Bir yıldan çok daha uzun bir süreden beri hayatımızdan, mutluluğumuzdan ve sağlığımızdan kısıtlı bir şekilde yaşıyoruz. Bu süreçte hükümet bazı sektörleri tam olarak destekledi. Bizim gibi esnafı görmezden gelse de birçok esnafa o ya da bu şekilde yardımcı oldu, destek verdi.
Ancak hem AK Parti hem hükümet kanadı son zamanlarda hiç iyi yönetilmiyor. Hata üstüne hata, yanlış üstüne yanlış yapıyorlar. İktidarda geçirilen uzun yılların vermiş olduğu bıkkınlıktan kurtulma arzusu mudur nedir artık, bilemiyoruz!
Evet bir yıldan çok daha uzun bir zamandan beri Covid-19 kısıtlamaları ile hayatımızın, gelirlerimizin, fırsatlarımızın, mutluluklarımızın bir bölümü çalındı. 1 Temmuz itibariyle yasakların önemli bir bölümü kalktı. Ancak halen maske-mesafe saçmalığından kurtulabilmiş değiliz.
TAM KAYIPLARIMIZI ÇIKARMAK İÇİN BÜYÜK BİR GAYRETLE İŞLERE SARILIYORKEN ZAM GELDİ!
Bakın yasaklar kalktı bir süreden beri ancak vaka sayıları düşmeye devam ediyor. Vaka sayılarının yüksek çıkmasında aşılamanın etkisi büyük. Özellikle Biontech aşısı yaptıran tanıdıklarımız arasında grip olanlar var ve bu kişiler hastaneye gidip test yaptırırsa direkt olarak pozitif çıkıyorlar!
Yasakların büyük oranda kaldırıldığı 1 Temmuz tarihi özellikle küçük esnaf arasında büyük sevince ve yeni umutlara neden olan bir tarihti. Çünkü aylarca, hatta bir buçuk yıla yakın iş yapamayan kafe, restoran, düğün salonları, hamamlar, kahvehaneler gibi işletmeler daha fazla kapasite ile çalışabilecek, daha uzun süre çalışabilecek yeni bir döneme başlıyorlardı. Yasakların tekrar gelmemesi durumunda, ortaya çıkan kocaman zararların bir kısmını şu birkaç ay içinde çıkarmayı düşünüyorlardı. İnsanların hiç değilse bir kısmının önemli sayılabilecek bir yıkımdan çıkarken desteklere ihtiyaçları var. Bunu iliklerine kadar yaşayan birisi olarak 1 Temmuz itibariyle elektriğe yüzde 15, doğalgaza yüzde 12 zam yapılmasını yadırgadık. Bu zam kararları deyim yerindeyse milletin yasakların kalkmasından dolayı duyduğu sevinci baltalama girişimiydi ki başarılı da oldu. AK Partili birçok isim şu ortamda yapılan zamlara isyan etti.
ERDOĞAN İLE HALKIN ARASINDA KOPUKLUK GİTTİKÇE DAHA BELİRGİNLEŞİYOR
Biz boş yere demiyoruz "Vatandaş ile Recep Tayyip Erdoğan'ın arasındaki bağlantı tamamen koptu, koparıldı. Artık vatandaşın ne zaman neler yaşadıklarını göremiyor, algılayamıyor ve anlayamıyorlar!" diye.
En büyük temennimiz Erdoğan'ın etrafını çeviren ve vatandaşla bağını koparan çemberin kırılması. Zira o çember kırılırsa, o blokaj kaldırılırsa Erdoğan tekrar hepimizin ihracat yatan şirket sahibi olmadığını görebilir! İşte o zaman elektrik ve doğalgaz zammını pandemi yardımları kapsamına alıp vatandaşa bayram hediyesi olarak sunamamış olmanın kaçan nasıl büyük bir fırsat olduğunu anlayabilir! İşte o zaman küçük esnafın kendini toparlamak için bütün gücüyle ve gayretiyle çalışacağı şu dönemde, onların yanlarında olma fırsatını kaçırmanın ileride kendilerine oy kaybı olarak yansıyacağını fark edebilir! İşte o zaman, bir yıldan çok daha uzun zamandan beri yaşadıkları kayıpları çıkaracak çalışmalara üstün bir moralle başlayan küçük esnafın motivasyonunu yapılan zamlarla düşürmenin nasıl büyük bir hata olduğunu gözlemleyebilir!
Elbette hükümet de elektriğe ve doğalgaza zam yapacak. Ancak şu zamlar denk geldikleri zaman dilimi nedeniyle hayli rahatsız edici oldular. Zira özellikle son bir buçuk yıla yakın zamandır her kısıtlama vesilesi ile işlerine balta vurulan ve tonla zarara uğratılan küçük esnaf için adeta yeniden doğuş, yeniden bir atılım zamanıydı. Hükümet ve AK Parti kanadında toplumun psikolojisini anlayan, algılayabilen kimse mi kalmadı acaba?
Yok, yok. Bize kalırsa bu kadar uzun süre iktidarda kalmaktan sıkıldılar!
![]() |
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan "Şu anda hiçbir parti ile ittifakla ilgili temasımız yok. Şu anda ittifak gündemimizde yok. Bir gün seçim kararı alınır, o günkü şartlarda ne yaparız, onun kararını o gün veririz" dedi.
Hemen ardından da Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu "Seçim sathı mailine geldiğimizde, tek başına iktidar olmanın bütün gereklerini yaparak seçime gireceğiz. Seçim şartları yeni bir durum gerektirirse, onu o zaman düşünürüz ama şu veya bu partiye, ittifaka eklemlenmek için gelmedik biz" diye konuştu.
Aslına bakarsanız her iki parti de şu an Millet İttifakının (CHP-İYİ Parti ve HDP'nin) doğal müttefiki. Çünkü tek hedefleri var: Cumhur İttifakının iktidarda kalmasına mani olmak, özellikle AK Parti'yi tahtından indirmek!
Her iki partinin de tek başlarına iktidar olmalarını, hatta mevcut seçim barajını geçmelerini kimse beklemiyor. Zaten bu partiler de tek başlarına iktidar olmak, kitle partileri olmak için kurulmuş değiller. Bu partilerin ortaya çıkmasına vesile olanların tek dertleri var: Recep Tayyip Erdoğan yönetimine son vermek. Bu iki parti de bu kapsamda az ya da çok katkı sunacaklar. Bunun ötesinde kendilerinden bir şey istendiği de yok.
Ancak her iki partinin genel başkanının aynı gün benzer bir açıklama yapması hayli şaşırtıcı. Acaba doğal müttefikleri ile aralarında bir problem mi oldu yoksa ittifak içinde yer almaları durumunda kutsal gördükleri "AKP'yi devirme" hülyasına yeterli katkıyı sağlayamayacakları mı fark edildi?
Bize kalırsa ikinci şık daha ağır basıyor. Yani CHP ve HDP ile aynı ittifak içinde görülmenin kendilerine verilecek oyu azaltabileceğini hesap ettiler. Halbuki olabildiğince çok oy koparmaları gerekiyor ki AK Parti zayıflasın ve seçimleri kaybetsin. Bu yüzden hiç değilse bu iki parti önümüzdeki seçimlerde kendi başlarına seçime sokularak kurban edilebilirler. Muhtemeldir ki "Siz koparabileceğiniz maksimum oyu koparın biz gerisini hallederiz" diye kendilerine bir durum değerlendirmesi ulaştırıldı. Yoksa durduk yere ne diye ittifak yapmayabiliriz babından açıklamalar yapsınlar ki!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!