Bizim ülkemizin kendine has yanlışları, hataları ve tabi bir bozuk düzeni var. Bu bozuk düzen değişmediği, değiştirilmediği için de kimi konularda yaşanan sıkıntılar kim iktidara gelirse gelsin yaşanmaya devam ediyor.
"SOĞANIN KİLOSU 60 KURUŞA KADAR DÜŞMÜŞ!"
Gazetelerde bir haber. Şöyle:
"Koronavirüs salgını ile otel, restoran ve kafelerin kapalı olması, ihracata getirilen kısıtlama soğan üreticilerini vurdu.
Geçtiğimiz yıllarda ürünleri depolarda muhafaza ettiği için ‘stokçu’ ve ‘terörist’ ilan edilen kuru soğan üreticileri seslerini duyurmaya çalışıyor. Eskişehir’in Mahmudiye ilçesinde tarlada 1 liraya ürettiği soğanı, 60 kuruşa satamayan soğan üreticileri dertli. Üreticiler, kendilerini soğan depolarında dinlemeye gelen CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’e, 'Biz bunu satıp borçlarımızı ödemek istiyoruz. Tarlada kilosunu 1 liraya ürettik, şimdi kilosu 60 kuruşa satıcı bulamıyoruz. Artık bunaldık. Geçmiş yıllarda depolarımıza baskın yapıp bizi terörist ilan edenler şu anda neden gelip sormuyorlar? Biz bunları satıp tarım krediye, bankalara, özel sektöre borçlarımız ödeyeceğiz. Bunlar çoluğumuzun, çocuğumuzun rızkı. Gelsinler şu depoları görsünler. Yurtdışına bu soğanlarımızı ihracat etmek zorundayız. Satamazsak bu kadar soğan çöpe gidecek. Devlet sesimizi duysun' dedi.
CHP’li Çakırözer de '19 yıllık AKP iktidarının yanlış tarım politikası çiftçileri perişan etti. Çiftçi ektiği için zarar ediyor. Bu mesele soğan meselesi değil. Bu mesele Türkiye’nin tarım meselesi, gıda meselesi. Devlet çiftçiye desteklemek, çiftçinin yanında olmak zorunda' diye konuştu."
ÜÇ YIL ÖNCE DE SOĞAN 5 LİRA OLDUĞU İÇİN SİYASET YAPILIYORDU!
Evet haber böyle. Soğan üreticileri sıkıntılı, bunu anladık. Umarız sıkıntıları en kısa sürede giderilir. Ancak daha 3 yıl kadar önce seçimin hemen öncesinde patlıcan, biber, domates ve soğan fiyatları nasıl da fırlatılmıştı öyle. CHP o zaman da yüksek fiyatlar üzerinde siyaset yapmıştı, ittifak halindeki muhalefet partileri ile birlikte!
O zaman soğanın fiyatı ne kadarmış peki? Gelin haberden okuyalım:
"Kuru soğanın kilogram fiyatının 5 liraya ulaşmasıyla birlikte 24 Haziran seçimlerine damga vuran 'patates, soğan kuru' tartışması yeniden alevlendi. Türkiye'nin izlediği yanlış tarım politikalarının sonucu olarak temel gıda ürünlerinde yaşanan fiyat artışı önümüzdeki dönemde de tartışma konusu olacak. AKP'nin iktidara geldiği tarihten bu yana dolar, Türk Lirası karşısında yüzde 228.6 değer kazandı. Ancak aynı dönemde gıda fiyatlarında yaşanan artış tüm para birimlerini katladı."
Gördüğünüz gibi daha 3 yıl kadar önce iktidarın yanlış tarım politikalarının gıda fiyatlarını uçurduğu ileri sürülüyormuş, şimdi ise tam tersi söyleniyor.
Fiyatlarda kimi dalgalanmalar her yerde olur ancak bizde zirve ile taban arasında uçurumlar var. Dolayısı ile her şekilde üzerinden siyaset yapmaya müsait bir zemin var. CHP ve diğer muhalefet partileri de böyle bir zemini kullanmanın keyfini yaşıyorlar.
Bizim merak ettiğim tek bir şey var: Soğanın CHP'nin siyaset yapmasına fırsat vermeyecek bir fiyatı var mı? Varsa nedir?
