Tüm dünya yeni nesil koronavirüs Covid-19 belası ile mücadele ediyor yaklaşık 16 aydır. Bugüne kadar yaklaşık 150 milyon insanda bu virüs tespit edildi dünyamızda. 3 milyon 125 bin insanın ölüm nedeni olarak da bu virüs gösteriliyor.
Dünyamızda 2017 yılında 56 milyon insan hayatını kaybetti. Covid-19 yüzünden ise bir yıldan 4 ay daha fazla bir sürede 3 milyon 125. ABD Sağlık İstatistikleri Merkezi'nin verilerine göre ise ABD'de 2020 başından 2021 yılı başına kadar olan dönemde ölüm oranı yaklaşık yüzde 17 arttı. 2018-2019 arasında 2,831,836 kişi ölürken, bu rakam 2019-2020 yılları arasında (bir yıllık süre) 2,845,792 olmuş. Dolayısıyla ABD'de 2020 başından 2021 başına kadar olan sürede 479 bin 50 kişi daha fazla hayatını kaybetmiş. Ölüm istatistiklerindeki bu farkın ne kadarının Covid-19'dan kaynaklandığı bilinmiyor, büyük bölümünün Covid-19 kaynaklı olduğu düşünülüyor.
COVİD-19'UN ÖLÜM RAKAMLARINA ETKİSİ SANILDIĞI KADAR FAZLA OLMADI
Evet, Covid-19 nedeniyle dünyamızda ölümler bir miktar arttı. Yalnız şurası unutulmamalı ki testi bir şekilde (hatalı da olsa) pozitif çıkan ancak hayatını hangi sebepten olursa olsun kaybeden herkesin ölüm nedeni Covid-19 olarak gösterildi. Dolayısıyla Covid-19'un ölüm oranlarına etkisi sanıldığı kadar fazla olmadı. Özellikle sosyal medyada çok sık karşılaştığımız bir şey var: Covid-19'dan hayatını kaybedenlerin önemli bir bölümü tedavi için kullanılan ilaçlar yüzünden hayatını kaybetti. Daha geçtiğimiz gün bir hastane önünde vatandaşlarımız isyan ediyorlardı: Hastaneye sapasağlam getirdiğimiz insanlar iki-üç gün içinde öldüler!
Covid-19'un dünya geneline yayılmasının üzerinden bir yıldan fazla zaman geçti. Buna karşın bu virüsle ilgili olarak doğru bilinen, söylenen birçok şeyin yanlış olduğu ortaya çıktı. Daha geçtiğimiz gün ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'nden (CDC) yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının patlak vermesiyle ortaya çıkan 'Virüs yüzeylerden bulaşır mı' sorusuyla ilgili bir açıklama geldi.
VİRÜS ESAS İTİBARİYLE KAPALI MEKANLARDA BULAŞIRKEN İNSANLARI KAPATMAK NİYE?
CDC Direktörü Rochelle Walensky, yaptığı açıklamada, "Kirli yüzeyler ve nesnelerle temas yoluyla Covid-19'a neden olan virüsten etkilenilebilir ama bulgular, bu şekilde enfekte olmanın düşük olduğunu gösteriyor" dedi. CDC, yüzeylerin temizlenmesine ilişkin rehberinde güncellemeye giderken, Covid-19'un kirli yüzeylere dokunulması sonucu bulaşma riskinin 10 binde 1'den az olduğunu bildirdi.
Uzmanlara göre virüs, esasen havada asılı kalan büyük ya da küçük damlacıklar halinde solunum yoluyla bulaşıyor. Bu yüzden yaşam alanlarının havalandırılması tavsiye ediliyor.
Tüm bu gerçekler ortadayken, yani virüsün açık alanda bulaşma riski kapalı mekanda bulaşma riskine nazaran kat kat düşükken, insanlara açık alanları kapatmanın mantığını çözmekte zorlanıyoruz. Hadi toplu taşıma araçlarına 65 yaş üstünü yasakladınız. Bu insanlarımızın kendi evlerinin bulunduğu yere en yakın parka gidip oturmasında ne sakınca var?
İNSANLARI İÇERİ KAPATTIĞIMIZ İÇİN VİRÜS TAHA HIZLI YAYILIYOR OLMASIN?
İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu kararıyla Eskişehir'de parklar kapatıldı. İnsanlar dışarı çıkamayınca, evlerine mahkum edilince esas itibariyle virüsün bulaşma riski artmış olmuyor mu? Yani ev ortamında,hava akımının (soğuk hava nedeniyle havalandırmanın hayli düşük olduğunu unutmayalım) neredeyse hiç olmadığı bir ortamda virüs havada çok daha uzun süreler asılı kalmıyor mu? Böyle bir ortamda virüsün bulaşma riski, hava akımının olduğu ve virüsün asılı kalamadığı dış ortamlardan kat kat fazla değil mi? Acaba insanları iç mekanlara kapattığımız için virüsün daha fazla bulaşmasının yolunu açmış olamaz mıyız?
Bize göre Covid-19 kısıtlamalarının hiç değilse bir bölümü çok da isabetli şeyler değil. Zaten öyle olsaydı kısmi kapanmaya ve bunca aşılamaya rağmen vaka ve ölüm oranlarında bu kadar artmış olmazdı. Son günlerde vaka sayılarında hızlı bir düşüş gözleniyor. Bunun da esas itibariyle mevsim geçişinin sona ermesinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Elbette yanılıyor olabiliriz.
EKONOMİK REFAHI YERİNDE OLAN, SAĞLAM GELİRİ BULUNAN TAM KAPANMA İSTİYOR!
Ancak şu kadarını söylememiz lazım. Bizim ülkemizde öyle bir kesim var ki tek dertleri tam kapanma! Bunlar da sözde Bilim Kurulu üyeleri gibi ekonomik refahı, gelirleri gayet yerinde olan insanlar. Siyasi görüşü iktidara muhalif olanların tam kapanmayı desteklemesi de işin cabası. Sizin anlayacağınız Covid-19'a bu ülkede bazı kesimler sımsıkı sarılmış durumda. Onların dertleri özellikle küçük esnafı, ticaret erbabını olabildiğince batırmak. Olabildiğince çok sayıda mağdur yaratmak. Herhalde böylece AK Parti iktidarının düşeceğini, kendilerinin destekledikleri siyasilerin iktidara kolayca erişebileceğini hayal ediyorlar. Belki de hastanelere giden insanların hiç alakası yokken Covid-19 teşhisi konmasının, vaka ve ölüm sayılarının yüksek gösterilmesinin ya da gösterilmek istenmesinin arkasında da benzer bir niyet vardır!
Tüm rakamlar ve gerçekler ortada. Daha önce tam kapanma yapmaya çalışan ve hatta yapan Avrupa ülkelerinde ölümler o dönemlerde hiç eksilmedi. Hatta zirve yaptı. Şu an kurallara uyulmadığı halde o dönemlerdeki kadar ne vaka var Avrupa'da ne ölüm oranı. Çünkü aşıların etkisi görülmeye başlandı. Bu yüzden tam kapanma derdine düşmüşlere tavsiyemiz bu hayallerinden vazgeçip aşılamanın hızlandırılması için enerjilerini harcamaları.
![]() |
2018 yılıydı, seçimlerden hemen önceydi. Patatesin fiyatı 6 lirayı, kuru soğanın fiyatı da 6,5 lirayı bulmuştu. Muhalefet partileri, stok yapılan ve fiyatları patlatılan tarım ürünleri üzerinden inanılmaz bir siyasi propaganda yapmışlardı. O propaganda neticesinde elbette bir şeyler elde etmişlerdi ancak umduklarını tam olarak bulamamışlardı.
Aradan 3 yıl geçti. Bugün yine patates ve soğan gündemde. Ancak bu sefer ortada seçim falan yok ve patates ile soğanın fiyatları 60 kuruşa kadar düştü. Tam da bu aşamada hükümet devreye girdi. Üreticinin elindeki ürünü uygun bir fiyattan almaya ve ihtiyaç duyan vatandaşlara ücretsiz dağıtmaya başladı. Üreticiye ve tüketiciye aynı anda etkisi olan bu organizasyondan muhalefetimiz yine memnun kalmadı!
Evet, ortada dağıtılan patates ve soğanlar için tören düzenlenmesi gibi bir garabet var ama bu yapılan işin doğruluğuna halel getirmez! Zira üreticinin çöpe atacağı ürünü para ettiği gibi maddi durumu pandemi nedeniyle biraz daha bozulan halk kesimleri hiç değilse patates ve soğana para vermekten kurtuldu.
Hükümetin patates ve soğan için yaptığı sürekli olarak uygulanması gereken hayli güzel bir icraat gibi geldi bize. Keşke hükümet çiftçinin elindeki tüm ürünü alıp direkt olarak tüketiciye ulaştırabilse!
İşte o zaman hem üretici daha fazla kazanır hem tüketici bu ürünleri çok daha uygun fiyatlardan temin edebilir. Dahası astronomik fiyat artışlarının önüne geçilebilir, üretim de bir düzene girer!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!