Eskişehirspor'da olağanüstü seçimli kongre gerçekleştirildi. Kurdaki son yükselişle birlikte borcu 300 milyon Türk Lirası civarına kadar yükselen kulübe yeni bir başkan adayı çıkmadı ve dolayısıyla mevcut başkan Mehmet Şimşek yeniden kulüp başkanı seçildi. (Bu yazıyı sonuna kadar okuduğunuzda neden kimsenin kulüp başkanı olmak istemediğini çok daha iyi anlamış olacaksınız!)
Şimşek yönetimine Erkan Koca, Mete Yılmaz, Selim Demircioğlu, Özgür Marankoz, Özgür Sürücü, Oğuz Şengel, Erkan Yücel, Hasan Fıstık, Hakan Sayın, Cihan Gürsoy, Tahsin Arman Şanbaklı, Mustafa Topkaya, Mustafa Kemal Bandırma, Serhan Taşdemir'i aldı.
Öncelikle gelinen noktanın Eskişehirspor'a ve şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyoruz.
İŞİMİZ 3. LİGDE DE KOLAY OLMAYACAK AMA UMUTLAR BİTMEZ
Artık 3. Ligdeyiz, eski amatör ligindeyiz. Ancak işimiz burada da kolay olmayacak. Öncelikle bunun bilincinde olalım; İkinci Lige düştüğümüzde "Hiç değilse burada başarılı olur, üst lige yükseliriz; olmadı ligde kalırız" diye düşünmüştük ancak bir alt lige düşmekten kurtulamadık.
Peki bizim 3. Ligde başarılı olmamıza sebep olacak yeni herhangi bir şey söz konusu mu?
Bu soruya ne yazık ki "Evet" diyemiyoruz. Sadece bir parça umudumuz var. Bir parça diyoruz, zira şehirden bir zamanların Anadolu Efsanesi Eskişehirspor'a an itibariyle sahiplenme girişimi göremiyoruz.
Eskişehirspor Süper Lige, bize kalırsa en çok da rahmetli Kemal Unakıtan'ın gayretleri ile çıkmıştı ama şampiyonluk fotoğrafına girmek için şehrin önde gelenlerinden olup bugüne kadar kulübe nasihat haricinde hiçbir katkısı bulunmayanların bile atmadığı takla kalmamıştı. Eskişehirspor Süper Lige çıkmayı başardığı gün takım şehrimizde nasıl büyük bir kalabalıkla karşılanmıştı, hatırlayan kaç kişi var?
Evet, olan bir başarıya sahiplenmeye çalışan çok olur. Eskişehirspor'da son dönemde en önemli eksik bizce sportif başarı. Hangi ligde olursak olalım genel olarak hep yenildik ve averaj takımı olduk. Bu da bizim kendimize olan özgüvenimizi kaybetmemize vesile oldu. Yenildikçe moral olarak gücümüz düştü, daha da dibi gördük.
ARTIK YENİ BİR HİKAYE YAZMAK ZORUNDAYIZ
Bu hakikatleri unutmadan bugün artık farklı bir yola girmiş bulunuyoruz. Burası yeni bir lig, yeni bir yol. Burada yeni bir hikaye yazmak zorundayız.
"Mehmet Şimşek başkan seçilmiş, şu şu isimler de yönetime girmiş, tamam işte takımı başarıdan başarıya koştursunlar, bir üst lige taşısınlar. Yapamayacaktılarsa da aday olmasaydılar!" diye düşünenler de çıkacaktır. Ancak bu düşüncede birine hiçbir şekilde hak vermek mümkün değildir.
Bir kere Eskişehirspor halen yaşıyor, halen varlığını sürdürüyor. Şu an mali olarak hasta, hem de ağır hasta. Ancak ölümcül sayılabilecek bir ağırlığı yok bu hastalığın. Aslında doğru tedavi ile kısa zamanda ayağa kaldırılabilir. Bunun için özellikle taraftara önemli görevler düşüyor.
TARAFTAR MADDİ OLARAK KENDİ ZORLAYACAK, UEFA DA BUNU İSTİYOR ZATEN!