![]() |
Eskişehir, sahip olduğu potansiyeli olabildiğince verimli ve çeşitli kullanmak yerine geçmişte elde edilen başarılar ve kendi çapımızda bize sunulan ancak gerçekte bir karşılığı olmayan sözde gurur verici rakamlarla kendini kandırmayı seven bir şehir. Bu şehrin belki de en kötü huyu bu!
Bu konudaki garip davranışlarımıza birçok örnek vermek mümkün. Ancak o kadar uzağa gitmeye gerek yok.
Numbeo.com isminde bir İnternet sitesi var. Wikipedia'da hakkında "Numbeo, diğer istatistiklerin yanı sıra, rapor edilen tüketici fiyatları, algılanan suç oranları, sağlık hizmetlerinin kalitesi gibi kitle kaynaklı küresel bir veritabanıdır" bilgisi yer alıyor.
Evet bir veri tabanı. Bu veri tabanı da siteyi ziyaret eden ve sunduğu anketlere oy verenler tarafından belirleniyor. Ancak 11 yıllık bir geçmişine rağmen veri tabanına girip de o verilerin ulaşmasına sebep olan insan sayısı dikkate değer bir oranda değil.
ÇOK AZ SAYIDAKİ KİŞİNİN ELDE ETTİĞİ SÖZDE BAŞARI NEDENİYLE BİRBİRİMİZE DÜŞÜYORUZ!
Dolayısıyla Eskişehir'in dünyanın en güvenli, Türkiye'nin en güvenli şehri seçilmiş olması burada bir hakikati değil sadece 72 kişinin organize bir şekilde bu konuda Eskişehir'e oy vermesi ile gerçekleşiyor. Yani tüm olay bu kadar!
Ancak gerçek hayatta bire bir karşılığı olmasa da Eskişehir olarak bu sahte başarı ile büyük bir mutluluk duyuyor ve adeta kendimizden geçiyoruz. Sonra da bu şehirde yaşayanlar olarak bu sözde başarının kime ait olduğunu tartışıyor, bu yüzden birbirimize bile düşüyoruz!
Yoksa, İstanbul gibi 16 milyon kadar, günlük ziyaretçilerle birlikte belki 18 milyon insanın yaşadığı, zaman zaman bu rakamın 20 milyonu bulduğu bir şehirde güvenliği sağlamakla Eskişehir gibi nüfusu ancak 1 milyona yaklaşan bir şehirde güvenliği sağlamak aynı derecede kolay değildir. Hakkari'de, Tunceli'de güvenliği sağlamakla bir Sivas'ta, Eskişehir'de, Konya'da güvenliği sağlamak hiçbir şartta bir değildir. Bazı yerlerde güvenliği sağlamak çok daha zor, kimi yerlerde çok daha kolaydır. Dolayısı ile bu konuda karşılaştırma yapmak ya da sahte bir algıyla avunmak abesle iştigal etmektir. Ne var ki gerçeklerle hiçbir alakası da olması hoşumuza giden her şeyden mutluluk duyuyor, bir de bu sözde veriler üzerinden algı çalışmaları yapıyoruz. Yoksa bu sitedeki verileri dünya üzerinde kimse ciddiye almıyor!
ESKİŞEHİRSPOR'U NUMBEO'DA SÜPER LİGE ÇIKARALIM MI?
Bakın bu sitede eğer spor kulüpleri ile ilgili bir veri tabanı bulunuyor mu bilmiyorum. Eğer varsa Eskişehirspor'u dünyanın en başarılı sayılı, Türkiye'nin de en başarılı kulüpleri arasında ilk sıraya yerleştirelim. Bunun için belki birkaç yüz kişilik bir organizasyon yeterli olur. Gerçekte 2. lige düşmek için gün sayarken, 32 haftadır galibiyet yüzü göremezken Numbeo'dan elde ettiğimiz sözde başarı ile kendimizi avutur dururuz. Bakarsınız orada elde ettiğimiz başarı ile Süper Lige de çıkarız!
Olmaz mı?
Pardon?
Niye olmasın ki?
En güvenli şehir oluyoruz da orada neden takımımız da şampiyon olmasın ki!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!