Adı Kazım, soyadı Toral.
1964 doğumlu, emekli. Eskişehir'de Tepebaşı ilçesinde, Şirintepe Mahallesinde ikamet ediyor.
23 Haziran 2020 tarihinde saat 13.30 civarında motosikleti ile Zincirlikuyu Mahallesi'nde bulunan hobi bahçesine gidiyordu. Mahallede bulunan İkizkavak Caddesi ile Onurlu Sokak ışıksız kavşağına metreler kala hiç ummadığı bir şekilde kendini yerde buldu. Kolu ve omzu çok şiddetli ağrıyordu. Motosikleti ise bazı hasarlar olmasına rağmen kullanılabilir görünüyordu.
YAĞMUR SUYU İLE DOLAN ÇUKUR DERİNLEŞMİŞ VE KAZAYA SEBEP OLMUŞTU
Kavşağa çok yakın bir noktada bulunan ve yağmur suyu ile dolu bir çukura girmekte bir beis görmemişti. Ancak çukur tahminlerin çok ötesinde derindi. Bu yüzden motosikletin ön tekeri çukura girince kendisi tepe takla gitmişti ön tarafa doğru.
Kaza yapar yapmaz, aklına ilk gelen şey bir başkasının da benzer şekilde kaza yapabileceğiydi. Kendisi ucuz atlatmıştı. Yanında yöresinde hareket halinde başka bir araç yoktu o zaman, belki savrulup başka bir aracın altında kalabilir ya da çok daha kötü düşerek kafasını vurup ölebilirdi. Benzer bir sıkıntıyı başka birisi daha yaşamasın diye Tepebaşı Belediyesini aradı ve mevki bildirerek "Burada bir çukur var. Ben yağmur suyu dolduğu için bu derin çukuru fark edemedim. Bu yüzden feci bir kaza yaşadım, ölümden döndüm. Başkasının da başına gelmesin. Burayı bir an önce kapattırmalısınız!" babında bir şeyler söyledi. Olay yerine polis çağrıldı. Polisler etrafta buldukları ve yarım metreden biraz daha fazla bir çubukla çukurun derinliğini ölçtüler. Kendisine o an çukurun yarım metre civarında ve yine yaklaşık yarım metre genişliğinde olduğu söylendi. Polis tutanağına hadisenin olduğu yer ve çukur şu ifadelerle yansıtıldı:
"Zincirlikuyu Mahallesi İkizkavak Caddesinden Onurlu Sokağa dönüldüğünde yolun sağ tarafında kaldırıma yaklaşık 1,5 metre yakınlığında 10 santimetre derinliğinde 50x50 santimetre genişliğinde yuvarlak şekilde asfaltta çukur olduğu, içerisinde yağmurdan suyun olduğu tarafımızdan tespit edilmiş olup..."
KIRILAN KOLUNU 6 AY KULLANMADI, SORUMLULARDAN ŞİKAYETÇİ OLDU
Toral, kısa süre sonra hastaneye gitti. Kolunun kırıldığını öğrendi. Kolu alçıya alındI. Omzunda da ağrıları bulunuyordu. Doktor raporunu aldı. Kolunu 6 ay kullanamadı. Ancak o ölümden döndüğü için şükrediyordu. Diğer yandan kendisinin böyle bir kaza yaşamasına sebep olanlardan bunun hesabını sormak için harekete geçti. Zira çukurun bulunduğu yerde sürücüleri çukur konusunda uyaran hiçbir uyarı işareti yoktu, konmamıştı. Öyle bir işaret olsa dikkatli olacak ve belki de kazayı hiç yapmayacaktı!
6-7 ay kadar sonra karakola verdiği ifadesi savcının önüne gelmiş ve konu değerlendirmeye alınmıştı. Ancak savcılık kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. Toral ise hayatını kaybetmesine bile vesile olabilecek bir kaza yaşadığına inanıyor ve açık çukuru uzunca bir süreden beri kapatmayan, ancak kaza yaşandıktan sonraki gün kapatan belediyenin sorumlularının cezalandırılmasını istiyordu. Kendisi için istemiyordu bunu, bir başkasının benzer şekilde ölümlü bir kazaya kurban gitmemesi için istiyordu. Bu yüzden de işin peşini bırakmadı.
SAVCILIĞIN KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARARINA İTİRAZ ETTİ
Toral, savcılığın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına itiraz etti. Yeterli inceleme yapılmadan karar verildiğine ve delillerin takdirinde hata edildiğine inanıyordu. Ve sonunda itirazı haklı görüldü, kovuşturmaya gerek olmadığına dair karar kaldırıldı. Valilikten ilgili kişiler hakkında soruşturulma açılması için izin çıktı.
Bu arada Tepebaşı Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesinin ilgili birimlerindeki yetkililer verdikleri ifadelerde çukurun kendilerine ait olmadığını, karşı tarafa ait olduğunu söylediler. Tepebaşı Belediyesindeki sorumlular Büyükşehir Belediyesindekileri, Büyükşehir Belediyesindekiler de Tepebaşındakileri açık kalan ve kazaya sebep olan çukurun sorumlusu olarak gösterdiler, suçlamayı kabul etmediler. (Çukur, kazanın ertesi günü Toral'ın uyarısı üzerine Tepebaşı Belediyesi ekipleri tarafından kapıtılmıştı.)
İNSAN HAYATINI RİSKE ATAN HİÇBİR HADİSE BASİT GÖRÜLEMEZ
Hadise belki de çoğunuzu sıradan, basit bir şey gibi gelebilir. Ancak unutmamak gerekirki belediyeler kazılmış çukurları en kısa sürede doldurmak, doldurmayacaklarsa da yakınlarına yeteri kadar uyarı levhası koymakla sorumlular. Bu konuda örnek aldıkları Batılı ülkelerde çok kesin ve katı kurallar var. Belediyeler sebep oldukları kazalar için tazminatlar ödüyorlar. Üstelik çoğu durumda vatandaş hiç mahkemeye gitme lüzumu duymuyor. Ancak bizim ülkemizde bu tür hususlarda henüz yeteri bilinç ve sorumluluk yok. Belediyeler sebep oldukları maddi ve manevi zarar için hemen hiçbir bedel ödemiyorlar. Bu yüzden de birçok iş üstünkörü yapılıyor. Bu olayda olduğu gibi kazılan ya da oluşan bir çukur çok çok uzun zaman açık kalabiliyor ve kazalara sebep olabiliyor.
TORAL'IN MÜCADELESİ ÖRNEK OLSUN, ÖRNEK OLSUN Kİ YETKİLİLER SORUMLU DAVRANABİLSİN
Toral başına gelen kazayı kolu kırılarak ve o kolunu 6 ay kullanamayarak atlatabildi. Doğum gününde yaşadığı o kazada hayatını da kaybedebilirdi. O İhlas Haber Ajansı'na "Doğum gününde ölümden döndü" başlığıyla haber oldu. Yaşadığı kazaya sebep olan sorumluların peşini bırakmayarak da aslında tüm topluma örnek oldu!
Eğer hepimiz Kazım Toral gibi yapar, bize bu tür olumsuzluklar yaşatan, görevlerini zamanında eksiksiz olarak yapmayan sorumluların hak ettikleri cezayı almasını sağlamak için mücadelemizi yürütürsek, emin olun o zaman sorumlular da çok daha ciddi ve doğru işler yaparlar, bizler de benzer olumsuz hadiseleri yaşamaktan kurtulmuş oluruz.
![]() |
![]() |
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!