Bugüne kadar taraftar olarak Eskişehirspor'un maçlarına hep olabildiğince ucuza gitmeye kalkıştık. Yönetimler de taraftarın kalbini kazanma adına aynı yönde adımlar attılar. Ama bugün şunun altını özellikle çizmekte fayda var: Taraftar kendine düşen maddi karşılığı takımdan, kulüpten esirgediği sürece bu çarkın bizi ileri götürecek şekilde döndürülmesi, taşıma suyla değirmenin faal hale getirilmesi memkün değil. Yıllardan beri onca çağrıya karşı şehirden Eskişehirspor için destek çıkmadığını hep birlikte gördük, deneyimledik. Birkaç Eskişehirspor sevdalısının yaptıkları ile de çok fazla bir yere gidilemediği ortada.
UEFA Finansal Fair Play kuralları 2012 yılında hayata geçirilmeye başlandı ve daha sonraki yıllarda geilştirildi. Bu kuralların konulmasının en önemli sebebi büyüyen futbol endüstrisinin bir kara para aklama aracı olarak kullanılmasının önüne geçilmesiydi. Bunun dışında ve görünürde ise şu tür hedefleri vardı:
-Finansman konularında, futbol kulüplerini daha akılcı ve rasyonel davranmaya ve finansal dengeleri gözetmeye teşvik etmek ve rekabetçi yanlarını güçlendirmek,
-Özellikle son yıllarda önemli oranlarda artış gösteren transfer harcamalarının, kulüp bütçesi üzerinde meydana getirdiği finansal stresin etkisini azaltmak
-Kulüplerin sahip oldukları gelir kaynaklarını daha verimli ve sağlıklı bir şekilde yönetmelerine imkan sağlayarak yeni kaynak bulma konusunda yardımcı olmak,
- Yararlanılan teşviklerin, kulüplerin gerçek ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmasını gözetmek ve yeni nesil sporcuların kazanımına yönelik uzun vadeli yatırımları destekleyerek katma değer üretmek
- Finansal yükümlülükler açısından herhangi bir problemin ortaya çıkmasını engellemek ve bu kapsamda da sürdürülebilir mali performansı ortaya çıkarmaya yardımcı olmak.
KURALLAR AĞIR ANCAK HAYATA GEÇİRİLEBİLSE ÇOK FAYDALI OLUR
Bunların sağlanması için de şu tür kurallar konuldu:
-Futbol kulüplerinin yöneticileri sahip oldukları bireysel varlıklarından harcama yapmayacaktır
-Kulüpler sahip oldukları transfer işlemlerinden elde ettikleri gelirlerin fazlasını harcama konusu yapamayacaktır ve bütçede denkliği esas alacaktır.
-Finansal tablolarda futbol dışında diğer gelirlerin olması halinde, bu tutarlar kulüp gelirleri olarak kabul edilmeyecektir. Varsa hibeler, bunlar kabul edilebilecektir.
-Kulüpte oynayan futbolculara ya da ilgili kamu kuruluşlarına olan borçlar vadesinde ödenecektir. Aksi takdirde transfer işlemlerinde yasakla karşı karşıya kalınacaktır.
-Öz kaynakların eksi bakiyeye inmesine müsaade edilmeyecek ve başa baş kuralının uygulanması sağlanacaktır. Toplam borcun toplam geliri aşmamasına özen gösterilecektir.
-Kulüp üzerinden oyunculara yönelik yapılacak ödemeler, sahip olunan toplam gelir kaleminin yüzde 70’ini geçmeyecektir.
-Futbol kulüplerinin yapmış oldukları mali işlemlerde kullanılan fiyat emsal fiyatın çok üzerinde ya da çok altında olmayacak ve gelir gider dengesinde fiyat tespitine özen gösterilecektir.
-Ödenecek transfer bedelleri tek işlemde değil sözleşme süresi boyunca sistematik olarak yapılacaktır.
Eskişehirspor'un durumu ortadayken UEFA FFP amaçlarını ve kurallarını neden hatırlattık? Bunun Eskişehirspor'a bir faydası mı olacak ya da var mı bir faydası?
