İktidar sözde faize savaş açtı yaklaşık 1 yıl önce. Evet, yaklaşık 1 yıl önce bu tarihlerde ABD Doları 7 liraydı. Hatta üç hafta kadar öncesinde 6.87 TL idi. 1 yıl önce politika faizi yüzde 19'a çıkarıldı. 2 gün sonrasında ise Merkez Bankası Başkanı bu tasarrufundan dolayı görevinden alındı. Ve sözde faize karşı savaş o zaman başladı!
FAİZE KARŞI SAVAŞ AÇILDI AMA BEDELİ FAİZ LOBİSİ DEĞİL HALK ÖDEDİ!
İktidar faize savaş açtığından beri hepimiz yüksek bedeller ödedik, ödemeye devam ediyoruz, daha da ödeyeceklerimiz de öyle görünüyor ki geride!
Dün Merkez Bankası politika faizi oranını yüzde 14'te sabit bıraktı. Bu faiz oranı bir haftalık repo işlemlerinde kullanılan faiz oranıdır. Merkez bankalarının iktisadi faaliyet ve fiyatları etkilemek için belirlediği bir faiz oranı olduğu için politika faizi deniyor.
Ancak 20 Mart 2021 tarihinden beri sözde faize savaş açılmasına karşın devletin borçlanma faiz oranı önemli oranda arttı.
Daha net bilgi vermek gerekirse 5 yıllık tahvil faizi 18 Mart 2021 tarihinde ,21 iken 8 Mart 2022 tarihinde ',19 seviyesine yükseldi. Biz bu satırları kaleme aldığımız saatlerde yüzde 26'nın üzerinde bulunuyordu. Kısaca ifade etmek gerekirse Türkiye sözde faize savaş açtığı tarihe göre yüzde 80 daha fazla faiz ödeyip borçlanıyor. Gerçi enflasyonu yüzde 100 yaparsak aynı süre içerisinde faiz lobisi reel getiri elde edemeyecek!
KEŞKE SADECE RAKAMSAL OLARAK YÜKSEK GÖRÜNEN FAİZ TEMENNİYLE İNEBİLSEYDİ!
Biz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın faize karşı durmak isteyişini anlıyoruz. Elbette hiç kimse reel olarak pozitif faiz ödemek istemez. Ancak Türkiye Cumhuriyeti devletinin bizzat kendisi en büyük faizci! Bu konuda da hiçbir şekilde geri adım atılmış değil.
Diyelim af geldi ve birçok borcun faizi affa uğradı. Ancak devletin alacağı varsa, kamu alacağı diye sizin hiçbir şekilde ödemeniz gereken faizi indirmiyorlar. Kefil olduğumuz bir şahsın vefatı sonrasında ödemek zorunda kaldığımız bir ton faizden biliyoruz!
Arzu ederdik ki faizler temenniyle, karşı duruşla inebilsin. O zaman her şey çok kolay olurdu. Ancak zaten pandeminin vurduğu ve zorladığı piyasaları görmezden gelip reel negatif olan ancak rakam olarak yüksek görülen faizleri daha da düşürme uğruna memleket dar ve sabit gelirliler açısından yaşanamayacak bir yer haline getirildi bu kadar süre içerisinde.
DÖVİZ BİR YILDA YÜZDE 100 ARTTI, BİRÇOK ÜRÜNÜN FİYATI YÜZDE 100-200!
Döviz fiyatları neredeyse bir yıl öncekinin 3 katına çıktı bir ara. Sonra kur korumalı faiz meselesi gündeme getirilmek zorunda kalındı. Bunun sonrasında döviz bir miktar geriledi. Ancak Merkez Bankasının reel negatif olan faiz konusunda takıntılı tavrı devam ettirmesi dövizin tekrar hareketlenmesine sebep oluyor. Dün Merkez Bankası kararı sonrasında, kur korumalı mevduat faizinin olduğu bir ortamda bile döviz fiyatları yükselmeye başladı. Eğer bu ısrar devam ederse parasını faize yatıranlar hem faiz oranını hem de yükseldiği takdirde döviz kuru farkını ceplerine atmış olacaklar. Dolayısı ile zengin daha da zengin fakir daha da fakir olmaya devam edecek.
