Bizim yazılarımızı ve sosyal medya hesaplarımızı takip edenler iktidarı yeri geldiğinde çok acımasızca yerdiğimizi bilirler. Özellikle 19-20 Mart 2021 gecesinden beri hayata geçirdikleri politikalar ile içimizden geçtiklerini, dar ve sabit gelirli kesimleri bitirdiklerini, küçük işletmelerin bu saatten sonra ayakta kalmasını neredeyse imkansız hale getirdiklerini, zengini daha zengin ettiklerini ve hatta faizden kazananlara yüksek oranlarda kazandırdıklarını çok defa dile getirdik.
GARİP BİR İNATLARI, ACAYİP SAPLANTILARI VAR...
Hiç şüphesiz insanlarımızın içinde önemli bir bölümü sıkıntıya düştü. Bunun en önemli sebebi de zaten reel negatif olan faiz oranlarını dünyanın zıddına daha da düşürüp halkın elindeki Türk Lirasının pula dönüştürülmesi. Bu yanlış politikada devam etmeye devam ederlerse çok daha kötü tablolarla karşılaşacağımızı ilkokula gönderdiğimiz çocuklarımız bile biliyor, ülkeyi yönetenler bilmiyor olabilir mi? Ama garip bir inatları, acayip bir saplantıları var ve bunu her geçen gün daha iyi görmeye başladık.
Her neyse...
Evet, bu kadar yerdiğimiz iktidarı indireceğiz diye bizim muhalefet biliyorsunuz ABD Başkanı başta olmak üzere birçok Batılı ülke tarafından ölümüne destekleniyor. Ülkemizdde iktidarı devirmek için iktidar muhalefetten daha fazla gayret göstermesine rağmen muhalefet her gün bir yalanın ardına sığınarak politika oluşturmaya çalışıyor. İnsanları mikrofon başına getirerek kendilerine yapılan iyi şeyleri de inkar ederek konuşmalarını sağlıyorlar. En son İzmir'de CHP'nin yaptığı gibi...
İzmir’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun katıldığı CHP Çiftçi Buluşması programında, 3 çiftçi kadın konuşma yaparak devletin çiftçiyi yalnız bıraktığını söyleyip eleştirilerde bulundu.
Bunun üzerine Tarım Ve Orman Bakanlığı konuyla ilgili araştırma yapıp resmi Twitter hesabından konuşma yapan çiftçiler hakkında açıklama paylaştı.
1 YIL ÖNCE 20 BÜYÜKBAŞ HAYVANI VARKEN BU YIL 25 BÜYÜKBAŞ HAYVANI VAR
Açıklamada, buluşmada söz alan ilk konuşmacının, 1 yıl önce işletmesinde 20 hayvan bulunurken, şu anda 25 hayvan bulunduğu bildirildi. Geçen yıl 4 bin 620 lira, bu yıl ise 655 lira olmak üzere toplam 5 bin 275 lira çiğ süt desteği aldığı belirtilen ilk konuşmacının yine geçen yıl 3 bin 109 lira, bu yıl ise 630 lira olmak üzere toplam 3 bin 739 lira buzağı desteği aldığı vurgulandı. İlk konuşmacı olan kadın çiftçiye, geçen yıl ve bu yıl toplam 9 bin 14 lira hayvancılık destekleme ödemesi yapıldığı kaydedildi.
5 YILDA 5 BÜYÜKBAŞ HAYVANDAN 37 BÜYÜKBAŞ HAVVANA ULAŞTI
Çiftçi buluşmasında söz alan ikinci konuşmacının, işletmesinin 2017 yılında 5 büyükbaş hayvan ile faaliyete geçtiği ve şu anda 37 büyükbaş hayvan bulunduğu aktarıldı. Geçen yıl 12 bin 761 lira, bu yıl ise bin 442 lira olmak üzere toplam 14 bin 203 lira çiğ süt desteği alan ikinci konuşmacının, yine geçen yıl 7 bin 89 lira, bu yıl ise 2 bin 449 lira olmak üzere toplam 9 bin 538 lira buzağı desteği aldığı bildirildi. Öte yandan açıklamada, ikinci konuşmacıya geçen yıl ve bu yıl toplam 23 bin 741 lira hayvancılık destekleme ödemesi yapıldığına işaret edildi.
İŞLETMESİ 10 AYDA BİR KAT DAHA BÜYÜMÜŞ
Etkinlikteki üçüncü konuşmacının, işletmesinin geçen yılın 10. ayında 28 küçükbaş hayvanla faaliyete geçtiği, şu anda ise 53 küçükbaş hayvan bulunduğu belirtildi. İşletme 10 aylık olduğu için destekleme almadığı, ancak neredeyse 2 kat büyüme gösterdiğine dikkat çekildi.
Ayrıca 1 Eylül 2021'den-18 Haziran 2022 arası 10 aylık sürede et üretimin maliyetinin 120 lira değil, 94,67 lira olduğuna değinilen açıklamada, Ulusal Süt Konseyi'nin 5 Mayıs'ta çiğ süt tavsiye fiyatını, 15 Mayıs'tan geçerli olmak üzere kilogram başına 5,7 lira iken yüzde 32 artışla kilogram başına 7,5 liraya çıkarttığı ve bu fiyatın maliyetin üzerinde olduğu vurgulandı.
