Takip edenler bir süreden beri Eskişehir'in ekonomik olarak daha başka şehirlerin gerisinde kalmaya devam ettiğine sık sık vurgu yaptığımızı ve "Eskişehir bir zamanlar Bursa ile yarışıyordu şimdi ilçesi İnegöl" ifadelerini kullandığımızı bilirler. Bu ifadeler orijinalinde bize ait değil zaten; anonim olarak kullanılıyor. Ancak bir gerçeği ifade ettiği konusunda şüphemiz bulunmuyor.
Eskişehir'in ekonomik güç olarak giderek daha fazla şehrin gerisinde kalmasından duyduğumuz rahatsızlık bizim yazılarımıza yansıdığı gibi daha başka köşe yazısı yazanların ifadelerine de yansıyor, siyasilerin söylemlerine de.
BÜYÜKERŞEN'İN DANIŞMANINDAN İLGİ ÇEKİCİ BİR YAZI
Örneğin bu konuda "Yılmaz Büyükerşen'in danışmanı" olarak bildiğimiz Kemal Aydoğmuş'un Sonhaber Gazetesi'nde 20 Nisan 2022 tarihinde "Onlar yaptı da biz niye yapamadık?" başlıklı ilginç değerlendirmeler bulunan bir yazısı yayımlandı. Aydoğmuş'un bulunduğu konumu nedeni ile yazılarını daha bir dikkat ve özenle okuyoruz. Aydoğmuş şunları ifade etti:
"Dünkü yazıyı yazarken aklıma geldi...
Eskişehir olarak kıyaslandığımız yerlerden biri de İnegöl...
Hani şu köftesi ve mobilyasıyla meşhur olan, Bursa’nın İnegöl ilçesi...
Söylenenlere bakılırsa, yıllık ihracatı Eskişehir’den fazlaymış...
Olabilir, bizce bir sakıncası yok...
Ama iş, Eskişehir’i eleştirmek ya,
O açıdan, ballandıra ballandıra dile getiriliyor...
Bu konuda da suçu yine yerel yönetimlere atmak için, 21 yıllık iktidar olduklarını unutup, Eskişehir’deki mobilya sektörünün neden gerilediğini, hatta yok olma noktasına gelmesinden yerel yönetimleri sorumlu tutanları kast ediyorum...
************************
Kendi abim de olmak üzere, sülalesinde birçok mobilyacı esnafı olan biri olarak, Eskişehir mobilyasının o şaşalı dönemlerini hatırlıyorum...
Çünkü birçok şeye tanıklık etmişliğim vardır...
Aşağı yukarı 40-45 yıl önce, okul tatillerinde ve hafta sonları abimin mağazasında çalışırdım...
O dönemde, Eskişehir’den Ankara’ya günde, Eskişehir’de üretilmiş belki 10, belki 15 kamyon formika mobilya gönderilirdi...
Formika mobilya götüren kamyonlar oradan diğer mobilya türlerinden getirirlerdi...
İnanılmaz bir hareketlilik vardı... O kamyonlarla defalarca Ankara-Siteler’e gidip gelmişliğim vardır...
Sözünü ettiğim yılların biraz daha öncesinde, kısa adı EMİSTAŞ olan, Eskişehir Mobilya İmalatçıları Sanayi Ticaret Anonim Şirketi isimli bir şirket vardı...
Bu şirketin onlarca ortağı vardı... (Belki çok daha fazla...)
Amaç, bir araya gelip daha güçlü bir yapı oluşturmak, mobilya sektöründe daha çok söz sahibi olmaktı...
Nedenini, bu sektörün içinde olanlar çok iyi biliyorlardır elbette ama bu oluşum uzun soluklu olmadı, olamadı...
Sonrasında üniversite nedeniyle Eskişehir’den ayrıldım ve mobilya sektörünün gelişimini takip edemedim...
İşte o yıllarda özellikle Kayseri’de büyük fabrikalar kuruluyor ve mobilya alanında sayısız yatırım yapılıyor, yeni yeni markalar ortaya çıkıyordu...
Mobilya üretimi artık fabrikasyon modeline evrilmişti ve tek merkezde üretilip tüm ülkeye gönderiliyor, hatta yurt dışına ihracat yapılıyordu...
Eskişehir mobilya sektörü ise, önce duraklama dönemine girmiş ardından hızla gerilemeye başlamıştı...
İnegöl’deki gelişimi takip etmek de mümkün olmuyordu...
Bugün İnegöl’e gittiğinizde bir günde bir caddenin bir tarafındaki mağazaların tümünü gezmeye vaktiniz yetmez...
Elbette Ankara Siteler’i ve İstanbul’u saymıyorum bile...
************************
Peki Kayseri, İnegöl mobilya sektöründe böylesine büyük atılımlar yapabildi de Eskişehir neden yapamadı?