Eylül ayında faizle mücadele için Merkez Bankası aracılığıyla politika faizinde indirimlere gidilmeye başlandı. Nihayetinde döviz 18-21 (ABD Doları ve Euro) TL'leri gördü. Kur Korumalı Mevduat Faizi formülü ile döviz bir nebze dizginlense de bu yazıyı yazdığımız an ABD Doları 14,77 ve Euro 16,33 seviyelerinde bulunuyordu. Bir yıl önce ABD Dolarının 7 TL seviyesinde bulunduğu gerçeğinden hareket edecek olursak döviz fiyatları bir yılda yüzde 100 artmış durumda.
Dahası birçok ürünün döviz fiyatları 18-21 TL seviyelerini gördüğü tarihlerdeki artışlarla son bir yılda yüzde 100, yüzde 200 arttı. Özellikle mutfak tam bir yangın alanına dönüştü. Otomobil ve ev almak toplumun önemli bir bölümü için artık bir umut olmaktan çıktı. Birçok üründeki astronomik artışlar nedeniyle, o ürünlerin daha makul satıldığı yerlerde kuyruklar oluşmaya başladı.
DÖVİZ DÜŞTÜĞÜ YERDEN YÜKSELMEYE BAŞLAYINCA YENİ ZAMLAR YİNE KAPIMIZDA!
Pandemi yasakları ile içinden geçilen küçük esnaf ve ticaret erbabı bir de bu zamlarla perişan edildi. Çok sayıda işletme iflas etti, kapandı. Birçok esnaf da ağır borçlar altında inliyor. Kredi alımlarında yaşanan zorluklar ortada. Birçok kişi faizsiz krediden faydalanamıyor. Ama tüm esnafın acil faizsiz krediye ihtiyacı var.
Şimdi önümüzde Ramazan var. Biz Ramazan'ı artık RamaZAM diye isimlendiriyoruz son 8-9 yıldır. Zira Ramazan biz de artık mutlaka zamla karşılanıyor. Şimdi Ramazan vesilesi ile yeni zamlar yapılıyor. Her döviz artışında zamlar yapılıyor ancak indiğinde o zamlar geri alınmıyor. Döviz düştükten sonra tekrar yükseldiğinde birçok uyanık yine zam yapıyor. İktidar birçok gıda ürünlerinde KDV'yi yüzde 1'e indirdi yüzde 8'den ama aradaki yüzde 7 de yine tüketiciye yansımadı.
FAİZE KARŞI SAVAŞ AÇIP ÇOK DAHA YÜKSEK ORANLARDAN FAİZ ÖDEMEK!
Yaklaşık 1 yıl önce başlayan sözde faizle savaş deyim yerindeyse dar ve sabit kesimlerle savaşa döndü. Bu sürede faizi düşüremedikleri gibi bankaları daha düşük orandan fonluyorlar, bankalar da çok daha yüksek oranlardan vatandaşa faizle kredi vererek daha fazla kazanıyor. Türkiye bir yıl öncesine göre yaklaşık yüzde 80 daha fazla bir faizle borçlanıyor. Bugün bankalara gidenler politika faizinin 3 katına yakın faiz ödemek zorunda kalıyorlar.
Yani hem şiş yandı hem kebap; faiz lobisi çok daha fazla kazandı. Tüm bunların bedeli de yüksek enflasyon olarak bizlerin cebinden çıktı.
HİÇ DEĞİLSE YANLIŞTA ISRARDAN SAVAŞ VE PANDEMİ ORTAMINDA VAZGEÇSEYDİNİZ!
Bir yanlışta ısrar etmenin sonu, hele hele pandemi ve savaş nedeniyle bu kadar büyük sıkıntıların yaşandığı bir ortamda, hüsrandır. Hiç kimsenin bu ülkenin halkına tüm bunları yaşatmaya hakkı yoktur. Yaptıkları yanlışların sonuçlarını görüp o yanlışlardan dönebilecek erdemi gösterebilselerdi keşke. Zira daha 2,5 yıl önce benzer bir maceraya daha girişmişler ve büyük bir hüsranla başlangıç noktasına dönmek zorunda kalmışlardı. Şimdi hatadan geriye adım atmaktansa yanlışta ısrar etmeyi tercih ediyorlar.
Tüm bu saplantılı kararların ve ısrarların bedelini vatandaş olarak biz ödedik, ödemeye devam ediyoruz ve daha da çok ödeyeceğiz.
Vatandaş da sandık önüne konulduğu zaman faturayı kesecek artık birilerine. Bu inatlaşmanın gittiği yer ne yazık ki orası!
![]() |
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!