İnsan hayatı hiç de kolay değildir ve hemen tüm insanların hayatları boyunca karşılaştıkları zorluklar, sıkıntılar vardır. Bazılarımızın imtihanı inanılmaz zor şartlarda, bazılarımızın imtihanı da dünyanın zenginlik ve şatafatının altında gerçekleşir. Bazen de sıkıntılar üst üste gelir, adeta bir zincirleme reaksiyon gerçekleşir ve sizi hayli zorlar!
Bizim açımızdan 2022 yılı çok sıkıntılı başladı ve ve neredeyse bir ay kadar devam etti. Nihayet Allah bize şifamızı ve huzurumuzu geri verdi. Şükürler olsun!
30 OCAK 2021 AKŞAMINDAN İTİBAREN ÇOK SIKINTILI BİR SÜREÇ BAŞLADI
30 Ocak 2021 Perşembe günü ağabeyim, emekli polis memuru Hayrettin Şen (61) etrafındaki çitleri ve telleri sökmek için gittiği tarlada, yüksek tansiyona bağlı olarak beyin kanaması geçirmişti. O akşam aldığımız bu haberle birlikte bizim için uykusuz, sıkıntılı günler başladı. Beyin kanaması geçirdiği yerde telefonlar çekmiyordu ve orada 6-7 saat o vaziyette kaldığı tahmin ediliyor. Daha sonra haber alınamayınca bir komşumuz yeğenimizle tarlaya gidiyor ve ağabeyimi buluyor.
O akşam ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne. Ertesi gün konuşmuş, köye gidip fırında ekmek yapmak istediğini söylemiş. Bunun üzerine yılın son günü sevindik, umuda kapıldık...
Ancak aynı günün akşamı yoğun bakıma alındı ve gittikçe kötüye gitmeye başladı. Kan beynin her tarafına yayıldığı için bir süre sonra bitkisel hayata girdi. Doktorlar 24-36 saat arasında tüm vücut fonksiyonlarının tamamen duracağı tahmininde bulunduğu için "Uzaktaki akrabalarına haber verseniz iyi olur" dediler. Ağabeyim 4 Ocak 2022'de vefat etti. 5 Ocak 2022 günü son yolculuğuna uğurladık. Sonraki üç gün boyunca da ağabeyimin köydeki evi doldu boşaldı.
UYKU UYUYAMADIK, AĞZIMIZA BİR LOKMA BİR ŞEY KOYAMADIK, DİRENCİMİZ HIZLA DÜŞTÜ
Bu süreçte bazı günler hemen hiç uyku uyuyamadığımız, doğru düzgün ağzımıza bir şey koyamadık ve o günlerde vücut direncimiz hızlı bir şekilde düştü. Doğal bağışıklığımızı sağlam bir şekilde ayakta tutmak için aslında bir hayli dikkatli davranıyorduk. Ancak süreç bunu muhafaza etmemiz için uygun bir zaman değildi. 8 Ocak akşamı Eskişehir'e dönmüştük. Sonraki günlerde işimize gücümüze baktık. Ancak bir süre sonra iştahsızlık baş gösterdi. Öksürük zaman zaman her zaman vardı zaten. Nihayet 21 Ocak akşamı Eskişehir Yunusemre Devlet Hastanesine gittik. Orada tomografi çektiler ve kan aldılar. Yaklaşık 2 saat sonra Covid-19 şüphesiyle yatış verdiler. Birkaç saat sonra da testimizin pozitif olduğu kaydedildi. Ciğerlerimizde çok şiddetli olmasa da bir buzlanma olduğu ortaya çıktı. Evet, 2 yıl boyunca kendimizi korumayı başarabildiğimiz virüs en sonunda bizi de bulmuştu. 28 Ocak 2022 günü hastaneden taburcu olduk. Bugüne kadar ilaçla tedavimiz devam etti ve belki bundan sonra da devam edecek. Kontrole gittiğimiz zaman belli olacak bunlar da.
Eğer sağlığınız yerinde değilse hayatınızdaki diğer şeylerin çok fazla bir anlamı, hükmü kalmıyor. Bu yüzden de sağlığımıza büyük özen göstermek durumundayız ve doğal bağışıklığımızı korumak için bilinçli bir yaşam tarzı, beslenme şekli ile hareket etmeliyiz. Bağışıklığınız düştüğü anda siz de düşersiniz. Virüsün hangi varyantı ile karşılaştığınızdan daha ziyade sizin doğal bağışıklığınızın ne düzeyde olduğu önemli, kendi tecrübemizden anladığımız kadarıyla.
KENDİLERİNE NE KADAR TEŞEKKÜR ETSEK AZDIR!
