Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde yeni dönem rektör belirleme süreci devam ediyor. Rektör adayları geçtiğimiz hafta Ankara'ya mülakata çağrıldılar. Eskişehirden Haberler'in (www.eskisehirdenhaberler.com) haberine göre;
"Prof. Dr. Haydar Aras (ESOGÜ Makine Mühendisliği Bölümü)
Prof. Dr. Zafer Koylu (ESOGÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü)
Prof. Dr. Ejder Okumuş (ESOGÜ İslami İlimler Fakültesi)
Prof. Dr. Ali Koç (ESOGÜ Ziraat Fakültesi)
Prof. Dr. Muzaffer Kapanoğlu (ESOGÜ Enformatik Bölüm Başkanı)
Prof. Dr. Hilmi Özden (ESOGÜ Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı)
En güçlü rektör adayları arasında gösterilen Prof. Dr. Murat Karacasu (ESOGÜ İnşaat Mühendisliği)
Prof. Dr. H. Hüseyin Adalıoğlu (ESOGÜ Tarih Bölümü)
Prof. Dr. Elif Gürsoy (ESOGÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi)
Prof. Dr. Adnan Ayhancı (ESOGÜ Biyoloji Bölümü)
Prof. Dr. Vural Bütün (ESOGÜ Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü)
Ayrıca Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinden Prof. Dr. Cihan Darcan başta olmak üzere Eskişehir dışından 6 farklı isim bugün mülakata katılmak için Ankara'daydı.
Mülakata ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak ile en güçlü adaylardan birisi olarak gösterilen İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Uğur Bilge'nin katılmadığı iddia edildi."
SON ZAMANLARDA HEMEN HER MEKANDA AYNI REKTÖR ADAYININ İSMİNİ DUYUYORUZ
Haberdeki "Eskişehir dışından 6 farklı isim" bölümüne bir ekleme daha yapabiliriz. Onun dışında haberdeki bilgiler, ESOGÜ Rektörlüğü için çok fazla ismin arzulu olduğunu gözlemliyoruz. Bu kadar talep olması işin bereketli olacağının bir işareti bize göre...
Peki ESOGÜ'ye nasıl bir rektör atanmalı? Atanacak rektör koltuğa yakışan ve yapışan bir rektör mü olmalı? Ya da üniversite dışından bir rektör atanırsa zamanını üniversiteye alışmakla, ısınmakla mı geçirmeli?
Öyle anlaşılıyor ki bazı rektör adayları şehirle bütünleşmiş, kendilerini hiç ummadığımız insanlara sevdirmişler. Zira bizim gazeteci olarak o kadar ilgimizi çekmeyen rektörlük seçim (atama demek daha doğru) süreci bazı vatandaşlarımız tarafından bile büyük bir heyecan içinde takip edilir olmuş. Son zamanlarda gittiğimiz hemen her mekanda ESOGÜ Rektörlük seçim süreci ile ilgili az ya da çok konuşulması dikkatimizi çekti. Ancak dikkat çeken en önemli husus hemen hep aynı rektör adayı ile ilgili olarak konuşuluyor olmasıydı.
ŞEHİRDE BU KADAR ÇOK TANINAN BAŞKA BİR REKTÖR ADAYI VAR MI BİLMİYORUZ!
Biz zaman zaman ismini haber metinleri içinde duyuyorduk ancak şehir halkı arasında Prof. Dr. Murat Karacasu'nun bu kadar tanındığını ve sevildiğini bilmiyorduk.
Son günlerde kendi isminin bu kadar sık orada burada konuşuluyor olması dikkatimizi çekti. Birkaç gündür fırsat buldukça kendisi ile ilgili araştırmalar yaptık İnternet ortamında, yine kendisi hakkında konuşanlara rastladıkça onlarla da sohbetler ettik. Şunu gördük ki kendileri baya baya bir alanda önemli işlere, projelere, çalışmalara imza atmışlar. Dahası şehrin esnafıyla, sanayicisiyle, tüccarıyla oldukça iyi ilişkiler kurmuş. Yani akademisyen olarak üniversite koridorlarına kendini hapsedip halktan, yaşadığı şehirden uzaklaşmamış. Tam tersine yaşadığı şehirle, şehir halkıyla bütünleşmiş. Onların yaşadığı gerçeklikten, sıkıntılardan kopmamış.
