"Odunpazarı meydanındaki fırına ekmek almaya gittim. Kapıda bekleyen kadınlar vardı. Önce sıra var sandım sonra öğrendim ki kapıda bekleyenler askıya asılacak ekmek için bekliyormuş. Bende askıya birkaç ekmek asılmak üzere fırıncıya parasını verdim fırıncı daha ekmeği asmadan kadınlar ekmek için kavgaya tutuştular. Araya girip hangi partiye oy verdiklerini sordum AKP dediler."
Bu hem imla, hem noktalama hem de üslup olarak hayli yanlış barındıran paylaşım CHP Tepebaşı İlçe Başkanı Atilay Dalgıç'a ait.
Kendileri Tepebaşı İlçe Başkanı olarak Odunpazarı Meydanındaki bir fırına gidiyor. Niye gidiyor?
Bu paylaşımının altına partililerinin yazdıklarına bakılırsa herhalde birilerinden "Burada askıda ekmek uygulaması var, insanlar birbirini eziyor!" gibisinden abartılı birtakım sözler duymuş olabilir ya da hadi olumlu düşünelim oradan geçerken "Bugün de şuradan ekmeğimizi alalım" diye düşünmüş olabilir.
Elbette niyetini bilemeyiz. Ancak oraya kadarki niyetini bilemesek de orada olup biteni paylaşarak açık ettiği üzre oraya vardıktan sonraki niyetini gayet iyi biliyoruz.
"AKP"YE ÇAKMAK İÇİN KENDİNE FIRSAT BULMUŞ!
Dalgıç CHP İlçe Başkanlığının hakkını vermek, siyaset yapmak istemiş. Bu yüzden de en güzel malzemeyi kendince orada bulmuş. Hangi maksatla askıdaki ekmekleri aldıklarını bilmediğimiz insanlar üzerinden kendince "AKP'ye" çakmak istemiş, siyasi rant devşirmeye çalışmış.
Sağ olsun, askıda ekmek uygulamasına birkaç indirimli ekmek bedeli ödeyerek katkıda da bulunmuş. Ancak orada daha sonra gösterdiği tavır, davranış askıdaki ekmeklerden çok daha ucuz bir tavır, çok daha bayat bir davranış olmuş!
Odunpazarı Meydanındaki bir fırına gidip birkaç bayat ekmek bağışlayarak katkıda bulunuyorsun, ondan sonra ne diye bunların hepsini yerle bir ediyorsun; neden böyle gereksiz, aşağılayıcı, küçümseyici, siyasi rant devşirmeye yönelik bir paylaşımda bulunuyorsun!
KAVGA ETMEK İÇİN DE CHP'Lİ BİR SİYASETÇİ BEKLİYORLARMIŞ DEMEK Kİ!
Eğer askıda ekmek uygulamasından faydalanan insanlara bakarak ekonomik yapıya yönelik bir değerlendirmede bulunacaksan bu çok ucuzcu ve belki de sizi yanıltıcı bir yol olur. Zira biz de askıda ekmek uygulamasından ekmek aldık. Çok şükür o kadar fakir değiliz. Ancak bizim apartmanın bahçesinde 4 tane yavrusu olan bir köpek var, sütle ıslatıp ona vermek için aldık. Üstelik bizim bildiğimiz askıda ekmek uygulaması olan yerlerde nedense insanlar hiç kavga etmiyorlar. Belki de kavga etmek için CHP'li bir politikacının gelip alışveriş yapmasını ve kendilerini fark etmelerini bekliyorlar!
Hadi diyelim insanlarımız çok fakir ve askıda ekmek uygulamasından faydalanmak için birbirleri ile kavga ediyorlar. Böyle bir durumda merkezdeki tüm belediyeleri yöneten bir partinin ilçe başkanı olarak göstermesi gereken tavır onların bu durumlarını tüm toplumla paylaşmak ve buradan siyasi rant elde etmeye çalışmak mı olmalıdır?
BELEDİYE KENDİLERİNDE, ARAYIP "BU İNSANLARIMIZA YARDIMCI OLALIM LÜTFEN" DİYEMEZ MİYDİ?
