Son zamanlarda AK Parti iktidarının yaptıklarına, AK Parti'yi destekleyenler de dahil olmak üzere geniş bir kesim akıl sır erdiremiyor.
Örneğin Merkez Bankası Başkanı değiştirildi geçen ay. Değiştirilmesine sebep de politika faizlerini yüzde 18 yerine yüzde 19'a çıkarmasıydı!
Ancak aradan geçen yaklaşık 40 günlük sürede faizlerde herhangi bir düşme yaşanmış değil. Dahası faizlerin yakın zamanda düşürüleceğine dair herhangi bir belirti de bulunmuyor.
FAİZİ DÜŞÜRMEK İÇİN BAŞKAN DEĞİŞTİRDİK FAİZE YATIRILAN PARA 56 MİLYAR LİRA ARTTI!
Daha önce bu köşede ifade ettiğimiz gibi faizi temenni etmekle ya da karşı çıkmakla düşürme imkanı yok. Ülkenin içinden geçtiği sıkıntılı süreç belli. Pandemi nedeniyle Türkiye iki yıldır turizm gelirlerinden mahrum kaldı. Dolayısı ile cari açık arttı. Vatandaş da son yıllarda Türk Lirasından yabancı paraya kaydı. Öyle ki 2018 Ağustos ayından bu yana Türkiye'de yerleşiklerin bankalardaki döviz mevduatı 70 milyar dolar (572 milyar TL) artmış. Son Merkez Bankası Başkanının faizleri düşürmek için değiştirilmesinden bu yana da geçen sürede de bankalardaki mevduatlar artıyor. 26 Mart ile 22 Nisan tarihleri arasında bankalardaki toplam mevduat 56 milyar lira daha arttı!
Sizin anlayacağınız faizleri düşürmek için yapılan operasyon sonrasında ülkede para faize kaydı. Peki niye böyle oldu?
BAŞKAN DEĞİŞİKLİĞİ KARARI İLE BORSADA BATANLAR MEVDUATA YÖNELDİ
Cevabı da basit: Merkez Bankası kararı ile borsada 3-4 günlük sürede 1 milyon küçük yatırımcı büyük paralar kaybetti. Birçoğunun kaybı yüzde 30-40'ı buldu. Borsa'da işlem hacmi normal zamanların yarısından daha az bir seviyeye geriledi. Borsa'da daha fazla zarara uğramak istemeyen birçok yatırımcı parasını borsadan alarak faize yatırdı. Zira şu an yüzde 19 olan faizleri yeni yönetimin düşürmesi bekleniyor. Tam da bu yüzden faizler yüzde 19 civarında iken vatandaş gidip parasını faize ya da faizsiz bankada kar payına yatırdı!
Nasıl faizleri düşürmek isterken yapılan acemilikler nedeniyle bu süreç faizleri düşürülememesi ve vatandaşın faize yönlendirilmesi ile neticelenmişse 18 günlük tam kapanma döneminde alkol satışlarının yasaklanması da alkol satışlarının patlaması ile neticelenecek!
Bir Müslüman olarak faize karşıyım elbette. Ne varki devletimiz hemen her icraatında hepimizden tepe tepe faiz alıyor!
ALKOL TÜKETİMİNİ DÜŞÜRMEK İSTİYORSANIZ YOL BU YOL DEĞİL!
Alkol de hemen hiç kullanmadım, kullanmıyorum. Kimsenin kullanmasını da istemem. Ancak AK Parti iktidarının tam kapanma döneminde alkol satışlarına yasak getirmesini gerçekten anlamıyorum. Doğru da bulmuyorum!
Sebebini de açıklayayım.
17 günlük sürede alkol satışı yasak olacak diye, alkol kullananlar bugün akşam 19.00'a kadar olan sürede stoklayabildikleri kadar alkol stoklayacaklar. Hem de 17 günde tüketeceğinden daha fazlasını stoklayacaklar. Yeteri kadar alkol stokladığını düşündüğü için de muhtemelen daha fazla tüketecekler. Bir de alkol yasağı nedeniyle duydukları öfke nedeniyle inadına tüketimi artıracaklar. Sizin anlayacağınız eğer bu karar "alkol tüketimini düşürmek" maksadıyla alındıysa tam tersine bir gelişmeye neden olacak. Daha önce de zaman zaman benzer kararlar alındı ve bu yasaklar yüzünden bugüne kadar bir Allah'ın kulu alkol tüketimini sonlandırmadı!
