İktidar bir zammı bile ele yüze bulaştırmadan yapamıyor mu artık?

İktidar cephesinde ne oluyor gerçekten bilmiyoruz. Dışarı ile ilişkiler hadi bir şekilde gidiyor, ihracat hadi TL'nin aşırı değer kaybı nedeniyle artıyor, dış ticaret açığı bu nedenle azalıyor da bu içerideki işlerde neden bu kadar acemilikler yaşanıyor, neden içeride yanlış üstüne yanlış yapılıyor, işte onu anlamakta güçlük çekiyoruz.
Şimdi haberi okuyalım önce:
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinin grup toplantısının çıkışında pratisyen hekimlere 2 bin 500 lira, uzman hekimlere ise 5 bin lira zam yapılacağını duyurmuştu. Sağlık Bakanı Koca'nın da duyurduğu gelişme hekimler dışındaki diğer sağlık çalışanlarını ise bir hayli kızdırdı. Sosyal medya üzerinden yaptıkları binlerce yorumla tepkilerini dile getiren kullanıcıların arasında hekimlerin bulunması ve karardaki eşitsizliğe vurgu yapmaları da dikkatlerden kaçmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamaların ardından çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlamış ve uzman ile pratisyen hekimlere 2 bin 500 ila 5 bin lira arasında zam geleceğini duyurmuştu.
Erdoğan'ın ardından gelişmeyi duyuran bir başka isimse Sağlık Bakanı Fahrettin Koca olurken, konuya ilişkin olarak 'Sağlık çalışanlarına 2 bin 500 ile 5 bin lira arasında zam yapacağız. Pratisyen hekimlerin ek göstergesi 13 binden 33 bine, uzman hekimler diş hekimleri dahil olmak üzere 17 binden 40 bine ek göstergeleri çıkmış olacak. Pratisyenlere 2 bin 500, uzman hekimlere 5 bin olmak üzere bir düzenleme Meclis'te tüm grupların desteğini bekliyoruz' ifadesini kullanmıştı.
Twitter hesabından da paylaşımlar yapan Bakan Koca, pratisyen ve hekimlere yapılacak zamma ilişkin şu ifadeleri kullanmıştı;
'Hekimler başta olmak üzere, sağlık çalışanlarımızın maddi haklarının iyileştirilmesini sağlayacak kanun maddeleri yüce Meclis'te gündeme alındı. Bu iyileştirmelerin çoktan hak edildiğini toplum olarak biliyor, sonuçlarının hepimize yansıyacağına yine toplumca inanıyoruz. Sn. Cumhurbaşkanımıza duyarlılığı için şükranlarımı arz ederim. Bize destek veren Hazine ve Maliye Bakanlığı'na, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na, düzenlemenin Meclis'te görüşülmesinde oy birliğiyle hareket eden milletvekillerine ve partilere teşekkür ediyorum.'
Pratisyen ve hekimlerin maaşlarına yapılacak zam diğer sağlık çalışanlarının tepkisine neden olurken, sosyal medya üzerinde konuya ilişkin binlerce yorum yapıldı. Karara tepki gösterenlerin içinde çok sayıda hekimin olması ve karardaki eşitsizliğe vurgu yapmaları dikkatlerden kaçmadı."

YAPILAN ZAM YA DA DÖNER SERMAYE DÜZENLEMESİ, HER NEYSE, NİYE DİĞERLERİNE DE  YAPILMADAN DUYURULUYOR?
Olay kamuoyuna yansıdığı kadar böyle. İktidar, sağlık çalışanlarından sadece hekimleri ayırıp onlara zam yaptı, bunu da övünerek duyurdu. Bunun doğal sonucu olarak da son iki yıldır Covid-19 pandemisi nedeniyle daha sıkıntılı bir zaman dilimi geçiren diğer sağlık çalışanları adeta isyan etti. Bu duruma, haberde de ifade edildiği gibi, kendilerine zam yapılan hekimlerin bir kısmı bile isyan etti. "Böyle ayrımcılık olmaz, ayıp bu yahu!" demeye getirdiler özetle.
Dünden bu yana aslında yapılanın zam değil, döner sermaye düzenlemesi olduğu yönünde birtakım söylemler konuya eklemlendi. Muhtemeldir ki yapılan hata bir şekilde fark edildi ve tepkileri azaltmak için öyle bir tevile girişildi.
Bizim anlamadığımız husus ise şu: Böyle bir zam meselesi kabinede görüşülüyor mu?
Eğer görüşülüyor ve oradan böyle bir karar çıkıyorsa, hiç mi bir Allah'ın kulunun aklına bunun bir ayrımcılık olduğu ve doğal olarak büyük bir tepkiyle karşılanabileceği, diğer sağlık çalışanlarını böyle bir kararın incitebileceği ihtimalleri gelmiyor?
Yok eğer yapılan düzenleme son günlerde tevil edilmeye çalışıldığı gibi sadece bir döner sermaye düzenlemesi ise diğer sağlık çalışanlarına da "Döner sermaye düzenlemesi kapsamında diğer sağlık çalışanlarımıza da şu oranda bir artış sağlanmıştır" diye bir açıklama yapılamaz mıydı?

