Bugünlerde bu ülkede yaşayan insanlarımıza kimin yerinde olmak istemeyecekleri sorulsa herhalde hemen tamamı İYİ Partili Lütfü Türkkan'ın ismini verecektir.
Bir şehit yakını kişiye bacısı üzerinden ettiği bariz ve galiz küfür nedeni ile gündeme gelen Türkkan basit bir isim değil; İYİ Parti'nin TBMM Grup Başkan Vekili, Kocaeli Milletvekili. Partide ne kadar etkili olduğunu, şehit yakınına ettiği o çirkin sözlere rağmen biz bu yazıya başlayana kadar hakkında partisi tarafından herhangi bir soruşturma başlatılmamış olmasından anlayabilirsiniz!
KENDİLERİNE OY VERMEYİ DÜŞÜNENLER İYİ PARTİ-HDP İLİŞKİSİNDEN RAHATSIZ
Bu yazının konusunu oluşturan olay, İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan'ın, Bingöl ziyareti sırasında meydana geldi. 17 yaşındaki kardeşinin 1997 yılında PKK tarafından atılan havan topu ile parçalanarak şehit olduğu anlaşılan İsa Gümrem isimli bir vatandaş, Türkkan'ın ziyareti sırasında, partilerinin PKK'ya ve uzantılarına sırtını dayadıklarını söylemekten hiçbir zaman çekinmeyen HDP ile iş birliği yapmasına tepki gösterdi. Bunu da kendilerine iletti. Ancak susturulmak istendi. Türkkan'ın bizzat kendisi, Gümren'i susturmak için koluna girdi, boynuna sarıldı ve onu kalabalıktan uzaklaştırdı. İşte her ne olduysa o sırada oldu. Türkkan, şehit yakının kız kardeşi üzerinden o galiz küfrü bariz bir şekilde etti.
OLAYDAN HEMEN SONRA ETTİĞİ KÖTÜ SÖZLERİ İNKAR ETTİ, İFTİRA ATILDIĞINI SÖYLEDİ
Türkkan, olayın patlak vermesine rağmen ilk başta küfür etmediğini, kendisine iftira atıldığını ileri sürdü. Sosyal medya hesabından "Provokasyon için gönderdiğiniz adamların oyunu bitmedi bir türlü. Bu kez de Akşener'e sosyal medyada küfür ettiği için ceza alan bir provokatöre bırakın herhangi bir kötü ifadeyi, aksine kendisine sarılarak birlikte yürüdüğüm halde bu kez 'ağır küfür etti' diye yayınlamışsınız" ifadelerini paylaştı, yaptığını inkar etmeye kalkıştı.
BASKILARA DAYANAMAYIP ÖZÜR DİLEDİ AMA ŞEHİT YAKINLARINDAN DEĞİL!
Ancak o sırada yakın mesafeden çekilen görüntülerle küfür ettiği ayan beyan ortaya konulunca bir süre suskunluğa gark oldu, ardından da kendi genel başkanından ve genel olarak halktan özür dileyen sesli-görüntülü bir mesaj yayımladı. Bu mesajında da "Bingöl'de daha önce Sayın Meral Akşener'e sosyal medyadan hakaret ve küfür eden bir vatandaş karşımıza çıkarak şimdi burada ifade etmek istemediğim birtakım lafları söylemeye devam etti. Ben de onu o kalabalıktan uzaklaştırmak isterken hiç yapmamam gereken bir şey yapmışım, hakaret etmişim, kötü sözler söylemişim. Bunlar hiç hoş olmayan bana da yakışmayan ifadeler. Ben o yüzden başta bütün milletimizden, bir kadın olması hasebiyle Genel Başkanımızdan özür diliyorum. Doğru bir iş değildi bu, yanlıştı ama o sinir gerginliği, o atmosferin getirdiği fazla heyecan şimdiye kadar doğru bulmadığım hatayı yapmaya sevk etti. Tekrar tüm milletimizden özür diliyorum" ifadelerini kullandı.
BAZI İYİ PARTİLİLERİN TÜRKKAN'A SAHİP ÇIKMASI SİYASET ADINA KÖTÜ BİR SINAVDI
Kendilerini "Türkiye'nin İYİleri" ya da "Hakiki ülkücüler" olarak tanıtan bir siyasi akımın, MHP'nin bölünmesine sebep olan yeni bir siyasi partinin temsilcisi ve yöneticisi olan Türkkan'ın bu ifadeleri Türk milletinde infiale sebep oldu. Sadece bazı partililer, net görüntüler ve ses olmasına rağmen, Türkkan'ın ilk başta yaptığını yapıp, onun kötü bir söz söylemediğini, kendisine iftira atıldığını ileri sürerek parti yöneticilerine sahip çıktılar. Ancak Türkkan, çirkin sözlerini itiraf edince o yandaşlar da açığa düştüler. Siyaset adına şehit yakınına bacısı üzerinden edilen küfür kadar çirkin başka bir yaklaşımdı bu.
