1. doz aşısını olanlar: 56 milyon 38 bin 139
2. doz aşısını olanlar. 50 milyon 37 bin 605
3. doz aşısını olanlar 11 milyon 890 bin 11
1. doz aşısını olanların 18 yaş üstündeki nüfusa oranı yüzde 90.28
2. doz aşısını olanların 18 yaş üstündeki nüfusa oranı yüzde 80.61
BAKANIN MAVİ KATEGORİSİNDEKİ İLLER VAKA ARTIŞINDA EN ÖNDE!
6-12 Kasım arasında vaka yoğunluğu bir önceki haftaya göre en çok artan 10 ilimiz: Tunceli, Osmaniye, Çanakkale, Kırklareli, Balıkesir, Bilecik, Hatay, Tekirdağ, Adana, Bartın.
İllere göre 6-12 Kasım döneminde Kovid-19 vaka sayısı her 100 bin kişide İstanbul'da 308.22, Ankara'da 241.38, Eskişehir'de 265.52, İzmir'de 68.74 oldu. Ordu ise 499.87 vaka yoğunluğu ile zirveye çıktı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vaka yoğunluğu en çok artan 10 ili de açıkladı:
Tunceli, Osmaniye, Çanakkale, Kırklareli, Balıkesir, Bilecik, Hatay, Tekirdağ, Adana, Bartın.
Tunceli'de çifd doz aşılama oranı yüzde 76,5.
Osmaniye'de çift doz aşılama oranı yüzde 83,7.
Çanakkale'de çift doz aşılama oranı yüzde 82,9.
Kırklareli'nde çift doz aşılama oranı yüzde 83,4.
Balıkesir'de çift doz aşılama oranı yüzde 82,0.
Bilecik'te çift doz aşılama oranı yüzde 80,6.
Hatay'da çift doz aşılama oranı yüzde 76,4.
Tekirdağ'da çift doz aşılama oranı yüzde 80,8.
Adana'da çift doz aşılama oranı yüzde yüzde 76,8.
Bartın'da çift doz aşılama oranı yüzde 81,5.
Vaka artışlarındaki ilk 10 ilin tamamı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından hemen her gün duyuruları yapılan "mavi kategorideki" iller. Yani aşılamada arzu edilen seviyelere ulaşmış olan iller!
EN DÜŞÜK VAKA ORANLARI DA EN DÜŞÜK AŞILAMA OLAN İLLERDE!
Buna karşın
Şanlıurfa'da çift doz aşı olma oranı yüzde 55,8.
Batman'da çift doz aşı olma oranı yüzde 59,1.
Diyarbakır'da çift doz aşı olma oranı yüzde 59,4.
Siirt'te çift doz aşı olma oranı yüzde 59,4.
Muş'ta çift doz aşı olma oranı yüzde 60,4.
Bingöl'de çift doz aşı olma oranı yüzde 61,0.
Mardin'de çift doz aşı olma oranı yüzde 61,5.
Bitlis'te çift doz aşı olma oranı yüzde 63,3.
Ağrı'da çift doz aşı olma oranı yüzde 65,5.
Bayburt'ta çift doz aşı olma oranı yüzde 66,1.
Şırnak'ta çift doz aşı olma oranı yüzde 68,1.
(Türkiye ortalaması 18 yaş üstü yüzde 80,61.)
Peki çift doz aşılamada en düşük oranlara sahip illerimizde vaka oranları ne?
Batman'da 100 bin kişide görülen vaka sayısı 17,90.
Diyarbakır'da 100 bin kişide görülen vaka sayısı 49,40.
Siirt'te 100 bin kişide görülen vaka sayısı 25,98.
Muş'ta 100 bin kişide görülen vaka sayısı 17,76.
Bingöl'de 100 bin kişide görülen vaka sayısı 144,80.
Mardin'de 100 bin kişide görülen vaka sayısı 16,61.
Bitlis'te 100 bin kişide görülen vaka sayısı 42,45.
Ağrı'da 100 bin kişide görülen vaka sayısı 43,70.
Bayburt'ta 100 bin kişide görülen vaka sayısı 47,61.
Şırnak'ta 100 bin kişide görülen vaka sayısı 11,72.
Gördüğünüz gibi çift doz aşılamanın en düşük olduğu illerimizde vaka oranları da hayli düşük. Yüzde 82,7 çift doz aşılamanın olduğu şehrimizdeki vaka oranı ise 100 binde 265,52.
Sadece buraya kadar sizlerin dikkatlerinize sunduğumuz resmi veriler bile nerede aşılama oranı düşükse orada vaka oranının da düşük, nerede aşılama oranları yüksekse orada vaka oranlarının da yüksek olduğunu gösteriyor.
GERÇEKLERİ HALKTAN SAKLADIKLARI İÇİN AŞI OLANLARIN SAYISI HIZLI BİR ŞEKİLDE DÜŞTÜ!
Sizin anlayacağınız aşılama yapıldıkça vaka oranı artıyor. Bunun en önemli sebebi sözde aşıların (henüz hiçbirisi ruhsat alamadı, 2024 yılına kadar ruhsat alabilecekleri konuşuluyor, bu yüzden aşı olarak kabul edilmemeleri lazım gelir. Acil Kullanım Onayı diye uydurulan bir terim sayesinde insanlara zerk ediyorlar bu sıvıları) yan etkileri. Aşılanan insanların önemli bir bölümünde vaka görüldüğü bilinen bir gerçek. Her ne kadar bizim Sağlık Bakanlığımız ve sözde Bilim Kurulumuz başını kuma soktuğu için dünyada bu konuda yapılan açıklamaları es geçse de sözde aşılar nedeniyle çok ağır hastalık geçiren ve hatta vefat eden insanlar söz konusu. Buna karşın aşılamanın az olduğu dünyanın muhtelif bölgelerinde ve ülkemizde hem vakalar çok düşük hem de doğal olarak ölümler!
