Eskişehir'de bir ayı geçkin süredir yaşanan Kalabak Suyu krizinde hadiseler baş döndürücü bir şekilde gelişiyor.
Şu an Kalabak Suyunda yaşanan sıkıntı ve zaman aşımına uğramış damacanalar yıllarca su satılarak halk sağlığı ile oynanması unutulmuş, üzeri kapatılmış durumda. Şu anda yaşanan krizi anlatmak için giydirilen iki araç meselesi konuşuluyor. Zira Büyükşehir Belediye Başkanının, ESKİ Olağanüstü Genel Kurulunda neredeyse sadece ismini söylemediği il başkanı çıkıp kendilerine yönelik iddiaların doğru olup olmadığını kamuoyuna açıklamalı, partisi de kendisi hakkında soruşturma açmalıdır!
Zira Yılmaz Büyükerşen'in kendilerine karşı yaptığı suçlama öyle basit, sıradan bir suçlama değil.
Dahası eğer gerçekten bu giydirilmiş araç meselesi bizzat kendi icraatları ise bu hem Eskişehir'e hem de bizzat kendi partisine karşı işlenmiş ağır bir suçtur ve affedilmesi de mümkün değildir!
Yılmaz Büyükerşen o il başkanının sadece ismini söylemedi ama yaptığı konuşmanın içinde bir şekilde ismini geçirdi. Büyük ihtimalle onu da bilerek yaptı.
Şimdi o il başkanına düşen şey kamuoyunun karşısına çıkıp giydirilmiş araçların kendi işleri olup olmadığını samimi bir şekilde kamuoyu ile paylaşmaktır.
NE İL BAŞKANLIĞINDA NE DE ESKİŞEHİR'DE DURABİLİR!
Ancak eğer Büyükerşen'in iddiaları doğruysa, yani bu çirkin girişim bir siyasi parti adına yapılmış ise o kişi artık il başkanlığında da Eskişehir'de de duramaz!
Düşünsenize Eskişehir'in en önemli markalarından biri olan Kalabak Suyunda bir ayı geçen süreden beri inanılmaz bir kriz var, halkın sağlığı ile oynanması var. Bu yüzden Büyükşehir Belediye yönetimi köşeye sıkışmış, halkın yoğun eleştirileri ile yüz yüzeler. Haklarında Valilik tarafından soruşturma açılmış.
Böyle bir ortamda sen çıkıp tüm bu yaşananları vatandaşa anlatmak yerine iki adet araç giydiriyorsun, bir de bunu karşı tarafın eline koz verircesine, inanılmaz bir amatörlükle yapıyorsun!
Her insanın zihni böyle bir şeye çalışmaz. Ancak bu il başkanı her kimse öncelikle kendi partisine en çok zararı vermiştir ve verecektir. Zira vatandaş Kalabak Sudaki sıkıntıları ve kendi sağlıkları ile oynanmasını unutup meselenin bu yönüne odaklanacak.
Köşeye sıkışan Büyükşehir Belediye yönetimini kurtarmak için bundan ala iş mi olur?
SİYASİ PARTİ OLARAK YAPIYORSAN GİZLENİR GİBİ YAPMANA NE GEREK VAR Kİ?
Bir il başkanı düşünün ki kendisine dış ilçeleri ziyaret etmek için tahsis edilen aracı böylesine mide bulandıran bir işte kullanıyor. Bunu sıradan bir vatandaş yapmış olsa anlaşılır. Bir siyasi parti adına yapıldığı zaman da gizlenmesine gerek yok; çıkarsın açıkça bu tür araçlarla vatandaşa yaşadığı olumsuz süreçleri anlatırsın. Ancak burada hem kendilerinin yaptığını gizlemeye çalışmak hem de bunu çok beceriksizce yapmak söz konusu.
Bir il başkanı düşünün ki partisinin kendisine ayırdığı aracın plakasını bantla kapatıyor ama yakından yine de plaka okunuyor. Okunmasa ne olacak bant çıkarılıp bakılır!
Sanki her şey Büyükşehir Belediye yönetimine sıkıştığı köşede derin bir nefes almasını sağlamak ve kendi partisine Eskişehir'de büyük bir darbe vurmak için hazırlanmış gibi.
BUGÜNDEN SONRA KALABAK SU YERİNE O İL BAŞKANINI TARTIŞACAĞIZ
Emin olun aklım hafsalam almıyor. Eğer Büyükerşen'in iddiaları doğruysa o il başkanının bir an önce kamuoyuna ismiyle-cismiyle ifşa edilmesinin de vakti zamanı gelmiştir.
Kalabak Suyunda yaşanan sıkıntıyı, halkın sağlığı ile oynanmasını kamuoyu ile paylaşmak, Eskişehir halkına anlatmak istiyorsanız bunun çok daha güzel yolları vardı, onlar kullanılabilirdi.
Ancak bir siyasi parti adına böyle bir şeyin yapılması akıl alır gibi değil.
Yılmaz Büyükerşen, o il başkanının kim olduğunu çok büyük oranda ESKİ Olağanüstü Genel Kurulunda tarif etti, ama ismini vermedi. Umarız en kısa sürede ismini de verir de hepimiz o il başkanının ismini cismini de kullanarak daha başka yazılar da yazarız!
![]() |
“Arabaya baktığımızda üzerindeki içi kanalizasyon renginde sıvı olan damacana fotoğrafları ve halkı galeyana getirmeyi amaçlayan sloganların olduğu siyah minibüslerin plakalarının siyah folyo ile kapatılmasına rağmen arka plakasının 26 AK 004 yazdığı görülüyordu.
Bu taşıtın ve diğerlerinin bir siyasi partinin il başkanlığına ait olduğu anlaşılınca il başkanlığının kendi şehrinin markası olan Kalabak Suyunu böylesine kötüleyen bir anlayışın ancak Kalabak Su piyasasını ele geçirmek isteyen su şirketlerine destek verdiği açıktı ve benim aklım bunu bir türlü kabul etmedi. Bu Eskişehirlilere ve Kalabak Suyuna ihanetti. Bu durum karşısında doğrusunu isterseniz, pandemiye yani Koronaya tutulan bazı hastalarda, insanın zihni melekelerini sekteye uğratıp, akıl ve mantık ilişkisini zaafa uğratacak bir yan etkisi mi oldu? Diye düşünmekten kendimi alamadım.
Bütün şehri geziyormuş zaten günlerce. Benim resmim nedeniyle, o üç tane yerel gazetede çıktı. Onun dışında başka bir yerde de çıkmadı. Bu böyle. Ama bu beni fevkalade üzdü. Bir ara düşündüm dedim ki ya il kongreleri var, adaylık meseleleri falan bundan yararlanmak için mi yapıldı falan ama yapılacak şey değildi. Rakiplerin ekmeğine yağ süren bir hareketti. Bu akıl, mantık, vicdan, izan bunların ötesinde. Düşünemediler. Esefle kınıyorum.”
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!