Kemal Unakıtan ile bir likte Eskişehir'e hizmet getirme konusunda yarışan bir isimdir Prof. Dr. Nabi Avcı.
Eskişehir'in 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilmesi Nabi Avcı'nın fikriydi ve bu kapsamda birçok hizmetin, yatırımın şehrimizde gerçekleştirilmesi sağlandı. Yapılan işleri saymakla bitiremeyiz. Ancak onlardan birisi de Dede Korkut Parkıydı. Bugün yürüme yolları bir miktar daha yükseltilerek tadilatı gerçekleştirilen parkı Eskişehir halkı çok sevdi.
O park vesilesiyle birçok insan yürümeyi, koşmayı sevdi. Çocuklar o parka geldikleri zaman adeta kendilerinden geçtiler. (Kendi çocuklarımızdan biliyoruz!)
Nabi Avcı, Eskişehir'e 35 bin kişilik UEFA standartlarında yenisinin yapılması nedeniyle yıkılan eski stadın yerine Millet Bahçesi kurulması için de çok büyük çaba sarf etti. Evet, Eskişehir'de bir kamuoyu baskısı oluştu buraya AVM ya da benzer inşaatlar yapılmasın diye.
İktidar da o talepleri gözardı etmedi. Bu taleplerin gözardı edilmemesinde hiç şüpheniz olmasın Nabi Avcı'nın önemli tesiri oldu.
BİZİ RAHATSIZ EDEN DUVAR HAKKINDA ACABA NE DÜŞÜNDÜ!
Nabi Avcı, açılmak için artık gün sayan Millet Bahçesinde incelemelerde bulunmuş, yapılan çalışmalar hakkında bilgi almış. Muhtemeldir ki bu sırada Millet Bahçesini çevreleyen demir ve beton direklerden
oluşan o duvarı da görmüştür. Ne düşündüğünü, ne hissettiğini bilmiyoruz. Ancak biz baktığımızda acayip bir rahatsızlık hissettik, hissediyoruz.
Bakın Dede Korkut Parkının bu kadar sevilmesinin en önemli sebeplerinden birisi de hiç şüphesiz parka istediğiniz yerden girip çıkabilmeniz.
Millet Bahçesi turistik bir alan olmayacak, Eskişehir halkının hizmetinde olacak. Elbette gelip giden turistler de görebilirler. Ancak müze gibi belli başlı turistik tesislerin etrafında gördüğümüz duvarlara benzer bu güvenlik duvarı bize göre hiç olmamış. Kaldırılsa, insanlarımız canlarının istediği yerlerinden parka girip çıksa kesinlikle çok daha iyi olur.
Millet Bahçesi açılmadan etrafını çevreleyen duvardan kurtulsa, illa böyle bir duvar yapılacaksa ne bilelim şöyle çiçek açan, çiçeklerden oluşan bir duvar yapılsa. Sanki parkın güzelliğine ayrı bir hava katar gibi...
![]() |
Hazır söz parklardan, bahçelerden açılmışken Dede Korkut Parki ile ilgili de ilginç bir durumdan bahsetmeden geçmek olmaz.
Biliyorsunuz Dede Korkut Parkı da iktidarın Eskişehir'e kazandırdığı, oldukça çok sevilen, takdir edilen değerlerden birisi. Ancak AK Parti iktidarı yaptığı onca güzel hizmetin tanıtımı konusunda, özellikle de Eskişehir'de hep eksik kaldı. Dede Korkut Parkı ise bu yöndeki eksikliğin kendini en bariz şekilde gösterdiği yerlerden biri oldu. Tam da bu yüzden birçok kişi (belki de kasıtlı olarak böyle söylüyorlardır) Dede Korkut Parkının Yılmaz Büyükerşen tarafından, Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldığını düşündü, düşündüğünü de söyledi
Bunun en önemli sebebi elbette tanıtım eksikliği.
Geçtiğimiz günlerde yolumuz Dede Korkut Parkına düştü yine. Orada dikkatimizi çekti. Parkı çocukların çok sevdiği ile ilgili olarak hazırlanan bir reklam var. Çok büyük bir şey değil. O reklam üzerinde Milli Eğitim, Kültür bakanlıkları yapmış, Eskişehir'e sayısız hizmetlerin gelmesine vesile olmuş Nabi Avcı'nın da fotoğrafı var. Ancak o reklam orada bir ağacın arkasına gizlenmiş adeta.
Reklam tabelaları insanlara bir şeyler göstermek için hazırlanır. Ancak bu tabela sanki gösterilmemek üzere oraya konulmuş gibi. Kim, neden oraya tabelayı koymuş bilmiyoruz. Ancak AK Parti'nin Eskişehir'de yaptığı onca hizmetin reklamını nasıl yaptığının bir nevi özeti gibi duruyor.
İster hükümette olun ister belediyelerde; yaptığınız işleri vatandaşa iyi anlatamazsanız, yaptığınız o işlerin meyvesini başkaları toplar ve afiyetle de yer!
![]() | ![]() |
Önceki gün bir meslektaşımız ekonomideki gelişmeler ve pandemi ile ilgili bir yazı yazmış. Yazısında ekonomi ile ilgili olarak açıklanan 2. çeyrek verilerine yer verilmiş. Bir de ESO ve EOSB yönetim kurulu baş- kanlarımızın son günlerde yaptıkları değerlendirmelere. Ve bu değerlendirme sonunda açıklanan ekonomik veriler ile ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş ile EOSB Başkanı Nadir Küpeli'nin yaptıkları son açıklamaların birbirini tutmadığı gibi bir sonuç çıkarılmaya çalışılmış.
Ancak çok önemli bir husus gözden kaçırılmış: Açıklanan veriler ikinci çeyreğe, yani Nisan-Mayıs ve Haziran aylarına ait. ESO ve EOSB başkanla- rımızın yazıda yer verilen değerlendirmeleri ise şu son döneme, Temmuz ve Ağustos aylarına ait.
İçinde bulunduğumuz aylar üçüncü çeyreğe ait aylar. 3 ay kadar sonra 3. çeyreğin verileri açıklanacak. O zaman büyüme rakamları ikinci çeyrekteki gibi önemli oranda düşmüş olursa başkanların yaptığı açıklamanın gerçeklerle çeliştiği söylenebilir. Ancak bugün itibariyle ikinci çeyreğin rakamları ile üçüncü çeyreğe yönelik değerlendirmelerin birbirini tutmadığının söylenmesi hatalı bir yaklaşım!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!