Çin dünyanın başına öyle bir bela sardı ki onu tarif etmekte, bir kalıba sığdırmakta ve doğal olarak baş etmekte büyük sıkıntı yaşıyoruz. Henüz baş edemiyoruz. Bu belanın adı Covid-19!
Yeni nesil koronavirüs ilk kez neredeyse geçen yıl bu tarihlerde görüldü, tabi laboratuvar ortamında üretilip bekletilmiş olduğu bir süre varsa ve biz onu saymazsak!
Covid-19 hayatımıza girdi gireli birçok şey hayatımızdan çıktı. En başta da huzur; birçok insanın, ailenin, toplumun, ülkenin huzuru kaçtı. Tek huzurlu, Covid-19'suz yaşayan ülke, gariptir ki, bu virüsün tüm dünyaya yayıldığı Çin! (Çin'de bugüne kadar 86 bin kadar insanda görüldü bu virüs ve 4 bin 634 kişinin ölümüne neden oldu. Şu an kendinden kaynaklı hiç vaka yok. Buna karşın ABD'de 10 milyondan fazla insan virüsü kaptı ve ölenlerin sayısı 243 bini aştı!)
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ NE KADAR SAĞLIKLI, VERDİĞİ BİLGİLER NE KADAR GÜVENLİ?
Başta ABD Başkanı Donald Trump olmak üzere, Çin ile birlikte bu Covid-19 sürecinde birlikte hareket ettiği ve tüm dünyadan birtakım gerçekleri sakladığı, yanlış yönlendirdiği ileri sürülen bir kurum var: Dünya Sağlık Örgütü! (World Health Organization-WHO)
Dünya Sağlık Örgütü'nün ne kadar sağlıklı bir yapı olduğu, dünyayı Covid-19 konusunda ne kadar sağlıklı yönlendirdiği tartışıldı, tartışılıyor.
Koronavirüs kaynaklı Covid-19, 11 Mart 2020 tarihinde WHO tarafından salgın olarak ilan edildi. O tarih itibariyle 114 ülkeye yayılmış ve 118 bin vakaya rastlanmıştı. 4 bin 291 kişi hayatını kaybetmişti. 7 milyar 823 milyon nüfus barındıran dünyamız için çok da abartılacak rakamlar değildi bunlar. Ancak o günden bu yana dünyamızda 50 milyondan fazla insana Covid-19 bulaştı, bu insanların 1 milyon 257 binden fazlası dün itibariyle hayatını kaybetti.
Eğer aşılar öngörülen sürülerde piyasaya çıkar ve etkili olurlarsa Nisan ayından itibaren bu beladan kurtulmaya başlayabileceğimizi söyleyebiliriz.
Bu arada birçok yerde WHO'nun Covid-19 ile ilgili olarak verdiği bazı bilgilere rastlıyoruz. Öyle garip, öyle ilginç şeyler paylaşıyor ki dünya kamuoyu ile WHO, hayret edersiniz.
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜNE GÖRE YAPTIĞIMIZ BİRÇOK ŞEY KESİNLİKLE YANLIŞ!
Ne gibi şeyler mi? Birkaçını hatırlayalım:
"Doğru bir şekilde takıldığında, tıbbi maskeler çok az oksijen veya çok fazla karbondioksit solumana neden olmaz. (Peki insanlar tıbbi maske takmıyor ve düzgün takamıyorsa oluyor mu?)
Çamaşır suyu veya dezenfektan tüketmek tehlikelidir ve COVID-19'u önlemez.
Metanol veya etanol içmek tehlikelidir ve COVID-19'u önlemez veya tedavi etmez.
Nefesini tutmak COVID-19 için bir test yöntemi değildir.
Sarımsak yemek COVID-19'u önlemez veya tedavi etmez.
Sıcaklık ve nem COVID-19'un yayılmasını durdurmaz.
Hiçbir ilacın COVID-19'u tedavi ettiği, iyileştirdiği veya önlediği kanıtlanmadı.
Antibiyotikler COVID-19'u tedavi etmez veya önlemez.
Vitamin ve mineral takviyeleri COVID-19'u tedavi etmez.
Sıcak banyolar COVID-19'u önlemez.
Soğuk hava ve kar COVID-19'u önlemez.
Zatürre aşıları COVID-19'u önlemez.
El kurutucuları COVID-19'u önlemez.
Burnunu düzenli olarak tuzlu suyla yıkamak COVID-19'u önlemez.
5G mobil ağlar COVID-19'u yaymaz.
COVID-19'un ayakkabılardan bulaşması pek olası değildir.
COVID-19 bakteri değil virüs kaynaklıdır.
Hidroksiklorokinin COVID-19'u tedavi ettiği veya iyileştirdiği kanıtlanmadı."
Diyebilirsiniz ki "Ne var bu ifadelerde?"
MADEM BİLİMSEL VERİ YOK TÜM BUNLARI SÖYLEMEK NE KADAR DOĞRU?
Covid-19'u neyin önlediği, ona neyin iyi geldiğine yönelik hiçbir bilimsel bilgi bulunmazken tüm bu bilgilerin aktarılması ne kadar doğru olabilir ki?