Acaba iğneyi önce kime batırmak gerekli?
Buradaki duraklamanın ve gerilemenin asıl sorumluları kimler?
Acaba kimler, neden bir araya gelip büyük ortaklıklar kuramadıkları için sektör bitti?
Kayseri ve İnegöl’dekiler neden başardılar da Eskişehir’dekiler başaramadı?
Yunus Emre Caddesi ile Tabakhaneler’e sıkışıp kalmalarının sorumlusu acaba kim?
Sorumlusu iktidar olabilir mi?
Ya da yerel yönetimler?
Yoksa, yoksa;
Mobilyacı esnafının ta kendisi mi sorumlu?
Ticari ortaklık kültürü ve alışkanlığı hemen hemen hiç olmayan,
“Azıcık aşım, ağrısız başım” mantığıyla hareket etmeyi seven,
Mobilya üreterek ve satarak kazandığı parayla hep başka sektörlere yatırım yapan mobilyacılar olabilir mi bu işin sorumlusu?
************************
Bugün Eskişehir’de mobilya sektörünün neredeyse yok olma noktasından en muzdarip olanlar yine kendileri...
Ama sektörün bu hale gelmesinin sorumlusu da kendileri...
Yani,
Bu bir paradoks...
Kehanetin peşinden giderken, kehaneti gerçekleştirmenin bir yolu...
Eskişehir’den ETİ gibi, SARAR gibi ülkece bilinen, tanınan bir mobilya markası çıkaramayanlar kimler?
İktidar mı, yerel yönetimler mi,
Yoksa?
Yoksa ta kendileri mi?"
KUSURUN BÜYÜĞÜ MOBİLYACILARIMIZDA OLABİLİR AMA ŞEHRİ YÖNETENLER DE SORUMLU
Aydoğmuş'un yazısı böyle.
Evet, Aydoğmuş, bir zamanlar Türkiye'de mobilyası ile nam salmış Eskişehir'in bu ününü daha başka şehirlere ve Bursa'nın bir ilçesine kaptırmasını değerlendirmiş ve bu konuda kusurun sanki mobilyacılarımızda olduğunu ifade etmiş!
Hiç şüphesiz bu konuda bir hata, kusur varsa bunda en büyük suç mobilyacılarımızındır. Ne var ki bir şehri yönetenler bir şehrin sahip olduğu değerlerin önünü daha da açmak için uğraşırlar. Birçoğumuz biliyoruz ki Kayseri, Gaziantep, Konya, Denizli, Bursa gibi birçok şehir bugün bulundukları ekonomik konuma dayanışma ve ortak akıl sayesinde gelebildiler.
Hangi siyasi partiden olurlarsa olsunlar Kayseri'yi ilgilendiren bir konuda siyasi partilerin Kayseri temsilcilerinin birbirine düştüklerini pek görememişsinizdir. Hatta şehre faydası olacak her yatırımda işbirliği yapmışlardır. Kayserililik bilinci hemen her seferinde bu kapsamda cereyan etmiştir ve etmektedir.
Böyle bir yaklaşımın doğal sonucu olarak da bu tür şehirler hızlı bir kalkınma yaşıyor ve zenginleşiyorlar. O şehirlerdeki kalkınma hareketinin en önemli unsurunu yerel yönetimler oluşturuyor. Bu kalkınma hareketinde belediye başkanları adeta başrol oynuyorlar; iş insaları ile çok sıcaklar, çok samimiler, çok destekleyici, teşvik edici davranışlar içindeler.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI DA MİLLETVEKİLLERİ DE SORUMLUDUR
Ancak 23 yıldır Eskişehir'in yerel yöneticisi olan Büyükşehir Belediye Başkanımızın bugüne kadar özellikle sanayicilerimizle sağlam bir iletişim halinde olabildiklerini göremedik. Başkanlığı döneminde "Bir zamanlar Türkiye'de bir numara olan mobilyacılarımız nerede? Hadi gelin toplanalım da eski gücümüzü tekrar nasıl elde ederiz, onu konuşalım!" diyerek her geçen gün biraz daha geriye düştüğümüz, bir zamanlar etkili olduğumuz bu sektörde yeniden bir toparlanma için herhangi bir adım atmış mıdır, doğrusu bilemiyoruz. Biz bu şehre geldikten sonraki süreçte böyle bir atılım olmadı, ondan önce olduysa da bilmiyoruz.
Bu konuda şehrimizde daha önceki dönemlerde görev yapmış milletvekillerinin, siyasi partilerin il başkanlarının ve teşkilatlarının da sorumluluğu vardır. Eskişehir'de birlikte hareket etme ruhunun oluşturulması ve sürekli canlı tutulması elzemdir. Geçmişte bu konularda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyen sorumlular olmuş, bu gayet açık.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!