Eskişehir'de, 5 yıllık kullanım süresi geçmiş damacanalar sebebiyle aylardan beri Kalabak Suyu sıkıntısı yaşanıyor
Kriz patlak verdiği zaman 30-35 derece sıcakta Eskişehirliler Kalabak Suyu tesislerinde kuyrukta bekliyorlardı. Bugün soğuklar düşmüş durumda ve kombileri yaktık. Aradan geçen süre 3 ay. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in ESKİ Genel Müdürü Suat Balcı'nın istifasını istemesi ve Balcı'nın da istifa etmesinin üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Bu aslında ESKİ konusunda Eskişehir Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi tarafından soruşturma başlatılmasının üzerinden de yaklaşık 2 ay geçtiği anlamına geliyor. Ancak garip bir şekilde soruşturmalarla ilgili en küçük bir açıklama yok!
ESKİ'de yaşanan sıkıntının ne olduğu belli; soruşturmalar 3-5 günlük işler de değil. Ancak 2 aylık sürenin de yeterli olduğunu düşünüyoruz. Bu kadar zaman geçti soruşturmaların nasıl gittiğine dair herhangi bir bilgi kamuoyuna yansımadı. Bu konuda garip bir sessizlik var ve herhangi bir açıklamanın yapılmaması vatandaşta "Görün bakın bu soruşturmalardan hiçbir şey çıkmayacak, her şey sümenaltı edilecek!" düşüncelerinin oluşmasına neden oluyor.
Diğer yandan rakamlarıyla kaç defa ortaya koyduk: Eskişehir'de krizin patlak verdiği zaman diliminde en az 700 bin damacananın dolaşımda olması gerekiyor. O kadar damacananın olduğu ve yaklaşık 100 öğrencinin şehirde olmadığı bir ortamda da böyle bir sıkıntının yaşanmaması gerekiyor.
11 Mayıs 2015 tarihinde 100 bin adet (Bunların kullanım süresi daha yeni bitmiş sayılır)
23 Haziran 2016 tarihinde 200 bin adet,
13 Kasım 2017 tarihinde 100 bin adet,
17 Nisan 2019 tarihinde 200 bin adet,
20 Temmuz 2020 tarihinde 200 bin adet damacana ihale ile aynı firmadan alınmış.
Ancak aylardan beri damacana eksikliği nedeniyle sıkıntı yaşanıyor. Damacanalarla ilgili olarak aylardan beri sorduğumuz ve aşağıda bir kez daha tekrarladığımız soruların cevapları bir türlü bulunamıyor mu? Bu soruların cevapları bulunup kamuoyuan açıklanamıyorsa bu soruşturmalar neden yapılıyor ki? Zira bu soruların cevapları netleşirse kimin ne yaptığı ve ne kadar ceza alacağı da netleşir!
İşte o sorular:
-Gerçekten de yukarıda tarihlerini verdiğimiz şekilde Kalabak Suyu için damacana ihaleleri yapıldı mı?
- Eğer gerçekten de ihaleler yapılmışsa ihale ile alımı yapılan damacanalar zamanında ESKİ'ye teslim edildi mi?
-Eğer gerçekten de ihale yapılmış ve damacanalar ESKİ'ye teslim edilmişse o damacanalar şimdi nerede?
![]() |
İlk ve orta öğretimde kademeli olarak yüz yüze eğitime geçiliyor. Eğitim kurumlarında salgının seyrine göre eğitimin bundan sonrası şekillenecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2020-2021 Yükseköğretim Akademik Yılı açılışında yaptığı konuşmada, üniversitelerde de yüz yüze eğitime geçmek için gün saydıklarını söylemişti.
Bugün üniversitelerin açılması ile ilgili net bir takvim yok. Ancak Kasım ayının ortalarında açılacaklarına dair kuvvetli bir inanış var.
Eskişehir gibi, ekonomisi öğrenciye önemli oranda bağımlı şehirler (Nüfusun yüzde 10'dan fazlası öğrenci Eskişehir'de) açısından son zamanların en güzel müjdesi herhalde üniversitelerin açılması olurdu. Erdoğan'ın konuşmasındaki tek bir cümle bile bu yüzden Eskişehir gibi kentlerde büyük umutların yeşermesine neden oldu.
Ancak öyle anlaşılıyor ki üniversitelerde yüz yüze eğitim öyle bir anda tamamen başlayamayacak. İlk ve orta öğretimde olduğu gibi kademeli bir takvimin açıklanması olası. Elbette bu konuda nasıl bir başlangıç yapılacak ve devamı nasıl gelecek şu an net olarak bilinmiyor. Ancak hem aşı çalışmalarındaki gelişmeler hem de toplumun giderek çok daha büyük bölümünün enfekte olmuş olması, yüz yüze eğitim dahil hayatın birçok alanında normale dönüş için birkaç aylık bir zaman dilimi kaldığını düşünmemize neden oluyor. Büyük ihtimalle Kasım ayında, yerli olmasa bile ithal olanla, yaşlılar ve risk grubunda bulunanlardan başlayarak geniş toplum kesimlerine Covid-19 aşısı vurulacak.
Hepimiz salgın döneminde büyük ekonomik kayıplar yaşadık. Eskişehir gibi ekonomisinin önemli bir bölümü öğrencinin sebep olduğu aktivitelere bağlı şehirlerde kayıplar daha fazla oldu. Örneğin ev sahipleri, evlerinde kalamayan öğrencilerden kira alamadılar ya da yarı yarıya alabildiler. Yüz yüze eğitimin tekrar başlaması öğrenciler ile ev sahipleri arasında yaşanan sıkıntıları da hızla azaltacaktır. Eskişehir'deki birçok kafe, öğrencilerin aylardan beri şehirden uzak kalması nedeniyle kapandı; kapanan birçok işletmenin yeni umutlarla açılması, daha fazla kişinin istihdam edilmesi olası.
Covid-19 vesilesiyle hayatımızdaki olumsuzluklar arttı, psikolojimiz ve hatta karakterlerimiz bile bozuldu, değişti. Bu süreç hepimizi gerçekten çok sıktı. Salgını önleme ya da yavaşlatma adına alınan tedbirler birçoğumuz için hayli can yakıcı oldu. Covid-19 aşısının bir an önce piyasaya sürülmesi ve hayatımızın eski normale dönmesi en büyük hayalimiz, her ne kadar hayatımızın bundan sonraki bölümünde hiç değilse belli hususlarda yeni normallerle yaşayacak olsak da!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!