Başımızı ne geliyorsa şu derdini, sıkıntısını anlatamayan, dilsiz hayvanlardan geliyor!
Mesela bir yıldır hayatımızı alt üst eden Covid-19 virüsü hayvanlardan insanlara geçmiş ve insanlardan insanlara hızlı bir şekilde yayılmıştı! Çin'in Vuhan şehrindeki o hayvan pazarı olmasa, dünyanın başka bir yerinde aynı cins milyonlarca hayvanın var olmasına rağmen o virüs hayvandan insana, sonra da insandan insana geçip, bu kadar cana ve ekonomik kayba neden olmayacaktı!
Neyse hayvanlar hedefte...
Son günlerde inekler ve atlar yeni hedefe konulmuş hayvanlar olarak dikkat çekiyorlar.
BİLL GATES İNEKLERE TAKMIŞ GÖRÜNÜYOR!
İnekler hakkında oldukça sıradışı bir görüş ileri süren dünyanın en zengin kişilerinden Bill Gates.
CNN'de bir programa katılıyor ve orada "Bir gün ineklerin bağırsak hareketleri hakkında konuşacağım hiç aklıma gelmezdi. İneklerin bağırsak hareketleri bakterilerin metan gazı biriktirmesine neden oluyor ve sıra dışı mideleri var" diyor.
SENTETİK ET TARTIŞMALARI BÜYÜK HIZ KAZANDI
Sera gazlarında tarımsal faaliyetlerin payının yüzde 24 olduğunu ve buna geğirirken ve gaz çıkarırken metan yayan ineklerin de dahil olduğunu belirten Microsoft'un kurucusu Bill Gates zengin ülkelerin sentetik inek etine geçmeleri gerektiğini, böylece ineklerin çıkardığı metan gazının yüzde 20 seviyelerde azalacağının öngörüldüğünü söyledi.
Bill Gates'in açıklamaları sonrasında neredeyse tüm dünyada sentetik et konusunda bir tartışmadır aldı başını gitti. Gates'in ülkesindeki 5000 cc'lik otomobiller hakkında hiç konuşmazken ineklerin çıkardığı gaza dikkat çekmesi yerildi. Diğer yandan dünyada 1,5 milyar inek bulunduğu, her bir ineğin günde 100-200 litre metan gazı çıkardığı, buna karşın yaklaşık o sayıda da araç bulunduğu bilgileri paylaşılmaya başlandı.
ATLARLA İLGİLİ YENİ İDDİA KORKULARIMIZI TAZELEDİ, SİNİRLERİMİZİ GERDİ!
İneklerle ilgili bu tartışmalar almış başını gitmiş iken son günlerde atlarla ilgili olarak da ortaya bir iddia atıldı ki sormayın; Covid-19'un hayvanlardan insanlara bulaştığını göz önünde bulundurduğumuz için ister istemez "Ne yani şimdi bir de o virüsle mi uğraşacağız!" diye içsel tepkiler gösterdik!
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Mahmudiye Atçılık Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Dr. Veteriner Hekim Cafer Yıldırım, atlarda görülen, küresel bir salgın olarak değerlendirilebilecek EHV-1 (Equine Herpes Viruses) virüsüne ilişkin açıklamada bulundu.
Veteriner Hekim Yıldırım, EHV-1 virüsünün son günlerde, enfekte olan atlarda hızlı yayılan ve ölümcül sonuçlara neden olan nörolojik formunun tespit edildiğini belirtti. Avrupa'da EHV-1 salgınının yoğun görüldüğü İspanya’da, veterinerlik otoriteleri tarafından Valensiya'da düzenlenen yarışlarda 4 atın öldüğünü, 84 atın da klinik vaka olarak tedavilerinin devam ettiğinin raporlandığını anlatan Yıldırım 'FEI Veterinerlik Departmanı daha geniş önlemlerin koordinasyonunu doğrudan yürüterek 1 Mart 2021 duyurusuyla salgının yayılmasındaki riskleri önlemeye çalışmaktadır. Özellikle, salgının semptomatik ve asemptomatik olarak yayıldığı klinik olarak tespit edilmiş olup atların hareketliliği durdurulmuştur.
Özellikle at yetiştiriciliğinin merkezi olan Mahmudiye ilçesi başta olmak üzere at sektörü ile ilgili ülkemizdeki tüm paydaşların alacağı önlemler yayılımın önüne geçmede hayati önem arz etmektedir. Bulaşmada rol oynayan üç mekanizma için her işletmenin gerekli önlemleri alması gerekmektedir. Bunlar doğrudan temasla, attan ata teması engellemek; insan yoluyla temasla, insanlar yoluyla doğrudan, insanlara ait kıyafetlerle ve atlara ait malzeme ve ekipman yoluyla dolaylı olarak bulaşmayı engellemek; hava yoluyla, öksürük ve hapşırık ile bulaşmada gerekli mesafe ve hijyen kurallarına uymaktır' diye konuştu.
Yıldırım'ın açıklamaları böyle. Kimse kusura bakmasın; Covid-19 tam bir yıldır içimizden geçti. Yeni bir virüsü kaldıracak durumda değiliz. Lütfen atlarınızı Veteriner odası ile irtibata geçerek muayene ettiriniz. Covid-19'dan sonra bir de EHV-1 yüzünden hayatımızın belli bir bölümü daha çöpe gitmesin. Zaten yeni bir virüsü daha kaldıracak psikolojik gücümüz de kalmadı!
![]() |
![]() |
Bu konuda bir hayli araştırma yaptık. Genelde bilgiler birbirine benziyor.
İki tür sentetik etten bahsediliyor. Bizdeki etsiz çiğ köfte ve Burger King’de satılan, Meksika fasulyesinden yapılan, baharat katkısıyla ve görünüşüyle eti andıran Bean Burger ve türevleri birinci kısmı oluşturuyor. Bunlar baharatla birlikte et tadı veren sebze köftesi sınıfına giriyor.
Diğeri hayvanlardan (örneğin sığırdan) alınan kök hücre ile üretilen ve biyoprinterla basılan et. Bu yöntemde kök hücreler kas hücrelerine dönüştürülüyor. Sonra da kas hücreleri özel bir besleyici sıvı ve büyüme faktörleriyle birlikte bioprintera yükleniyor. Sonra da sentetik et formunda basılıyor.
Bu konudaki çalışmalar Hollanda'da 2011 yılında başlamış. 2013 yılında ise Hollanda’daki Maastricht Üniversitesi'nden Profesör Mark Post ile ekibi, Londra'da bir basın toplantısı düzenlemiş ve üniversitede bastıkları eti kameraların önünde yemişler!
Sentetik etin doğal etten daha besleyici ve yan etkilerinin daha az olduğu ileri sürülüyor. Ancak an itibariyle bize hayli itici geliyor. Muhtemeldir ki birçok insan da benzer bir tepki veriyor bu tartışmalara. Ama şurası da var ki insanoğlu neye alışmadı ki bugüne kadar!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!