Türkkan'ın 17 yaşında iken kardeşini PKK terörüne kurban veren bir kadına ve onun kardeşine karşı takındığı tavır emin olun sadece kendisine değil partisine de ağır bir darbe vuracaktır. Hem de en az, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in aynı bölgedeki bir esnafın kendisine "Şu an Kürdistan'da bulunuyorsunuz" sözlerine herhangi bir karşılık verememesi, terör örgütü liderinin heykelini dikeceklerini söyleyen bir siyasi partinin genel başkanı ve eşi ile kahvaltı edebileceğini söylemesi kadar darbe vuracaktır.
AKŞENER'İN DANIŞMANLARI KİMLER BİLMİYORUZ AMA PARTİLERİNİ ERİTTİRİYORLAR
Son dönemde İYİ Partililer hiç iyi değiller ve iyi de gitmiyorlar. Tutturmuşlar "İYİ Parti yükselişte, bu yüzden durdurmaya çalışıyorlar" teranesini, bu iddianın içeriğinin verdiği özgüvenle neredeyse her gittikleri yerde vatandaşa saldırıyor, onlarla kavga ediyor, susturuyorlar. İlginç bir biçimde başkalarını neyle itham edip siyaset yapıyorlarsa aynı konuda çok daha yüz kızartıcı, çok daha can sıkıcı durumlarla karşılaşıyorlar. Neden bu kadar gergin ve neden bu kadar özgüvenli olduklarını, neden içlerinde yanlış yapan kimilerini ölümüne savunduklarını anlamakta güçlük çekiyoruz.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'in danışmanları kimler bilmiyoruz. Ancak son zamanda yapıp ettiklerini, hadiseler karşısında takındıkları tavırların yanlışlığını kimseler kendine söylemiyor ya da bu konuda herhalde bizim düşündüğümüz gibi düşünmüyorlar. Nasıl Recep Tayyip Erdoğan yanlış yapsa da çevresindeki kimseler tarafından uyarılıp "Efendim bu konuda şöyle bir yanlış yapıyoruz" denmiyorsa öyle sanıyoruz benzer bir durum Akşener etrafındakiler için de söz konusu. Öyle olmasa İYİ Parti, şu büyükelçiler hadisesinde öyle bir tavır alır, büyükelçilere hadlerini bildirir ve Türk Milleti tarafından alkışlanmayı bilirdi. Ancak o zaman da bu köşede yazdığımız gibi bu kadar yıllık yıpranmışlığına rağmen iktidar partisi halen en çok oyu alıyorsa bunun en önemli nedeni muhalefet partilerinin akılla değil öfkeyle, kinle, intikamla ve sanki bir yerlerden talimat alıyormuş gibi siyaset yapmalarıdır.
GRUP BAŞKAN VEKİLLİĞİNDEN ALMAKLA MİLLETİMİZİ SAKİNLEŞTİREMEZSİNİZ
Biz tam da bu satırları yazarken Lütfü Türkkan'ın İYİ Parti yönetimi tarafından Grup Başkanvekilliği görevinden alındığı haberi geldi. Evet bu partisi adına belki bazı şeyleri kurtarabilir ama onun meydana getirdiği leke yapıştığı İYİ Parti üzerinden kolay kolay silinip gitmez. Tek şansları bizim insanlarımızın her şeyi unutması, hem de çok çabuk unutmasıdır.
Lütfü Türkkan, bugünden itibaren milletin vekili de değildir. Kendi milletine, hem de PKK tarafından yakını paramparça edilerek öldürülen birine bacısı üzerinden yaptığı küfürler, vekilliğini yaptığı Türk Milletine edilmiştir. Bu yüzden de Türkkan'ın partiden ihraç edilmesi, kendisinin de milletvekilliğinden istifa ederek siyaseti bırakması, daha başkalarına örnek olması bakımından akıllıca ve yapılması gereken olacaktır!
VATANDAŞA HER DEFASINDA "AK PARTİ-AKP EN İYİSİ" DEDİRTMEYİ BAŞARIYORLAR
İYİ Parti'nin anketlerde yükseliyor görünmesinde bir harikuladelik yok. Zira şu ortamda bir muhalefet partisi oyunu yükseltemiyorsa zaten ne zaman yükseltebilecek. Neden şu an Türkiye'nin en çok oy alan partisi değiller, bunun pişmanlığını yaşayıp ona göre stratejiler belirlemeleri gerekirken, tüm muhalefet olarak sanki bir merkezden talimat alıyorlarmış da o talimatları uyguluyorlarmış gibi tavırlar içine giriyorlar. İktidarın onca yanlışına rağmen bize kalırsa bu yüzden çok da fazla bir ilerleme gösteremiyorlar. İktidarın yanlış kararlarından sıkılan onca insan muhalefetin yapıp ettiklerinden umutlanmak istiyor ve ne yazık ki o muhalefet partileri, aynen İYİ Parti gibi, vatandaşı hayal kırıklığına uğratmaya, "Valla yine en iyisi AK Parti-AKP" dedirtmeye devam ediyorlar.
![]() |
![]() |
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!