İşin aslına bakarsanız şu kurallar bir 10 yıl kadar önce hayata geçirilmiş olsaydı, yani 2000'lı yılların başında yürürlüğe girmiş olsaydı bugün Eskişehirspor çok farklı yerlerde olabilirdi. Kulübün bugünlere gelmesinde en önemli etken, bunu asla unutmayalım, hayal gemisine hepimizi bindiren, bunun için de kulübün ne kadar parasını harcadığını çok da umursamadığımız yöneticilerdi. Şimdi ortada harcanabilecek bir para yok. Bu yüzden şu an görevde bulunanlara hiç şüphesiz çok daha fazla güvenebiliriz.
YENİ SPOR YASASI YÖNETİCİLERE AĞIR SORUMLULUK YÜKLEDİ
Diğer yandan Nisan ayında TBMM'de Spor Yasası kabul edildi ve bu yasa Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yürürlüğe giren bu kanun kapsamında kulüpler bundan böyle; bir önceki yılın brüt bütçesinin yüzde 10 fazlasını geçmeyecek şekilde borçlanabilecek. Genel kuruldan yetki alınması halinde borçlanma limiti bütçenin en fazla yüzde 50'sine kadar yükseltilebilecek.
Yöneticiler kulüpte görev yaptıkları dönemde oluşan borçlardan sorumlu tutulacak. Önceki dönemlerdeki yönetimlerden kalan borçlar için tüm kulüplere bir ödeme takvimi hazırlanacak.
Buraya kadar yazdıklarımızdan rahatlıkla anlayabileceğiniz gibi futbol kulüplerinin yönetimi ile ilgili olarak 2012 yılı öncesindeki rahatlık ve kulüp yöneticisi olmak her geçen gün daha ağır sorumluluklar gerektiriyor. Dahası yapılan borçlardan artık mevcut yöneticiler de sorumlu tutulacak. Artık siz düşünün Eskişehirspor gibi borca batmış kulüplerin yöneticisi olmayı neden kimsenin istemediğini ve böyle bir durumda kulüp yöneticisi olmanın taşıdığı anlamı!
Spor Yasası ile hedeflenen daha başka hususlar da var:
Spor kulüpleri dernek statüsünden çıkarılıp, anonim şirketi kimliği kazanacak. Spor kulüplerinin dernek olarak kurulma zorunluluğu ortadan kalkacak. Spor kulüpleri doğrudan Gençlik ve Spor Bakanlığının tesciliyle kurulacak.
Yasayla menajerlik sistemine de düzenleme getirildi. Menajerler artık sporcularla sözleşmeleri noter huzurunda yapmak zorunda. Ayrıca sözleşmeler en fazla iki yıllık olabilecek. 'Çekmece kontrat' olarak adlandırılan gizli sözleşmelerin tespiti halinde menajerin lisansı iptal edilecek, oyuncuya ise bir yıl men cezası verilecek.
ZENGİN SPONSOR OLSUN VE REKLAM VERSİN AMA ASIL GÜÇ TARAFTAR!
Aslına bakarsanız işimiz hemen her yönüyle zorlaşmışken Eskişehirspor'un önünde yeni bir kapı da açılabilir. Yani futbol kulüplerini ve yönetimlerini hedefleyen tüm bu kuşatmalar nihayetinde futbol kulüplerinin kurtuluşuna vesile olabilecek bir yola da itebilir bizleri. Böyle bir yolda, böyle bir ortamda kulüplerin en değerli destekçileri iş adamları, sanayiciler değil taraftarları olacak.
İşte bu yüzden Eskişehirspor'u kurtaracaksa taraftarı kurtaracak. Bunu da kulübün maçlarına daha az bir ücretle gitmeye çalışarak değil tam tersine kulübe maddi olarak daha fazla katkı sunarak yapacak.
Eninde sonunda gelinecek nokta burası olacak. Biz bunu uzun zamandır dile getiriyoruz ve tepki de alıyoruz. Ancak aklın yolu bir ve görünen köy kılavuz istemiyor.
Zararlı alışkanlıklarımızı bir kenara bırakıp oradan elde ettiğimiz geliri Eskişehirspor'a yönlendirsek bile çok şey başarmış oluruz. Bu fikrimiz elbette klasik taraftar anlayışı tarafından pek sıcak karşılanmayacaktır ancak biz şimdiye kadar ve bundan sonra olması gerekeni ifade etmekten başka bir şey yapmıyoruz.
Yapmamız gerekeni yerine getirmediğimiz sürece Eskişehirspor'u bulunduğu yerden kurtaramayız!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!