Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir örgütleri son yıllarda çok rahatlar. Zira Eskişehir'de kendilerine, kendi belediyelerine muhalefet eden kimse kalmadı. AK Parti'nin Eskişehir'de CHP karşısında en büyük muhalefet partisi olarak son 2 yılda havlu atmış olması CHP'nin de iyiden iyiye rahatlamasına ve rehavete kapılmasına neden oldu.
Diğer yandan CHP'nin son İl Kongresinde yaşananlardan sonra Kazım Kurt ve ekibinin parti örgütleri üzerindeki etkisi kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı.
CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel son günlerde, herhalde AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Hakan Çizmelioğlu tarafından geçtiğimiz aylarda başlatılan çalışmadan örnek alındı, üye kampanyası başlattı. Bu maksatla şehrin bazı yerlerinde CHP stantları açıldı. Bazı partililer bu standlarda görevalıyorlar ve partilerine, davalarına hizmet ediyorlar.
Ne var ki bu stantlarda duran partililere yine partide hakim olan bir grubun tacizi durmak bilmiyormuş. Örneğin bir stantta bir bayan yakındaki heykelin önünde fotoğraf çektirmeye çalışıyormuş. Hemen oradan partide hakim olan gruptan biri "Çektirmeyin!" diyerek müdahil oluyormuş. "Ne var bunda?" diye sorulunca da tersliyorlarmış.
ÜYE KAZANMAK İÇİN KAMPANYA BAŞLATIP MEVCUT ÜYELERİ KAYBETMEYE YARAYACAK DAVRANIŞLAR SERGİLEMEK
Hatta bu basit tartışmalardan sonra yaptığı basit hareketlerde bile suç aranan partililer hakkında disiplin soruşturması başlatılıyormuş, partililer olmadık şekilde tehdit bile ediliyormuş.
Bir parti örgütünde bir grubun hakimiyeti belli bir seviyenin üstüne çıkınca öyle görünüyor ki onların yürüyüşü değişiyor. Sadece yürüyüşleri değişmiyor bir de kendi partililerine tavır ve davranışları da değişiyor.
CHP'de bazı partililerin başına olmadık işler gelmesin diye bu mevzuyu da çok daha ayrıntılı bir şekilde sizlere aktaramıyoruz. Düşünün artık CHP ne hale gelmiş ve nereye gidiyor!
Bir yandan üye yaparken diğer yandan partiliyi kaybetmeye yarayacak davranışlar sergilemek, ne bileyim bize bir garip geldi de!
![]() |
Eskişehirspor'da beklenen oldu ve Mustafa Özer ile yollar ayrıldı. Büyük bir umutla getirilmişti Mustafa Özer. İyi niyetli olarak gayret gösterdi. Elinden geleni yaptığına inanıyoruz ancak başarılı olamadı.
Rahatlıkla "Başarılı olunması için uygun bir ortam yoktu kulüpte" dese kimse kendisine itiraz etmez, edemez. Çünkü gerçekten de öyle. Eskişehirspor mali bir kıskaçta. Hem de bu yeni bir şey değil. Kurların hızla artmaya başladığı zamanlardan beri bu sıkıntı her şekilde kendini hissettirdi. O tarihlerden bu yana hep "Eskişehirspor'da esas sıkıntı mali" diye yazıp durduk. Bugünkü sorunumuz da mali. Hem de daha ağır, daha büyük bir sorun bu. Bu sıkıntı aşılmadan başarı elde etmek pek mümkün olmayacak gibi. Bu sıkıntı aşılamadan teknik adamlar ile bir yere varılamayacak gibi. Ama biz durum böyle olsa bile öyle düşünmeyeceğiz!
Mustafa Özer'in yerine Yusuf Şimşek, Hüseyin Kalpar, İrfan Buz, Cengiz Seçsev, Bülent Akın, Yılmaz Vural gibi isimler telaffuz ediliyor. Kim olur, nasıl olur orasını bilmiyoruz. İnşaallah Eskişehirspor için en hayırlısı olur, en faydalısı olur.
Teknik direktör sorununu bir şekilde çözeriz. Ancak bunu çözerken elimizde bulunan kadroyu en iyi şekilde motive edip kullanacak hocayı bulmak zorundayız. Eskişehirspor'a maddi kaynak bulma konusunda bir mucize gerçekleşmeyeceğine göre en ideali mevcut gençlerle başarı elde etmek. Bunun için de en önemlisi teknik adam; bu gençleri kendilerinden tecrübeli rakipleri karşısında adeta bir aslana dönüştürecek, onların yeteneklerine inanmasını ve o yeteneklerini rakiplerine karşı çekinmeden kullanmasını sağlayacak bir hocaya ihtiyacımız var. Teknik adamın isminden ziyade bu yöndeki kabiliyetlerine, gençlerle diyaloglarına bakmak lazım.
Yoksa sadece, 3 ay içinde yerine başka birine bakmak zorunda kalacağımız bir teknik adam transfer etmiş oluruz.
![]() |
Eskiden birtakım şeyleri daha ziyade erkekler yapardı, bazı kötü işler de daha ziyade erkeklere hasmış gibi algılanırdı. Bu yüzden o davranışlardan herhangi birini bir kadın yaptığı zaman inanılmaz bir şaşkınlık ve yadırgama yaşanırdı.
Devir hızla değişti; artık kadınlar da erkeklerin yaptığı birçok şeyi yapmaya, erkeklerin işlediği birçok suçu işlemeye başladı. Dahası bu konuda kadınlar erkeklerle yarışmaya da başladı.
Örneğin sigara içme oranı kadınlar arasında hızlı bir şekilde artıyor. Sokaklarda sigara içmeyen kadına rastlamak artık pek mümkün olamıyor. O derece bir yaygınlaşma var. Artması bir yana bu durum artık hepimize sıradanmış gibi gelmeye da başladı.
Yine başta hırsızlık, adam yaralama, öldürme, insan kaçırma, mala zarar verme, yankesicilik, uyuşturucu satıcılığı gibi birçok suçu kadınlar da erkekler kadar işlemeye başladılar.
Önceki gün birlikte yaşadığı adamın erkek kardeşini bıçaklayarak öldüren 4 çocuk sahibi kadının henüz 24 yaşında olduğunu hatırlatalım öncelikle. O kadın bu yaşına kadar sadece 4 çocuk yapmamış, bir de 122 ayrı suç dosyası oluşturmuş!
Adam öldürme 123. suçu oldu. 24 yaşında 123 suç dosyası ve nihayet adam öldürmeden hapse giriş.
Suçu hayatının bir parçası haline getiren insanların çocuk sahibi olmaları garibime gidiyor. Çünkü böyle bir durumda olan sadece onlar tarafından dünyaya getirilen çocuklara oluyor.
Allah o çocukların yardımcıları olsun.
Yalnız söyleyelim: Bu gidiş hayra alamet değil!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!