Durum bu kadar net bir şekilde ortadayken kim inanır Sağlık Bakanının aşı çağrılarına? Şu an ikinci ve üçüncü doz aşılamada olmasına rağmen günde yapılabilen aşı miktarı 56 bin civarında seyrediyor. Günde 1 milyon 538 bin doz aşının yapıldığı gün olmuştu bu ülkede!
Bakın birinci dozunu olup ikinci dozunu olmayan 6 milyon insan var bu ülkede. Neden acaba ikinci dozu olmadılar? Gidip kendilerine soruldu mu? Zannetmiyoruz.
Birinci ve ikinci dozu olup da henüz üçüncü dozu olmayan onlarca milyon insanımız var. Peki neden gidip de sözde aşıların yeni dozlarını enjekte ettirmiyorlar? Kendilerine soruldu mu? Hiç zannetmiyoruz!
SÖZDE AŞILAR İÇİN YAPILAN YÜZLERCE MİLYAR DOLARLIK KONTRATLAR VAR!
Çünkü Türk Milleti de uyanıyor. Tüm dünyaya Acil Kullanım Onayı adı altında, bilimsel ve teknik çalışmaları tamamlanmamış aşı adaylarını yutturdular. Bazı firmalar onlarca milyar dolar kazanırken, birçok ülke milyarlarca dolar bu sözde aşılara para ödedi. Ödemiş olmalarını anlamak mümkün olabilirdi ama aşılamada daha önce belirtilen hedef oranların üzerlerine çıkmış ülkelerde bile vakaların ve ölümlerin adeta patlama yapması harcanan emeklerin ve paraların da hiç değilse şimdilik boşa gittiği anlamına geliyor.
Peki ülkeler, devletler ve onları yönetenler, sağlık sistemlerine yön verenler bu gerçekleri itiraf ederler mi? Etmezler. Çünkü bu durumda hukuksal olarak olmasa bile siyasal olarak sorumlu tutulurlar. Bu yüzden bazı çok yüksek oranda aşılamanın olduğu ülkelerde yeni baştan kapanmalara karar verdiler. Bu yüzden vefat oranının hemen hiç olmadığı 18 yaş altını bile aşılamaya karar verdiler. Bu ilaç şirketleri ile yapılan milyarlarca dolarlık kontratların boşa gittiğini itiraf etmek yerine zorla bu sıvıları insanlarına enjekte ediyorlar.
GÜYA TÜM DÜNYA PEŞİNDEYDİ AMA TEDAVİYE FAYDASI OLMADIĞI ORTAYA ÇIKTI!
Daha önce Covid-19 tedavisinde kullandıkları ve Çin'den aldıkları için tüm dünyaya "Tüm dünya şu an bu ilacın peşinde" diye hava attıkları bazı ilaçların Covid-19'u önlemede işe yaramadıkları yapılan tıbbi çalışmalarla ortaya konulunca şimdi sözde Bilim Kurulu üyeleri suçu Sağlık Bakanlığının üstüne atmaya başladı. Düşünsenize ilk gün işe yaramayan o ilaçlardan birinden insanlarımıza sabah 8, akşam 8 olmak üzere 16 tane veriyorlardı. Diğer ilaçlarla birlikte bir günde verdikleri ilaçlar toplamda 22'yi buluyordu. Birçok hasta yakını bizlere bu ilaçlar verilen yakınlarının bünyelerinin kaldıramadığı için fenalaştığını, hatta hayatlarını kaybettiğini söylüyordu. Ancak bizim sağlık yönetimi ve sözde Bilim Kurulu o zamanlar bizim gibi insanları "Aşı karşıtı" olarak damgalayarak linç ettirmeye çalışmakla meşguldü!
NİYE SONUÇLARINI BİLMEDİĞİNİZ AŞIYI 83 MİLYONA ZORLA YAPMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ?
Tüm dünya insanları bu sefer sağlıkları üzerinden derin bir tezgaha düşürülmüş durumda. Bu işin sorumlusu Çin yoluna devam ediyor. ABD, Almanya, Avusturya, Avustralya, Türkiye gibi ülkeler ise Çin'in dünyaya zerk ettiği Covid-19 tiyatrosunda başrollerde oynuyorlar. Aşının ulaşamadığı ülkeler, halklar bu konuda şanslılar. Çünkü böyle yerlerde hem vakalar az hem de ölümler. Nerede aşılama yüksekse orada hem vakalar hem de ölümler yüksek.
Bir hakikati ne kadar saklayabilirsiniz ki? Bir zamanlar "Türkiye bu kadar zavallı mı, sonuçlarını bilmediğimiz aşıyı 83 milyona yapacağımızı mı düşünüyorsunuz?" diyerek mRNA bazlı Biontech-Pfizer aşısını yerden yere vuran Sağlık Bakanının şimdi halkına o aşıyı adeta zorla enjekte etmekte olduğu gerçeği ortadayken, kim inanır zaten mevcut sağlık yönetimine ve sözde Bilim Kurulu'na?
Bu yüzden de ne kadar zorlasalar da, halkı farklı şekillerde tehdit etseler de aşılamada istediklerine ulaşamıyorlar. Çünkü her geçen gün daha çok insan bunların yalanlarına, yanlışlarına uyanıyor!
![]() |
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!