İYi Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu bir yerel televizyon kanalına konuk olmuş. Birçok konuda görüşlerini paylaşmış. İktidar olmak istediklerini söylemişler. Ancak bizim dikkatimizi en çok şu ifadeleri çekti:
"Biz bütçeyi şehir hastanelerine ayırmak yerine testlere ayırsaydık daha doğru olurdu... Sürekli şehir hastanesi açıyorlar, ben ona da karşıyım. Mesela bizim testlerimiz diğer ülkelerin yaptığı testlerin 4'de 1'i kadar. Burada biz bütçeyi şehir hastanesine ayırmak yerine testlere ayırmak durumundayız. Covid-19 testini ne kadar çok yaparsak o kadar insan yakalarız. Yakalanan insanları aşağı yukarı yapılmayanları da katarsanız 10 misli hasta var deniliyor. Hastane yapmak çare değil. Test sayısını artırırsak yükümüz azalır."
Evet İYİ Parti Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu'nun sözleri aynen böyle. Gerçekten de hem bir hekim olması hem de seçilip TBMM'ye gitmiş bir isim olması nedeniyle hüzünlendik!
ŞEHİR HASTANELERİNE KARAR VERİLDİĞİNDE COVİD-19 MU VARDI?
Sebebi de şu:
Bir kere şehir hastaneleri kararı verildiği ve hastaneler yapılmaya başlandığı zaman ortada henüz Covid-19 salgını yoktu. Dolayısı ile ileride ortaya çıkacak böyle bir salgını tahmin edip de 4-5 yıl önceden o salgında kullanılacak test kitleri için bütçe ayırabilecek kimse olduğuna inanmıyoruz şu yalan dünya üzerinde!
Üstelik Covid-19 ortaya çıkıp insanlarımızı da etkilemeye başladıktan sonra şehir hastanelerinin yapılmasının, vatandaşlarımıza son teknolojik imkanlarla hizmet sunulmasının ne kadar önemli olduğunu bizlere net bir şekilde gösterdi.
TÜRKİYE ÇİN'DEN 5 KAT DAHA FAZLA TEST YAPAN BİR ÜLKE!
Test kitleri virüs insanları öldürmeye başlar başlamaz hemen piyasaya sunulmadı. Bunların çıkması ve yeteri kadar üretilmesi zaman aldı. Dolayısı ile test etmede bir süre sıkıntı yaşandı. Ancak şu an öyle bir sıkıntı kalmadı.
Bizim testlerimizin diğer ülkelerin yaptığı testlerin dörtte biri kadar olduğu bilgisi de çok tartışılır. Örneğin Türkiye, nüfusa göre test yapmada Çin'den 5 kat daha fazla, en çok vaka ve ölümün görüldüğü ABD'nin yaklaşık yarısı kadar test yapmış. Güney Kore'yi, Japonya'yı da hem test sayısında hem de oranında katlamış durumdayız. Evet bizden daha iyi durumda olan ülkeler de yok değil. ABD, bazı Avrupa ülkeleri ve Rusya bizden bu konuda önde. Her şeye rağmen Türkiye bu konuda da birçok ülkenin önünde bulunduğu da bir gerçek ama.
GÜNDE 200 BİN TEST YAPILSA TÜM TOPLUMU 1 KERE TEST ETMEK 410 GÜN SÜRER!
Hadi diyelim ki biz Arslan Kabukçuoğlu'nun dediği gibi şehir hastanelerini yapmadık, kişi başına düşen yatak sayısını ve yoğun bakım yatak sayılarını artırmadık, parayı kenara koyduk ve pandemiyi bekledik. Bekledik ki daha çok test yapalım!
Test kitleri gün geçtikçe gelişiyor ve daha hızlı, daha kolay test yapılır hale geliyor. Şu halde bile Türkiye ortalama günde 200 bin test yapıyor. Tüm nüfusu test etmek bu kadar yoğun bir çalışma ile bile 410 gün, yani 1 yıl 1 ay 15 gün zaman alır. Kaldı ki bu testleri her 10-15 günde tekrarlamak lazım gelir. Dolayısı ile tüm nüfusu en az bir kere test etmek bile uzunca bir zaman alır! Bu yüzden temaslı kişilerin test edilmesi (şimdi yapıldığı gibi) çok daha mantıklı bir yöntemdir. Aksi takdirde test etmenin bir sonu yok!
ÇOK FAZLA TEST YAPTIK VE HASTA SAYIMIZ DA 10 KAT FAZLA ÇIKTI, HASTANE YAPMADINIZ?
Yeni hadi diyelim test ettik ve bugünkünden daha çok, hatta Kabukçuoğlu'nun iddiasına göre 10 kat daha fazla hasta olduğu ortaya çıktı. Bu kişileri nereden tedavi edeceğiz? Şehir hastanelerinin de yapılmamış, açılmamış, yatak ve yoğun bakım yatak sayılarımızın çok daha düşük olduğu bir ortamda o kadar insanı kendileri nerede tedavi etmeyi düşünüyorlar acaba? Nasıl hastane yapmak çare değil? Çare ne o zaman? Test yap, pozitif kişileri belirle, 10 kat hastayı belirle. Sonra?
Muhalefet etmek insanın nefsine hoş gelir. Ancak muhalefet ederken akıldan, mantıktan ve insaftan da uzaklaşmamak lazım. Belki toplumun önemli bir bölümünün ne derlerse ona inanacağını düşünüyor olabilirler. Ancak giderek söylenenleri, verilen beyanatları daha çok sorgulayan bir nesil ortaya çıkıyor. Bunu da göz ardı etmemek lazım!
![]() |
Mahmudiye Belediye Başkanı İshak Gündoğan sosyal medya hesabından bir paylaşım yapmış. Bu paylaşımı ile bugün gerçekleştirmeyi planladıkları fidan dikimine hemşehrilerini davet ediyor. Güzel bir organizasyon ve güzel bir davet hiç şüphesiz.
Biz hem bu davetinin biraz daha fazla insana ulaşmasına vesile olmuş hem de naçizane bir tavsiyede bulunmuş oluruz diye düşündük.
İshak Gündoğan bir belediye başkanı. Sosyal medya paylaşımları bu yüzden çok önemli. Bu paylaşımları yüzlerce, hatta binlerce insan görüyor, okuyor.
Bu paylaşımında noktalama ve yazım işaretlerine hemen hiç uyulmadığını gördük. Cümlelerin nereden bitip nerede başladığını kestirmekte zorlandık.
Başkanın bu tür paylaşımlarını kendisinin yazdığını düşünmüyoruz. Eğer öyleyse bu işi bu işten anlayan, ehil kişilere bırakması daha iyi olur. Nihayetinde bir belediye başkanının sosyal medya hesapları genel itibariyle danışmanlar tarafından yürütülür. Böylesi her yönden çok daha faydalı olur. Başkana da vatandaşa hizmet için daha fazla zaman kalır!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!