Bu arada Yunusemre Devlet Hastanesinde tedavi gördüğümüz bir haftalık sürede samimi ilgilerinden ve gösterdikleri gayretten dolayı, başta İl Sağlık Müdürü Sayın Uğur Bilge'ye, Yunusemre Devlet Hastanesi Başhekimi Sayın Dr. Mustafa Karagülle'ye, hastanenin Covid-19 servisinde çalışan personeline sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Ömrümüzde ilk defa hastanede yatmış olduk. Devletimizin ve başhekimliğin Eskişehir'e ne kadar modern, ne kadar donanımlı ve ne kadar güzel hizmet veren bir hastane kazandırdığını bu bir haftada kendi gözlerimizle gördük. Allah emeği geçenlerden razı olsun, devletimize zeval vermesin.
ÖYLE SAMİMİ, ÖYLE GÜZEL DOSTLARIMIZ, ARKADAŞLARIMIZ VARMIŞ Kİ...
Diğer yandan, hem ağabeyimizin vefatı hem de Covid-19 tedavimiz süresince bizlerin yanında olan, samimi olarak sıkıntılarımızı gidermeye çalışan, hastanede yatarken ihtiyaç duyduğumuz şeyleri alıp hastanenin ilgili bölümüne teslim eden dostlarımızın, arkadaşlarımızın varlığı bizleri bu zorlu günlerde teselli etti, moral verdi, ayakta tuttu. Hem taziye için hem de rahatsızlığımızdan dolayı iyi dileklerini iletmek için farklı iletişim kanalları ile bizimle irtibata geçen, mesajlarını ileten tüm dostlarımıza, sevenlerimize, siz değerli kardeşlerimize teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz. İyi ki varsınız. Allah hepinizden razı olsun!
![]() |
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Cumartesi günü yaptırdıkları test sonucunda Covid-19 testlerinin pozitif çıktığını, bu yüzden görevlerini bir süre evden yürüteceklerini açıkladılar.
Bunun üzerine hemen tüm siyasi parti liderleri, muhalefetteki belediye başkanlarının hemen tamamı, muhalefetteki önemli isimlerin bazıları da dahil olmak üzere çok geniş bir kitle Erdoğan ve eşine geçmiş olsun dileklerini ifade eden sosyal medya paylaşımları yaptılar. İşin bu bölümü olması gerekendi ve güzeldi.
Bu gelişmeler üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sosyal medya hesabından hemen tüm siyasi parti liderlerine, kendisine geçmiş olsun dilek ve temennilerini ileten önemli isimlere teşekkür edildi. Bu da olması gerekendi ve güzeldi.
"BUNU DA GÖRDÜK YA ÖLSEK DE GAM YEMEYİZ!"
Dahası tüm bu gelişmelerin ortaya koyduğu atmosfer çok güzeldi. Birileri orada burada provokasyon yapıp toplumu birbirine düşürmek, kutuplaşmayı artırmak için gayret gösterirken böyle bir tablonun ortaya çıkması, böyle bir güzelliğin yaşanması şahsen bizi o kadar çok mutlu etti ki... (Tüm bunlar olurken Sayın Fahrettin Altun'un "virüslü" paylaşımı biz bir hayli gereksizdi!)
Hani "Ölmeden önce bunları da gördü ya bu gözler!" derler ya, işte öyle bir şeydi aslında bu. Hem de aslında az sayıda oldukları daha iyi anlaşılan ve Erdoğan'ın ölümü için duaya oturanlara, beddua seansları düzenleyenlere, hasta olduğu için "oh olsun" diyerek içini eritenlere rağmen gerçekleşti bu güzel tablo.
COVİD-19 BELASININ BELKİ DE TEK FAYDASI BU OLDU!
Böyle bir tabloya aslında bu ülkenin o kadar çok ihtiyacı vardı ki. Ama ne yazık ki böyle bir tablonun oluşması için Erdoğan ve eşlerinin virüs kapması gerekiyormuş! Daha makul bir siyasi dil kullanmak için Erdoğan ve eşinin Covid-19'a yakalanması gerekiyormuş. Bu Covid-19'un bize sürekli zararı oldu, hepimizi perişan etti. Eğer olduysa tek faydası böyle hoş bir tablonun ortaya çıkmasına vesile olması oldu!
Aslında normalde olması, kullanılması gereken siyasi dil ve nezaket acaba ne kadar daha sürecek? Belki de siz bu yazımızı okuduğunuz zaman diliminde belki bu tablo çoktan ortadan kaldırılmış olur, belki birkaç gün daha sürer. Ama inşaallah bundan sonra hep böyle oluruz!
Bu ülke kutuplaşmadan, farklı kesimler olarak birbiriyle karşı karşıya gelmeden dolayı sürekli kaybetti. Bugün yaşadığımız bazı sıkıntıların temelinde geçmişte birbirimize karşı düşmelerimiz, birbirimize düşman olmamız ve adeta birbirimizin kanını içmemiz yatmaktadır. Keşke bugüne kadar yapıp sadece zararını gördüklerimizi bir kenara sürekli olarak bırakabilmeyi başarabilsek. Keşke siyaseti daha insani, daha vicdani yapabilsek ya da hiç yapmasak!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!