Araştırmalarımız sonucunda kendisi ile ilgili olarak tespit ettiğimiz bazı bilgileri sizlerle de paylaşmak isteriz:
Eskişehir'deki birçok hemşehrimiz gibi Emirdağ doğumlu. 1990'da Afyon Emirdağ Lisesi'nden, 1994 yılında ESOGÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden mezun olmuş. 1998'de aynı bölümde yüksek lisansını tamamlamış.
BİRÇOK ÖNEMLİ PROJEDE BAŞDANIŞMANLIK-KOORDİNATÖRLÜK YAPMIŞ, YAPIYOR
2003'de İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Ulaştırma Mühendisliği Kürsüsünde doktorasını tamamlamış. 2013 yılında doçent, 2019 yılında da profesör olmuş.
Kendi alanında birçok Avrupa Birliği, TÜBİTAK ve bilimsel araştırma projelerine katılmış ve tamamlamış.
Eskişehir'in ve Türkiye'nin geleceğindeki en önemli projelerden birisi olan ve son zamanlarda Büyükşehir Belediyesinin mahkemeye giderek yürütmenin durdurulması yönünde karar aldırdığı URAYSİM (Ulusal Raylı Sistemler Test ve Araştırma Merkezi) Projesinin 2011 yılından (yani en başından bu yana) başdanışmanlığını yürütüyor.
Eskişehir, Kütahya gibi birçok il ve ilçede Ana Ulaşım Master planlarında baş koordinatörlük görevleri almış. Emniyet ve askeri personele ulaştırma alanında 2009'dan beri dersler vermiş.
Yetinmemiş Ulaştırma Anabilim Dalı bünyesinde Ulaştırma Laboratuvarı kurmuş. Bu laboratuvar İSFALT'ın (İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketi) ve KGM'nin (Karayolları Genel Müdürlüğü) sahip olduğu laboratuvarlardan sonra en donanımlı laboratuvarmış.
Kendisinin ulusal ve uluslararası alanda yapmış olduğu yayınlar nedeniyle aldığı çok sayıda ödülü varmış. Onlarca yurtiçi ve yurtdışı makale, bildiri ve kitabı bulunuyormuş.
Şu anda da Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ulaştırma Anabilim Dalı ve Raylı Sistemler Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapıyor. Evli ve 2 çocuk babası.
YARDIMSEVER, SOSYAL YÖNDEN FAAL, ÇEVRESİNDE SEVİLEN BİR ESNAF ÇOCUĞU
Yine kendisi hakkında yazılanlardan, konuşulanlardan çıkardığımız kadarıyla kendileri bir esnaf çocuğu olarak büyümüş. Hayvancılık, taşımacılık, tezgahtarlık gibi birçok işte çalışmış, hayatın yükünü genç yaşta omuzlamış ve sorumluluk bilincine yine o yaşlarda sahip olmuş.
35 yıldır yaşadığı Eskişehir'de de her zaman halkla iç içe olmuş. Sanayi ve ticaret kuruluşları ve meslek örgütleri ile sürekli olarak iç içe olmuş, işbirliğinde bulunmuş. Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ile toplum faydasına faaliyetlerde birlikte çalışmış. Özellikle öğrencilere ve gurbetçilere yaptığı yardımlarla tanınmış. Belçika, Fransa, Hollanda ve Danimarka gibi ülkelerde yaşayan gurbetçilerimiz bu yüzden kendisini baya iyi tanımışlar. Onların "Murat Hoca"sı oluvermiş. Üniversitedeki akademik ve idari personel tarafından da çok seviliyormuş."Ülkesine ve bayrağına aşık biri" olarak tanımlıyorlar kendisini.