Covid-19 bünyesi zayıf, direnci düşük, kronik rahatsızlığı olan insanların ölümünü hızlandırıyor. Şu ana kadar en net bildiğimiz şey bu; çünkü elde istatistikler var.
İnsanlar vücut dirençlerini artırmak için kendilerince bir şeyler yapıyor. Örneğin vitamin takviyesi alıyorlar. Vücut direncini arttırdığı bilinen gıdalar tüketiyorlar daha çok. Virüsü kapanlara ise WHO'nun tavsiyesi ile bazı aşılar vuruluyor ve kimi ilaçlar veriliyor!
Hem herhangi bir ilacın Covid-19'u önlediği, tedavi ettiği bilimsel olarak bilinmiyor ama buna rağmen bazı ilaçların ve aşıların tedavisinde kullanılıyor, kullanılması öneriliyor. Tam bir çelişki!
Diğer yandan, madem bilimsel olarak kanıtlanmış değil, yukarıdaki WHO'nun verdiği bilgilerin önemli bir bölümü o zaman niye bunlar sanki bilimsel yönden ispatlanmış doğrular gibi hemen her ortamda insanların karşısına çıkarılıyor. Kimbilir belki de WHO'nun yanlış olarak ifade ettiği şeyler doğrudur; belki de insanların kendilerince aldıkları gıda takviyeleri, ilaçlar, gıdalar Covid-19'un kendileri üzerinde çok daha öldürücü bir etki bırakmasının önüne geçiyordur!
EKONOMİK SAVAŞ BİTERSE COVİD-19 DA BİTER Mİ?
Dünya üzerinde yayılmaya başlamasının, salgın olarak kabul edilmesinin üzerinden bu kadar zaman geçtiği halde bir virüs hakkında henüz çok az şey biliyor olmamız da doğrusu çok garip! Bilimin bu kadar geliştiği, imkanların bu kadar fazla olduğu bir dünyada virüsün solunum yolu ile bulaştığını neredeyse ilk gün keşfettik, bu yüzden maske takmaya, ellerimizi 20-25 saniye bol sabunlu su ile yıkamaya başladık, birtakım ilaçlar ve aşılarla virüsü kapanları tedavi etmeye çalıştık ama halen bilimsel olarak hemen hiçbir şeyi kanıtlayamadık!
Allah sonumuzu hayretsin. Ama hem bir yanda tonla bilinmezlik var hem de sanki bilimsel olarak kanıtlanmış gibi WHO tarafından tüm dünyaya temel doğrular gibi yayılan, neredeyse hiç sorgulanmayan bilgiler!
ABD Başkanı Trump'ın Çin'e karşı ekonomik yaptırımlar uygulamaya başlamasından sonra dünyamız bu Covid-19 belası ile tanışmıştı. Bakarsınız ABD'nin yeni başkanı görevi devraldıktan sonra Çin ile girilen ekonomik savaşta geri adım atar da tüm dünya Covid-19 belasından çok hızlı bir şekilde kurtulur, hepimiz de çok şaşırırız!
![]() |
![]() |
ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş'ın Eskişehir'e 15 yıl önce gelen otomobil fabrikası yatırımını engelleyen zihniyetin şimdi de raylı sistemler yatırımlarını engellemeye kalkıştığı yönündeki tweet'inden sonra Eskişehir-Alpu'da Raylı Sistemler İhtisas Endüstri Bölgesinin kurulması gündeme geldi.
Demiryol-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ramazan Uysal da Eskişehir'in eline raylı sistemler alanında geçecek fırsatların harcanmaması gerektiğini belirten bir açıklama yaptı. "Bunlar Eskişehir'in milli davasıdır, sahip çıkmamız gerekir. Hayır diyen vebal altında kalır, kaçan fırsat geri gelmez" diye konuştu.
Başkan Uysal'ın raylı sistem yatırımları ile açıklamaları takdire şayan. Ancak Demiryol İş Eskişehir Şubesinin kendi üyelerinin hakları ile ilgili olarak daha çok gayret göstermesi daha önemli. Zira birçok sendika üyesi yazdığımız yazılardan sonra KHK'lıların 1 Temmuz 2020 tarihinden beri Eskişehir'de haklarını alamadıklarına dikkat çekiyorlar. Bize ulaşan sendika üyesi işçiler "Bizim için hatırı sayılı herhangi bir girişimde bulunmadılar ve Büyükşehir Belediyesi yönetimi üzerinde ESTRAM yönetimi üzerinde bizim sendika ile aralarında imzalanan sözleşme gereği elde ettiğimiz hakların verilmesi konusunda baskı kuramadılar, baskı kurmak için herhangi bir girişimleri yok, varsa da bizim haberimiz yok. Bizler de bu yüzden artık sendikadan bağımsız hareket etmeye başladık!" diye şikayetçi oluyorlar.
Sendika yönetimi gözünü açmalı ve üyelerinin haklarını almak için daha çok gayret göstermeli. Yoksa çok üye kaybederler!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!