Toplantı öncesinde, belli oranlarda parası olup bunu en iyi şekilde değerlendirmek isteyen sermaye sahipleri Enflasyona Endeksli Bono çıkarılacağı yönünde bir açıklama beklentisindeydiler ancak bu beklenti gerçekleşmedi. (Daha sonrasında bu yöndeki beklentiler gerçekleşir mi orasını bilemeyiz!)
BONO BEKLERKEN UZAY İSTASYONU GEZİSİ İLE KARŞILAŞTILAR!
Süper Bono olarak da ifade edilen Enflasyona Endeksli Bono hakkında bir hayli olumsuz yorum okuduk. Bunun örtülü bir faiz artırımı olduğu eleştirisi en çok karşılaştığımızdı. 1994'te yüzde 400 faizle çıkarılmadan önce enflasyonun Nisan 2022 enflasyonu seviyelerinde olduğu (1994'de yüzde 71) özellikle vurgulandı. Elbette o tarihlerde ABD Dolarının 8 bin TL'den 42 bin TL'ye kadar yükseldiği ve bu bonoların faizlerin 5 yıl kadar yüzde 100'ün altına inmediği gibi hatırlatmalar yapıldı. Birçok kişi Enflasyona Endeksli Bononun çıkarılması durumunda kazançlarının yüzde 45-50 seviyelerine çıkabileceğini umuyor, buna göre piyasalarda pozisyon alıyordu. Ne var ki Cumhurbaşkanı Erdoğan bonodan hiç bahsetmedi. Onun yerine "Yoklama kaçağı gençlerimize bedelli yolunu açıyoruz. Açık cezaevlerindeki hükümlülerin ise Covid-19 izinlerini, 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatıyoruz" dedi. Diğer taraftan da Milli Uzay Programı kapsamında bir Türk vatandaşının uzay istasyonuna gönderilmesi sürecinin başladığını açıkladı.
Doğrusu Erdoğan'ın açıklamaları arasında ekonomik sıkıntı içinde kıvranan vatandaşları rahatlatacak herhangi bir müjde yoktu, parasına olabildiğince yüksek kazanç elde etmek için bonu yolu gözleyenlere de!
Erdoğan'ın açıklamaları yoklama kaçağı olan ve açık ceza evlerinde bulunan hükümlüler ile onların yakınları için bir miktar sevince sebep olsa da yoklama kaçaklarının ne kadarının bedelli askerlik yapmak için müracaat edebileceği, bunun için ne kadar ödeyecekleri ve devletin bu işten ne kadar para toplayabileceği gibi sorular zihinleri zorlamaya başladı.
GÜNÜBİRLİK FİYAT ARTIŞLARI İLE PSİKOLOJİSİ BOZULAN VATANDAŞ NE YAPSIN UZAYI!
Ancak vatandaşın geneli Erdoğan'ın açıklamalarından pek memnun olmadı. Hatta başka ülkelerin uzay programlarını bugüne kadar kıskançlıkla izlemiş olan halkımız, bir Türk vatandaşının uzay istasyonuna gönderilmesi yönündeki açıklamadan hemen hiç hazzetmedi. Çünkü vatandaşın yarıya yakını gerçekten büyük sıkıntı çekiyor. Vatandaş hemen her gün markette, lokantada, bakkalda, online alışverişte fiyat artışları ile karşılaşıyor ve psikolojisi bozuluyor.
Erdoğan'ın danışmanları Erdoğan'ın bizim gibi ekonomik sıkıntı içinde bulunan vatandaşlarla uygun ortamlarda buluşmalarını sağlamaları lazım. Ancak böyle, bu tür konuşmalarda ekranında gördüğü ve ifade ettiği ekonomik sıkıntıların hangi boyutlarda olduğunu anlayabilir. Bunu anladığı zaman Erdoğan'ın gündeminin değişebileceğine ve halkın sıkıntılarını hafifletecek çalışmalara yoğunlaşacağına inanıyoruz. Ne var ki şu an halktan kopmuş ya da koparılmış gibi bir garip durum var!
Ne yapıp edip yarın piyasalara güven verecek bir karar açıklamalılar ve buna uygun ifadeler kullanmalılar. Yoksa vatandaşın sıkıntısı katlanarak artabilir ve uzay çalışmalarımız da bu sıkıntılı ortamda yeteri kadar dikkat çekmeyebilir!
![]() |
2.5
&.8
1.2
6.9
(.0
0.7
0.5
0.0
Bu yüzdeler Mayıs 2022 ayı içerisinde yapılan anketlerden elde edilen sonuçlara göre AK Parti'nin aldığı oylar.
İktidar partisi bu kadar hayat pahalılığına, her gün her gün gelen zamlarla psikolojilerin bozulmasına rağmen yapılan tüm anketlerde birinci parti!
Tüm muhalefeti bir araya getirme görevi verilen ana muhalefet partisi CHP ise AK Parti'nin 2.5-11 puan gerisinde bulunuyor. (Ortalama olarak 4-5 puan)
Bu rakamlar Türk halkının muhalefete değil halen iktidara daha çok güvendiğini gösteriyor. Normal şartlarda şu ekonomik sıkıntıyı başka bir iktidar yaşatsaydı oyu yüzde 2-3'ü ya bulurdu ya bulamazdı!
Normal şartlarda bir ana muhalefet partisinin "Hiç değilse bu kadar büyük ekonomik sıkıntıların olduğu bir zamanda biz birinci parti olmalıyız. Ama değiliz!" diyerek şapkasını çıkarıp önüne koyması, düşünmesi gerekir.
Ancak hiç alakası olmayan kişilere "açız, perişan olduk, mahvolduk" tiyatroları oynatmaktan başka bir icraatı bulunmayan ana muhalefet elbette bu tabloyu aklı başında bir değerlendirmeye hiçbir zaman tabi tutmayacak ve öyle görünüyor ki bir seçim daha kaybedecektir!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!