2005 YILINDA KENDİ KULAKLARIMIZLA DUYDUĞUMUZ İTİRAFLAR KANIMIZI DONDURMUŞTU
Bakanlığı bu açıklaması yıllar önceye götürdü bizi.
Geçmişte bizzat kendi ağızlarından itiraf ettikleri ve harika bir iş yapmış gibi anlattıkları olayı hatırlayınca İzmir'de iktidarı kötüleyip, iktidara gelme ihtimali olan CHP'ye yaranmaya çalıştıklarını düşünmemize vesile olan çiftçi kardeşlerimizin yaptığını sadece kıymet bilmemek olarak yorumladık.
Neydi peki bizim kulaklarımızla duyduğumuz hadise?
Efendim. Yıl 2005. Şubat veya Mart ayı. Ülkemizin bir köyünde üretim kooperatifine gitmiştik. Süt toplanan bir yerdi, biz de sütümüzü teslim etmek için oradaydık.
Birkaç kişi sohbet ediyorlardı. Kimseden korkuları, çekinceleri yoktu.
Devletten buzağılayıcı düve desteği almışlar. Bu buzağılayıcı düveler sigorta edilmiş. Bu buzağılayıcı düveler yanlış hatırlamıyorsak 2 veya 3 yıl ödemesiz ve faizsiz olan bir kredi ile kendilerine verilmiş. Ayrıntılarını çok fazla hatırlamıyoruz. Hangi şartlarda kendilerine verildiğini herhalde en iyi kendileri ve kendilerine verenler bilirler.
BUZAĞILAYICI DÜVEYİ KENDİ MENFATİ İÇİN KESTİRENE ÜRETİCİ DENİR Mİ?
Peki ne yapıyor bu Anadolu köylülerimiz, çiftçilerimiz, sözde üreticilerimiz?
Veteriner ile anlaşmışlar: Buzağılayıcı düveleri kasaba götürüp kestirmişler, etini satmışlar. O günün parası ile veterine 100 TL verdiklerini söylüyorlardı. Çünkü veteriner hayvanların "murdar" olduğu yönünde rapor yazmış. Bu sayade sigortaya gidip kasapta kestirip etini sattıkları hayvanların parasını alıp orada burada alem yapmışlar!
O gün bugündür hiçbir Allah'ın kulu "Bu ülkede çiftçiye destek vermiyor, tarım kasten bitiriliyor" türü hikayeler anlatsa da hiçbir şekilde dikkate almıyoruz.
İKTİDARA SALLAMAK İŞLETMELER HER YIL BÜYÜRKEN YAKIŞIK ALMAMIŞ!
Ne kadar önemli teşvikler verildiğini biliyoruz. CHP'nin kürsüye çıkarıp iktidar aleyhine sallattığı çiftçilerimize de destek verildiğinin en önemli kanıtı işletmelerinin iddialarının tersine her geçen yıl büyümesidir. Allah kendilerine daha çok versin.
Bugüne kadar bu iktidarın verdiği teşviklerden, vesaireden bir kuruş dahi almışlığımız yok. Biz de esnaflık (İnternet sitemiz var) yapıyoruz 5 yıldır. Ne KDV indirimi bize denk geldi, ne pandemi yardımı. Sadece Halkbank kanalı ile verdikleri bir kredi var halen taksitlerini ödemeye çalıştığımız. Elbette bu bir adaletsizlik ama biz yine çıkıp onları karalamaya kalkışmadık. Zira biz insanlara yapılan yardımları inkar edersek Allah'ın da bize bereket kapılarını kapatacağını biliyor, ona inanıyoruz.
Bu kadın üreticilerimizin işlerinin daha ileriye gitmesini isteriz. Gidecektir de. Ancak yapılanları hiç görmeden sadece yaşadıkları sıkıntılara sığınarak yapılanları inkar etmelerine gerçekten üzüldük. Bu yüzden de yıllar öncesine gittik bir kere daha.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu kadınların mikrofonlarına yaptığı konuşmayı kameraya almış, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı etiketleyerek "Utan" diye yazmış ve bu kadın üreticilerimizin ifadelerine herkese yaymıştı.
Evet, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şu son yaşadığımız ekonomik sıkıntılarda büyük payı var. Bunu çokça dile getirdik. Ancak bu, onun iktidarı döneminde bu kadar önemli destekler alan çiftçilerimizin yapılanları görmezden gelmesini gerektirmezdi. Ayıp olmuş.
Bu arada Kılıçdaroğlu bu şekilde siyaset yapmaya devam ederse Cumhurbaşkanı adayı olduğu takdirde kaybetmeye mahkumdur. Zira gerçeklerin üstünü örten inkar hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Dahası inkarla, yalanla ve iftirayla bir şey kazanılsa da sonu tam bir felaket olur!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!