Muharrem İnce, CHP'den dışlanması nedeniyle, kendisi dışlanmışlık hisseden CHP'lilerle birlikte yeni bir siyasi parti kurdu ve ismini de Memleketim Partisi (MP) koydu.
Türkiye genelinde siyasi örgütlenmesini tamamlamak ve güçlendirmek için parti kurmayları büyük çaba sarf ediyorlar. Her gün bir şekilde medyaya yansıyan haberlerden ne kadar yoğun çalıştıklarına şahit oluyoruz.
Ancak partide öyle garip işler oluyor ki siyasi arenada önemli bir yer elde etme maksadıyla yola çıkan bir harekete yakıştıramıyoruz.
Partinin Eskişehir İl Kongresi Pazar günü gerçekleştirildi. Basın işlerini yürüten arkadaşlarımız bizi Whatsapp grubu üzerinden bilgilendirdi ve hatta o ortamda küçük bir tartışma da yaşandı. Ancak konu orada yaşanan tartışma değil elbette.
Bize oradan verilen bilgiye göre mevcut İl Başkanı Ahmet Çetin ve listesi oyların yüzde 70'ini alarak seçimi kazanmıştı. Ancak daha sonraki tartışmalardan Çetin'in seçime tek başına girdiğini öğrendik. Ersen Yeniceli adaylıktan çekilmiş, Odunpazarı İlçe Başkanı Baki Dündar da liste oluşturamamış, dolayısıyla Çetin tek başına kalmış. Öyle anlaşılıyor ki bu duruma kızanlar Ahmet Çetin ve ekibine oy vermemiş!
Tüm bunlar birçok siyasi partinin kongresinde yaşanan, yaşanabilen hadiseler. Çok şaşılacak bir durum yok. Ancak bizi şaşırtan bir gelişme de oldu.
Kongre, yeterli çoğunluğun sağlanabilmesi adına biraz geç başlamış. Kongrede Divan Kuruluna toplam üç liste verilmiş. Baki Dündar ve Ersen Yeniceli'nin adaylığı için imza verenlerin bazılarının aynı isimler olması üzerine divan kurulu uyarıda bulunmuş. Bu gelişme üzerine Ersen Yeniceli, kısa bir konuşma yaparak adaylıktan çekilmiş:
"Ben, Odunpazarı İlçe Başkanı Baki Dündar ve arkadaşlarının ısrarı üzerine aday oldum. Beni destekleyeceklerini söylediler. Ayrıca adaylığım için gerekli olan imzaları da onlar topladılar. Şimdi ne oldu bilemiyorum ama beni sırtımdan hançerlediler. Ben siyasi yaşamım boyunca böyle bir şey görmedim. Politikada dik duruş çok önemlidir. Ne yazık ki bu arkadaşlarımız dik duruş sergileyemediler. Bu koşullarda ben aday olmaktan vazgeçiyorum."
Elbette bizler olayın perde arkasını bilmiyoruz, bilemiyoruz. Neler olup bittiği hakkında bilgimiz yok. Ancak Ersen Yeniceli'nin konuşmasına ve iddialarına karşı bir cevap verilmedi ve verilemiyorsa ortada gerçekten de üzerinde düşünülmesi gereken rahatsız edici bir durum söz konusudur. Ve şahsen biz sanki bir senaryo yazılmış ve tiyatro da kongre salonunda oynanmış gibi bir düşünceye kapıldık!
Zira, Ersen Yeniceli'nin iddialarına göre, Odunpazarı İlçe Başkanı Baki Dündar ve arkadaşları Ersen Yeniceli'ye, deyim yerindeyse, gaz veriyorlar. "Biz seni destekleriz, adaylığın için gerekli imzayı da sağlarız, dert etme!" diyorlar. Yeniceli de oradan aldığı güvenle ya da gazla, aday oluyor.
Ne var ki kongre salonuna geldiğinde gerçeklerle yüzleşiyor. Kendisini aday olarak ileri süren Baki Dündar'ın da kendisi gibi aday olduğunu ve kendisinin adaylığı için imza verenlerin birçoğunun onun için de imza verdiklerini görüyor. Tabi bu durumda hemen ne olup bittiğini anlıyor ve adaylıktan, yukarıdaki konuşmayı yaptıktan sonra, çekiliyor.
Kendisini adaylık için teşvik eden Odunpazarı İlçe Başkanı Baki Dündar da divan kuruluna bir liste sunuyor ancak listeyi yönetim kurulu listesi demek mümkün değil. Bir ilçe başkanının ancak bilerek, isteyerek yapabileceği bir hata sanki. Ama elbette gerçeğin ne olduğunu, neden böyle olduğunu bilemiyoruz. Olup biten hakkında duyduklarımız, okuduklarımızdan çıkardıklarımızı yazıyoruz sadece.
Siyasette bu tür gelişmelerin beklenen sonucu verip vermemesi önemlidir. Kongrede beklenen sonuç alınmış gibi görünüyor. Bizim merak ettiğimiz husus ise;
Daha yeni kurulan ve örgütlenmek için yoğun bir şekilde çalışan bir partide, özellikle de Eskişehir'de böyle bir hadisenin yaşanmasına gerek var mıydı? Böyle bir tatsızlık yaşanmadan bu kongreden zaten aynı sonuç alınmayacak mıydı?
Biraz bekleyelim bakalım, gelişmelerle ilgili farklı açıklamalar yapılır belki. Öyle bir şey olursa hem biz hem siz aydınlanmış oluruz!
![]() |
Eskişehir'de ekmek geçen yıl 14 Ağustos günü 1 lira 25 kuruştu. Ekmek 200 gramdı.
Sonra 15 Ağustos'ta zam geldi ve 200 gram ekmek 1 lira 50 kuruş oldu.
Bu yılın Haziran ayında 230 gram ekmeğin 2 liradan satılması yönünde karar alında ancak büyük tepki çeken zamma bazı fırıncılar uymadı.
Sendika devreye girerek fırıncılar arasındaki anlaşmazlığı ortadan kaldırdı ve dünden itibaren 230 gram ekmek Eskişehir'de 2 liradan satılmaya başlandı. Tabi bu resmiyette, gerçekte ise zam haberi duyulur duyulmaz ekmek fırınlarda 2 liradan satılmaya başlandı!
Böylece geçen yıl 14 Ağustos tarihinde 200 gramı 125 kuruştan satılan ekmek bugün 230 gram olarak 200 kuruştan satılmaya başlandı. Eğer ekmek yine 200 gram olsaydı fiyatı 174 kuruşa denk gelecekti. Doğal olarak 200 gram ekmek fiyatı üzerinden hesap edecek olursak ekmeğe yaklaşık bir yılda yüzde 39,2 zam gelmiş oldu.
Bir şey diyor muyuz?
Demiyoruz.
Ülkede herkes istediği ürüne her istediği şekilde zam yapıyor ve hemen hiçbir zaman indirim yapmıyor. Fiyatlar almış başını gitmiş. Fırıncıya bir şey diyecek bir durum yok şu halde!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!