Geçtiğimiz haftanın en önemli siyasi gelişmesi, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylık çıkışıydı.
Erdoğan özetle şu ifadeleri kullandı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik olarak:
"Ha bire 'seçim tarihi belli olsun' diyor. İşte söylüyorum, seçim önümüzdeki yıl Haziran ayında yapılacak.
Habire 'Cumhur İttifakının adayı belli olsun' diyor. İşte söylüyorum, Cumhur İttifakının Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan.
Seçim meydanında karşımıza kimin çıkacağının bizim için bir ehemmiyeti yok. Çünkü biz karşımızdakine değil, kendimize güvenerek bu mücadeleye giriyoruz.
Kılıçdaroğlu…
Artık kaçak güreşmeyi bırak. Artık ipe un sermekten, sürekli bahane üretmekten, lafla peynir gemisini yürütmeye çalışmaktan vazgeç.
Havaya bakıp ıslık çalarak etrafta gezinmekle bu iş olmaz.
Cesaretin varsa, sen de kendine güveniyorsan, yüreğin yetiyorsa bugünden tezi yok ya adaylığını açıkla ya da adayını açıkla."
ERDOĞAN EN ZOR ZAMANINDA EN BÜYÜK MEYDAN OKUMASINI YAPTI!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada birkaç önemli sorunun cevabını muhalefete aynı anda vermiş oldu.
Bunlardan birincisi erken seçimin olup olmayacağına yönelik soruydu. Erdoğan'ın açıklaması ile seçimin zamanında yapılacağı özellikle vurgulanmış oldu. (Siyaseten zaten kendisinin ya da ittifak ortağının bir teklifte bulunması hem şık olmaz hem de şu ortamda mümkün olmaz!)
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üçüncü dönem Cumhurbaşkanlığı yapamayacağı, bu yüzden üçüncü kez aday olamayacağı muhalefet tarafından sürekli olarak dillendiriliyordu. Erdoğan yaptığı açıklama ile seçimlerin gelecek yılın Haziran ayı ortasında yapılacağını belirterek bir yerde önünde hukuksal olarak bir engel bulunmadığı cevabını da vermiş oldu. Cumhurbaşkanının bu konuyu enine boyuna değerlendirdikten sonra böyle bir çıkış yaptığını düşünüyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakının adayının kendisi olduğunu da açıkladı. Zaten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, çok sık bir şekilde Cumhur İttifakının adayının Recep Tayyip Erdoğan olduğunu ifade ediyordu. Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici de Cumhurbaşkanı ile zaman zaman görüşüyor ve desteklerini dile getiriyordu. Dolayısı ile Cumhur İttifaki cephesinde adayın kim olduğu konusunda bir sorun gözükmüyor.
ŞU KADAR YILDIR VE MEVCUT EKONOMİK ORTAMDA ERDOĞAN YIPRANMIYOR DA MUHALEFETİN ADAYI MI YIPRANACAK?
Ama CHP'nin başını çektiği, HDP'nin dışarıdan desteklediği, Türk halkına karşı böyle dolambaçlı bir yolla HDP'nin sahiplenildiği adı "Millet" olan ittifakın adayı henüz belli değil. Son günlerde İYİ Parti ile CHP arasında Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusunda bir çatışma havası seziliyor. İYİ Parti Mansur Yavaş'ın aday yapılmasına sıcak bakarken CHP'liler de genel başkanları Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday yapılmasını arzu ediyorlar. Diğer yandan bazı CHP'liler her türlü olumsuz gelişmeye rağmen Ekrem İmamoğlu'na desteğini sürdürüyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çıkışı ile 6'lı masadakiler biraz daha stres altına girecekler. Zira adayın bir an önce belirlenmesi ve yaşanması muhtemel tartışmaların sönümlendirilmesi için adayın bir an önce açıklanmasına ihtiyaç var. AK Parti Eskişehir'de belediye başkanlıklarını adayını hep geç açıkladığı için kaybetti. Muhalefet de şartlar bu kadar olgunlaşmışken aynı nedenden dolayı bir kez daha seçim kaybedebilir!
ÖNÜNDE HUKUKSAL BİR ENGEL YOKSA MUHALEFET NEDEN ERKEN SEÇİM TEKLİFİNDE BULUNMUYOR?