ALKOL TÜKETENLER GÜNAHINI DA ZARARINA BİZDEN DAHA İYİ BİLİYOR!
Türkiye, genel itibariyle Müslüman bir ülke. Müslümanlıkta, İslam'da alkollü içki tüketmek haram. Ancak birçok Müslüman alkol tüketiyor. Alkol tükettikleri için onların Müslümanlıklarını sorgulayacak ya da "Bunlar nasıl Müslüman!" diyecek değiliz. Zira herkes kendinden sorumlu. Nihayetinde her türlü bilgiye ulaşmanın hayli kolay olduğu bir dönemdeyiz ve hemen herkesin İslam'ın emir ve yasaklarını, alkolün zararlarını en az bizim kadar iyi bildiğini düşünüyoruz. Bizim bildiklerimizi iktidarın da bildiğinden eminiz. Tam da bu yüzden insanları alkolden vazgeçirmek gibi bir düşünce varsa zihinlerde o düşüncenin bu şekilde hedefine ulaşamayacağını, tam tersine bir sonuç vereceğini söyleyebiliriz.
İnsanları faizden ve alkolden uzak tutmak isteyenlerin yapacakları şeyler çok basit aslında.
FAİZİ VE ALKOL TÜKETİMİNİ DÜŞÜRMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER DE BASİT ASLINDA!
Piyasaların güvenilir olacak, ikide bir yatırımcıları, parası olanı tedirgin edecek kararlar almayacaksın. Hemen herkes önünü görebilecek. Size güven duyacaklar. 3 yıl, 5 yıl sonra bile aleyhlerine olabilecek bir karar çıkmayacaklarını bilecekler ve bundan emin olacaklar. İşte öyle bir ortamda faizler otomatik olarak düşer. Bugün Avrupa, Japonya faize karşı değil ama orada negatif faizler söz konusu!
İnsanları alkolden uzak tutmak istiyorsanız alkol satışını yasaklayarak bunu başaramazsınız. Nihayetinde bir insan kendi içinde alkol tüketmekten vazgeçmediği sürece dışarıdan bir başka kişinin ya da devletin gücüyle vazgeçmiyor, vazgeçirilemiyor. Bu yüzden nesillerin küçük yaşlardan itibaren önce ailede, sonra da okulda iyi eğitilmesi lazım. Alie yapımıza, dindarlığımıza baktığımızda alkolün bu toplumda bu kadar yaygın kullanılmaması gerekiyor ama kullanılıyor. Böyle bir gerçekle karşı karşıyayız. İnsanlarımızı bu kötü alışkanlıktan kurtarmak için de alkol satışını yasaklamak yerine onları ikna edici bir tutum içinde olunması gerekiyor.
NİYET İYİ OLSA BİLE İNSANLARIN SİZİN TUTUMUNUZU NASIL ALGILADIĞI ÖNEMLİ
İslam Peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V) insanlara çok uzun yıllar iyilik ve güzellikle telkinde bulunduktan sonra aşama aşama içkinin haram olduğunu ifade etmişti. Son aşamada içkinin haram kılındığı Medine sokaklarında yüksek sesle dile getirildiği zaman Müslümanlar evlerinde, iş yerlerinde bulunan tüm alkollü içkileri sokaklara dökmüş ve dökülen içkiler sokaklarda sel gibi akmıştı!
Son olarak şunu ifade edelim: Sizin niyetiniz ne kadar iyi olursa olsun, niyet ettiğiniz işi nasıl yaptığınız önemlidir. Faizleri ve alkol tüketimini düşürmek bizce de harika şeyler; ancak bu konularda başarılı olmak için bugün izlenen yol ve yöntemler yanlış. Yanlış olduğu görüldüğü, bilindiği halde aynı konuda ikide bir ısrar edilmesi hiç kimseye bir şey kazandırmıyor!
![]() |
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!