu haklardan yararlanabilir mi?
Burada bir yenileşme yaşanacaksa bunun toptan yapılması lazım. Bunun için de büyük bir inşaat firması ile anlaşılması lazım. Hatta bir konsorsiyum bile olur. Kat karşılığı ya da karma bir tarzda BAKSAN'da yenileşme, modernleşme sağlanabilir. Gerçekten öyle bir dönüşüm BAKSAN'ın önünü açabilir, şehrin merkezinde yeni bir ticaret merkezi doğabilir.
Ahmet Ataç, belediye başkanı olarak bu konuda istişarelerini artırmalı ve tüm mülk sahipleri makul bir proje üzerinde anlaşmalı. Bu konuda taraflar makul ve mantıklı yaklaşır, işin içine başka işler de girmezse ortaya çok güzel bir proje, harika bir iş çıkabilir. Aksi takdirde Yılmaz Büyükerşen'in Kızılyer ile ilgili planlarının akıbetine döner!
![]() |
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a yönelik saldırının soruşturmasını yürüten savcının tehdit edilmesine tepki göstermiş.
Evet, her kimden gelirse gelsin Selçuk Özdağ'a yönelik saldırının soruşturmasını yürüten savcıya karşı kullanılan dili kabul etmiyoruz. Savcının kararına tepki gösterilebilir, yalnız tehdit dile kullanılamaz. Ancaaak...
Ancak kullanılan dile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun tepki göstermesi, olup biteni siyasi olarak kullanma girişimidir ve samimiyetten uzaktır.
Zira hatırlarsınız, 7 yıl kadar önce bugünlerde Eskişehir'de Büyükşehir Belediyesi bürokratları bir sabah beton yolsuzluğu iddianamesi çerçevesinde evlerinden toplanmış, gözaltına alınmışlardı. Kemal Kılıçdaroğlu hemen Eskişehir'e gelmiş ve Büyükşehir Belediyesi önünde bir otobüsün üzerinden soruşturmayı gerçekleştiren savcıları şu ifadelerle tehdit etmişti:
"AKP'nin savcıları!" ya da "AKP'nin memurları!"
Bu ülkede savcılar onların lehine bir operasyon yapılması için karar verirlerse ya da iddianame hazırlarlarsa "Bu ülkede savcılar da var" ya da "Cumhuriyetin savcıları" ifadeleri kullanılır. Yok, onların aleyhinde bir iddianame hazırlarlar ya da operasyon talimatı verirlerse o zaman hemen "AKP'nin savcıları/memurları" olurlar "Sarayın savcıları" olurlar.
Ama böyle olmaz. Kemal Kılıçdaroğlu o tarihlerde gelip Yılmaz Büyükerşen ve arkadaşlarını gözaltına aldıran ya da soruşturmaya çağıran savcıları hemen "AKP'nin savcıları" diye damgalamış, bir yerde bu dille onları tehdit etmiş ve baskı altına almaya çalışmıştı. Bugün kendisinin yaptığını başkaları yapıyor. Kılıçdaroğlu'nun bu konuda sicili temiz değildir ve konuşmasının, beyanat vermesinin toplum üzerinde aman aman bir tesiri bulunmamaktadır
![]() |
Bu kış karın yağması için baya bir bekledik. Bu yüzden daha önce hiç olmadığı kadar çok sevindik karın yağışına. Zira kuraklık tehlikesi kapımıza dayanmış durumda. Pandemiden kurtulacağımız bir zamanda bu sefer de en az pandemi kadar sıkıntı verebilecek bir kuraklıkla karşı karşıya kalmak hemen hepimizde psikolojik, ekonomik bir yıkıma yol açacaktır.
Nihayet kar yağdı. O gün bugündür havalar da baya bir soğuk. -21'leri gördük. Bu yüzden sokaklarımızın, hatta bazı caddelerimizin kaldırımları halen buz tabakası!
Belediyeler elbette bir şeyler yapıyorlar ancak sanki "Nasıl olsa pandemi var. Dışarı çıkan insan sayısı hafta içinde yarı yarıya düştü, hafta sonu zaten kimse yok. Trafiğe çıkan araç sayısı da azaldı. Aman aman bir insan ve araç trafiği yok. Buzlanmaya karşı mücadelenin üzerine o kadar da düşmeye gerek yok!" düşüncesi ile hareket ediliyor.
Evet, görüyoruz; bazı yerlerde el arabasına tuz koymuş birkaç belediye çalışanı ve kaldırıma elleriyle serpiyorlar!
Ortada bir gayret, bir çaba var mı var? Ancak ortaya arzu edilen iş çıkıyor mu? Çıkmıyor...
Çıkabilmesi de mümkün değil. Binlerce işçi, binlerce el arabası ve on binlerce ton tuz ile ancak arzulanan hedefe ulaşmak mümkün olur bu şekilde.
Gidip İskandinav ülkeleri, Kanada ya da Rusya bu buzlanma işlerini nasıl çözüyorlar bir bakmak, başkalarının buna pratik bir çözümü varsa onu uygulamak lazım. Yoksa sadece bir şeyler yapmaya çalışıyormuş gibi görünürüz, bir şey yapamayız!
Eğer pandemi döneminde olmasaydık, belediyelerin bugün ortaya koydukları çalışma tepki toplayabilirdi!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!