Bizim merak ettiğimiz bir husus var. Hadi Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da partisi erken seçim için (Bu yılın Kasım ayı gibi) teklifte bulunmayı siyaseten yanlış buluyor, uygun bulmuyor. Peki muhalefet partileri bu yönden bir teklifte bulunamıyorlar mı? Onların bu yönde bir teklifleri olduğu takdirde bakarsınız Erdoğan "Erken seçime de varım, hadi aday ol ya da adayını açıkla Kılıçdaroğlu!" da diyebilir. Eğer muhalefet gerçekten erken seçim istiyorsa, hukuki yönden böyle bir teklifte bulunmalarında, Meclis'in gündemine getirmelerinde bir engel yoksa böyle bir ihtimali değerlendirmelidir. Ancak henüz adaylarını belirleyememişseler ya da vatandaşın bir kış daha geçirip ekonomik olarak çok daha zorlanmasının işlerini daha kolaylaştıracağını düşünüyorsalar böyle bir imkan olsa da kullanmak istemeyeceklerdir.
Muhalefetin Erdoğan'ın çıkışına karşı nasıl bir tavır takınacağını gerçekten merak ediyoruz. Zira ekonomik olarak dar ve sabit gelirlileri 8-9 ayda büyük bir geçim sıkıntısı içine sokan, vatandaşın kendisine olan ilgisi ve güveni ilk defa bu kadar düşen, dolayısı ile iktidardaki yıpranmışlığının zirvesinde bulunan bir Erdoğan var karşılarında. Bu kadar yılın yıpranmışlığına, son dönemlerdeki güven kaybını da ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan yıpranmıyor da şu ortamı dibine kadar sıyırıp kullanacak olan muhalefetin adayı mı yıpranacak? Adaylarının yıpranmasını gerektirecek bazı falsoları, sakıncalı durumları mı var yoksa?
KILIÇDAROĞLU'NU ADAY YAPMAMAK İÇİN ALEVİLİĞİNİ ÖN PLANA ÇIKARMAK ÇOK ÇİRKİN!
Muhalefetin asıl sorunu adaylarının kim olacağını belirleyememek gibi geliyor bize. Net bir şekilde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Cumhurbaşkanı adayı olmayı, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de sistem değiştirildiği takdirde Başbakan olmak istiyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun vatandaşa seslendiği ilanlar aylardan beri CHP'li belediyelerin olduğu şehirlerde billboardları süslüyor. Kılıçdaroğlu çok istekli ancak kendilerine, iktidarı devirmeleri için tam destek veren ABD ve müttefikleri henüz onay vermiş değiller. Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alevi oluşunun seçilmesi önünde önemli bir engel olduğunu ileri sürüyormuş ABD'li dostları. Bize kalırsa Kemal Kılıçdaroğlu'nun Aleviliğinin ön plana çıkarılması aynı ittifak içinde bulunanlar tarafından sık sık dile getirilmeye başlanması 6'lı masada önemli sorunlar olduğunun net bir göstergesi. Bu ülkede Alevi ile Sünninin arası o kadar kışkırtmaya, o kadar ayak oyunlarına, o kadar psikolojik harp operasyonlarına rağmen açılamamış, bozulamamıştır. Kılıçdaroğlu'nun bu ülkeyi yönetebileceğine inanan her Türk vatandaşı ona oy verecek, mezhebini sorgulamayacaktır. Bu yüzden Kılıçdaroğlu'nu aday göstermemek için böyle çirkin bir yaklaşımın sergilenmesi doğrusu akıllara daha başka hesapları getirmiyor değil!
Seçim için bir yıllık bir süre kaldı. Erdoğan, adaylığını açıkladı. Bu kadar ekonomik sıkıntının olduğu bir dönemde, güye o kadar büyük avantaja sahip olan, güya anketlerde fark atan muhalefetin adayını açıklayamaması bazı soruların zihinleri zorlamasına da sebep olmuyor değil.
BU İSİMLERİN HİÇBİRİNE YIPRANMIŞ ERDOĞAN KARŞISINDA GÜVEN DUYAMIYORLAR MI?
Acaba Recep Tayyip Erdoğan'ın bir kez daha Cumhurbaşkanı seçilmesine vesile olacak bir adayı henüz bulamadılar mı?
Acaba anketlerde Recep Tayyip Erdoğan'a fark attığı ileri sürülen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu yeterli bir aday göremiyorlar mı?
Acaba anketlerde Recep Tayyip Erdoğan'a Kılıçdaroğlu'na nazaran daha fazla fark attığı ileri sürülen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu yeterli bir aday göremiyorlar mı?
Acaba anketlerde Recep Tayyip Erdoğan'a Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu'na nazaran daha fazla fark attığı ileri sürülen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı yeterli bir aday göremiyorlar mı?
Bu isimleri şu ortamda bile Erdoğan karşısında seçimi rahatlıkla kazanacak aday olarak göremiyorlarsa önümüzdeki seçimleri de Erdoğan kazanır.
Zira Türk milleti şu ortamda bile kendine son derece güvenen Erdoğan'daki özgüvene bakar bir, bir de bu kadar ekonomik sıkıntının olduğu bir dönemde Erdoğan'ın karşısına bir aday çıkarmayı beceremeyen muhalefete, 6'lı masaya!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!