BU TÜR KARARLARI ALDIRAN DANIŞMANLARA YA DA BÜROKRATLARA DİKKAT!
Bir siyasi parti yeni iktidar olsa ve yönetim tecrübesi olmasa da böyle bir acemilik yapsa (bunun sonucunda diğer sağlık çalışanlarının iş bırakmasına vesile olsa şöyle bir ortamda) belki normal karşılanır ama siz 19 yıldan beri bu ülkeyi yönetiyorsunuz, sizin böyle bir acemilik yapma, hele hele şöyle bir dönemde böyle bir acemilik yapma, ya da yapılan bir işi büyük bir acemilik gibi gösterme lüksünüz olamaz!
Bu tür garip işlere imza attıranlar her kimse, hangi bürokratlar ya da danışmanlarsa bunlarla alakalı olarak en kısa sürede gerekli adımlar atılmalıdır. Aksi takdirde her şeyin çok hızlı bir şekilde toparlanması gereken bir zamanda hemen her iş böyle tepki toplayacak, kazanç beklenilen işlerde, kararlarda bile kayıplar yaşanacaktır!

***

AK Parti sosyal medyayı kullanma konusunda daha profesyonel olmalı!

"Teşkilâtımızla birlikte 2023 hedeflerimiz doğrultusunda çalışmaya devam ediyoruz...
İğdir Mahalle Başkanımız Muharrem Özbal’ın evine; Belediye Başkanımız Hüseyin Çam ve İlçe Başkanımız Fatih Er ile birlikte misafir olduk. Misafirpervelikleri için değerli başkanıma teşekkürler." (Yazım hataları bize ait değildir...)
Yukarıdaki mesaj, AK Parti İl Başkanı Avukat Zihni Çalışkan'a ait. Çalışkan bu paylaşımı 5 Aralık 2021 günü akşam saatlerinde yaptı.
Biz paylaşımı görünce doğrusu biraz şaşırdık. Zira bir il başkanının, hele hele iktidar partisinin il başkanının kendi partisinin mahalle başkanını ziyaret etmesi 2023 hedefleri doğrultusundaki bir çalışma gibi gelmemişti bize. Dahası böyle bir ziyaretin yapılması makul olsa bile paylaşılması, duyurulması gereksizdi. Tam biz böyle düşünüyorduk ki yaklaşık 1 saat 33 dakika sonra başka bir paylaşımda bulunuldu. Bize göre esas olması ve paylaşılması gereken gelişme o paylaşımda yer alıyordu. Evi ziyaret edilen mahalle başkanının mahallesinde vatandaşlarla gerçekleştirilen bir toplantı, bir sohbet yer alıyordu o paylaşımda. Evet bu bir siyasi parti çalışmasıydı ve bunun paylaşılması doğru ve gerekli olanıydı.
Burada bahsettiğimiz birinci sosyal medya paylaşımını görüp ikinciyi görmeyenler ne düşünmüş olabilirler? Bizim ilk düşündüğümüzü düşünmüş olmalılar. Düşünmüşlerdir de. Belki de halen aynı şekilde düşünmeye devam ediyorlardır.
Peki aynı konuda  birbiri ardına yapılan paylaşımlar böyle mi yapılmalı? Bize kalırsa aynı konudaki gelişmeler bir zincir olarak paylaşılmalı. Yani ilk paylaşımın altına, devamına yapılmalı diğer paylaşımlar da. Birbirinden bağımsız yapıldığı takdirde vatandaş birini görüp diğerini göremeyebilir. Ancak hepsi bir arada olursa hem konunun bütünlüğü takipçiler açısından da görülmüş hem de aynı konuyla ilgili tweet'lerin hepsi bir arada bulunmuş, korunmuş, muhafaza edilmiş olur!
Basit gibi görünen önemli bir konu bu. Özellikle siyasilerin paylaşımların nasıl karşılanabileceğine, yorumlanabileceğine daha fazla dikkat etmeleri şart!