25 Şubat 2021
Toplam aşılanan: 7 milyon 951 bin 606 kişi
İlk doz aşısını olan: 6 milyon 565 bin 065 kişi
İkinci doz aşı olan: 1 milyon 385 bin 541
9 Mart 2021
Toplam aşılanan: 10 milyon 218 bin 687
İlk doz aşısını olan: 7 milyon 674 bin 369
İkinci doz aşı olan: 2 milyon 544 bin 318
5 Nisan 2021
Toplam aşılanan: 17 milyon 13 bin 908
İlk doz aşısını olan: 9 milyon 811 bin 567
İkinci doz aşı olan: 7 milyon 202 bin 341
11 Mayıs 2021
Toplam aşılanan: 25.223.746
İlk doz aşısını olan: 14.672.959
İkinci doz aşı olan: 10.550.787
ÖZELLİKLE İKİNCİ DOZ AŞI YAPILANLARIN SAYISINDA PATLAMA OLDU
Yukarıda Türkiye'nin aşılama geçmişi ile ilgili bazı rakamları tarihleri ile birlikte verdik. (O gün öğle saatleri itibariyle...)
25 Şubat-11 Mayıs 2021 arasında aşılamada yaşanan gelişmeleri buradan çıkarmak mümkün.
2,5 ay kadar bir zaman dilimi içerisinde
Toplam aşılanan sayısı 17 milyon 272 bin 140,
ilk doz aşısını yaptıran sayısı 8 milyon 107 bin 894,
ikinci doz aşısını yaptıran sayısı 9 milyon 165 bin 246 artmış.
Yüzdeye vurduğumuzda iki tarih arasında
Toplam aşılanan sayısı yüzde 217, 22
İlk doz aşısını yaptıran sayısı yüzde 123, 50
ikinci doz aşı yapılan sayısı da yüzde 661,48 artış göstermiş.
Burada en çok dikkat çeken husus bu iki tarih arasında ikinci doz aşısı yapılan vatandaşlarımızın sayısındaki kayda değer artıştır.
Bizlere aktarıldığı üzere; Çin aşısı 28 gün aralıkla uygulanıyor. Yani aşının ikinci dozu birinci aşıdan 28 gün sonra yapılması gerekiyor yaklaşık olarak. Aşının yeteri kadar etkili olabilmesi buna bağlı. Bu yüzden de aşılama sistematiğinin iyi kurgulanması ve o kurguya, plana uygun olarak ikinci aşıların zamanında vurulması şart.
AŞILAMADA İYİ GİDİYORUZ ANCAK AŞININ FAYDASINI YETERİ KADAR GÖREMEDİK
Türkiye birinci aşısını yaptıkları ile ikinci aşısını yaptıkları arasındaki farkı son zamanlarda kapatıyor. İkinci doz aşıların tam zamanında yapılıp yapılmadığını bilmiyoruz. Ancak daha önceki yazılarımızda da dile getirdiğimiz gibi Türkiye'de aşılama, İsrail, ABD ve İngiltere'deki kadar etkili olamadı. Örneğin önceki gün İngiltere'de, 14 ay aradan sonra Covid-19 nedeniyle ölen kimse olmadı. İsrail'de maskeler bile günler önce çıkarıldı. Bir ara günlük vaka sayısının 250 bin haftalık ortalamalarda olduğu ABD'de vaka sayıları 30 binlere kadar düştü. Yine 5 bin 500 günlük ölüm rakamlarına ulaşan ABD'de ölüm rakamları 350'lere kadar gerilemiş durumda.
Bizde vaka sayısı son günlerde 63 binlerden 13 binlere kadar düştü. Ancak ölüm rakamları halen yüksek! Bunun aşıdan mı yoksa aşılama sistematiğinin yeteri kadar iyi kurgulanmamasından mı kaynaklandığını bilemiyoruz. Aşılamada Türkiye kadar iyi bir durumda olmayan Rusya'da bile hem vaka hem ölüm sayıları aşağı yönlü. Bizde ise son iki ay hızlı bir artış gösterip tekrar düşüşe geçti.
Şahsen bizim korkumuz aşı ile ilgili olarak arzu edilen faydanın sağlanamaması. Zira şu anda vaka sayılarındaki düşüşün aşıdan mı yoksa havaların ısınmasından mı kaynaklandığını bilemiyoruz. Belki her ikisinden, belki de daha çok havaların ısınmasından.
AŞININ ETKİLİ OLMA SÜRESİ 6 AY İSE HAZİRAN'DA TAKVİM BAŞA SARABİLİR
Sağlık Bakanlığının aşı yaptırılan vatandaşlarımızla ilgili yaşanan sıkıntıları, hatta varsa ölümleri de kamuoyuna açıklaması lazım. Zira aşı yaptırdıktan sonra da insanlar çeşitli vesilelerle vefat edebilirler. Bu konuda şeffaf olunması aşılamaya olan inancı artırabilir. Tersi bir durumda birçok insan şüphe duyabilir.
Tüm bu gelişmelere rağmen son dönemde ikinci doz aşı yapılan vatandaş sayısının hızla yükselmesi iyi bir gelişme. Ancak eğer Çin aşısının 6 ay gibi bir koruma süresi varsa, bu aralar ilk doz aşılarını Aralık sonu, Ocak başı gibi vurulan sağlık çalışanlarından başlanarak iki doz aşısını yaptırmış olanların tekrar belli bir takvime bağlı olarak yeniden aşılanmaya başlanmaları gerekecek. Doğal olarak vatandaşların düzenli aşılanabilmesi için daha fazla personele ihtiyaç duyulabilir.
Hazır havalar ısınmışken aşılamaya hız verip sonbahar ile birlikte yaşanması muhtemel yeni bir sıkıntının önüne bugünden geçmek lazım.
![]() |
29 Nisan ile 17 Mayıs arasındaki süre için ülke genelinde tam kapanma gerçekleştirildi. Çok sıkıntılı bir süreçti. Eskişehir için bu tam kapanma çok daha yaralayıcı oldu. Zira Eskişehir turizminin en hareketli olduğu zaman dilimiydi bu günler. Otobüslerle binlerce,belki on binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayacaktık. Ancak turizm bölgelerindeki otellere gitti parası olanlar bu kapanma günlerini en iyi şekilde değerlendirmek için. Eskişehir olarak biz de avucumuzu yaladık!
Geçtiğimiz gün Eskişehir'in önde gelen otellerinden birine uğradım. Tam kapanma nedeniyle işler tamamen durmuş. Bayram yaklaşırken kapatmayı düşünüyorlardı 17 Mayıs'a kadar. Gerçekten de şehrimizin turizm sezonunun ölü geçmesi, otellerin müşteri bulamayıp kapatması bizde apayrı bir hüzün oluşturdu.
17 Mayıs'tan sonraki dönem için bizleri yine içerilere mahkum etmek isteyenler var. İnşaallah bu sefer hükümet onlara kanmaz. Biraz baharın, hatta yazın keyfini çıkarır insanlar. Eskişehir turizmi de hiç değilse şurada bir ay kadar bir canlılık yaşar, esnafın yüzü biraz güler.
Yalnız şurası var ki şu sıralar kendi işleri pandemi nedeniyle zarar görmeyenler, hatta daha iyi olanlar sürekli tam kapanmanın faydalarından bahsediyorlar. Hatta kimisi bizleri marketlere bile göndermek istemiyor. Eğer bunların dediklerine gidilirse yine size şu kadarını söyleyeyim, iflaslar katlanır!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!