Doğrusunu söylemek gerekirse araştırmalarımız, kendisi hakkında konuşulanlar ve yazılmış olanlar hayatı dolu dolu yaşadığını, yaşadığı şehirle ve yaptığı işlerle bütünleştiğini gösteriyor. Böyle bir ismin rektörlük için aday olması da başta ESOGÜ olmak üzere şehrimiz adına bir kazanç.
AKADEMİSYENLİKLE ESNAFLIĞI İYİ HARMANLAMIŞ, ŞEHİRLE KAYNAŞMIŞ
Bize göre en önemli tarafı da esnaflıkla akademisyenliği çok iyi harmanlamış olması. Bizim birçok akademisyenimiz, bu arada rektör adayı akademisyenlerimiz, yaşadığı toplumdan büyük oranda kendisini soyutluyor, birçok halk sınıfı ile hemen hiç ilişkisi olmuyor. Ancak Murat Hoca tüm kalıpları, sınırları kırmış, halkın içinden birisi olmuş, tüm çalışmalarını bu yüzden halkın maksimum faydasına olacak şekilde yürütmüş, tanımlamış, öyle tavsiye etmiş birlikte çalıştığı kurumlara.
Biz öyle rektör istemeliyiz ki sanayi ile, şehir halkı ile üniversitesini tam bir bütünlük içinde kaynaştırsın ve çalıştırsın. Öğrencinin halinden de anlasın, şehirde yaşayan insanların da, akademik ve idari personelin de. Üniversitede tam bir birlik ve beraberlik havasını oluştursun, o hava ile birlikte bilimsel çalışmaları ve üretimi artırsın, diğer yandan üniversite ile sanayi ve şehrin işbirliğini ileri boyutlara taşısın, çalışmaları somut hale getirsin. Üniversitede, rektörlükteki koltuğunda oturmasın; çıksın önce kendi personeli arasında dolaşsın ve onları dinlesin, sonra sanayicinin, tüccarın ve şehir halkının. Şehrini, şehirde yaşayan sanayicisini-tücarını ne kadar iyi tanırsa onlarla o dereci iyi iletişim kurar ve o derece de iyi işler ortaya koyma fırsatını yakalarlar birlikte. Bir üniversite işte böyle bir enerji ile arzu ettiği atılımları gerçekleştirir, hem o üniversite hem de o üniversitenin işbirliği yaptığı şehir çok daha hızlı ve çok daha dinamik bir atılım fırsatı yakalar.
İLİMLE VE ŞEHİRLE BÜTÜNLEŞMİŞ BİR İSMİ REKTÖR GÖRMEK İSTERİZ
Doğrusu Prof. Dr. Murat Karacasu ile ilgili araştırmalarımız, hakkında duyduklarımız, hakkında yazılanlara bakınca ESOGÜ adına mutlu olduk. Zira enerjisi bu kadar bol bir akademisyen yetiştirmek de o kadar kolay değildir. Elbette kimin üniversitenin yeni rektörü olacağını biz bilemeyiz. Cumhurbaşkanımız karar verecekler buna. Umuyoruz çok iyi araştırma yaparlar ve Murat Karacasu gibi ilimle ve şehirle bütünleşmiş bir ismi görevlendirirler.
Zira yanlış bir atama yapılırsa üniversitemizin yılları belki boşa gitmez ancak yapılabilecek birçok şey yine yapılmadan yıllar geçer, ele geçen fırsatlar heder olur, alınabilecek mesafenin çok az bir kısmı alınabilir.
Önümüzdeki süreçte, belki 15 gün içinde üniversite mevcut rektörle mi devam edecek yoksa yeni bir rektör ile mi, belli olacaktır. Umarız başta üniversitemiz olmak üzere şehrimiz için en iyisi seçilip atanır.
Şimdiden atanacak olana hayırlı olsun ve kolay gelsin diyoruz.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!