CHP'li bir ilçe başkanı olarak şahit olduğu bu hadise kendi paylarının da olduğunu akla getirmemek mi olmalıdır? Mesela böyle bir durumda Odunpazarı Belediyelerini arayıp "Yahu biz sürekli kendi yandaşlarımıza belediye kaynaklarını aktaracak değiliz ya, biraz da garip gurebeya, fakir ve fukaraya yardımcı olalım. Şuradaki fırın önünde kuru ekmek için kavga eden insanlarımız var. Hadi gelin bu insanların evlerine ekmek ve sıcak yemek götürelim. Mağduriyetlerini bir nebze giderelim, kalplerini kazanalım!" diyemez miydi?
Ama böyle yapsa kendince siyaseten kaybederdi, her ne kadar insanlık olarak kazansa da! Ancak şu devirde siyaseten kazanmak, insanlıkta kazanmaktan çok daha evla. Kimse insanlık göstermek ve adamlığından bahsettirmek istemiyor; ele geçen fırsatı olabildiğince ucuza harcamak için uğraşıp duruyor.
Dünya üzerinde ilk insanlar yaşamaya başladığı günden bu yana maddi durumu iyi olanlar da kötü olanlar da hep oldu. Bir zaman zengin olanlar bir süre sonra fakirleştiler, fakirlerden zengin olan da oldu. Zenginlik olduğu gibi fakirlik de oldu ve oluyor.
EVET, BU ÜLKEDE MADDİ DURUMU KÖTÜ OLANLAR DA NAKİTE SIKIŞANLAR DA VAR!
Evet Türkiye'de bugün gerçekten zor durumda olan insanlar var. Bir bölümü askıda ekmek kampanyasından yararlanmak için bu tür fırınların önüne de hiç uğramıyor. Bu insanlarımızın önemli bir bölümü de kadınlar. Bir gazeteci olarak sosyal medyadan bize ulaşanlara elimizden geldiği kadar yardım etmeye çalıştık, çalışıyoruz. İnsanların her birinin ayrı bir derdi, problemi, sıkıntısı var. Evet bu ülkede zengin çok, maddi durumu iyi olan insan sayısı da oldukça yüksek. Evet bu ülkede fakirler de var. Elinde malı mülkü olduğu halde şu son zamanlarda nakit bakımından çok sıkışmış olanlar da var. Türkiye, tüm dış güçlerin içerideki işbirlikçileri ile (ki bunlardan birinin de Dalgıç'ın ilçe başkanlığını yaptığı siyasi parti olduğu, partinin yönetici ve temsilcilerinin eylem ve söylemleri ile iyiden iyiye ortaya çıkmıştır) ekonomik bir ablukaya alındı. Diz çöktürülmek, tam bağımsız olma yolundan döndürülmek istenen Türkiye tam ekonomik sıkıntılardan kurtulmak için adımlar atmaya başlayacaktı ki bu sefer de Covid-19 belası çıktı. Bu virüs Çin dışındaki tüm ülkeleri vurdu. Dünya üzerindeki milyarlarca insanın hayatından bir şeyler alıp götürdü, birkaç yüz milyonu da daha da zengin etti.
BU NİYET VE KAFADAKİLER İÇİN DE ASKIDA İNSANLIK KAMPANYASI DÜZENLEYELİM!
İşte bu kadar zor bir ortamda, böylesine bir pandemi belası ile yaka paça olduğumuz bir anda CHP Tepebaşı İlçe Başkanının derdi ne yazık ki zorda kalmış insanların sırtından siyasi rant devşirmek!
Olmadı, yakışmadı. Rakip siyasi partiye vurmak için bu insanlar ve onların hepimizin utancı olan halleri onursuzca kullanıldı.
Belki de bu topluma, daha ziyade de örnekten hareketle siyasetçilerimizin bazılarına en çok lazım gelen kampanya "Askıda İnsanlık" kampanyasıdır. Zira bazıları gerçekten de insanlık bakımından çok fakir, çok büyük eksiklik içinde. Onların eksiklerini gidermek için insani durumları müsait olanlar az bir parça da olsa askıya bir şeyler taksa ne güzel olur!
![]() |
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!