Bu ülkede 65 ve üstü yaştaki insanlarımız son yıllarda hiç iyi şeylere muhatap olmadılar, olmuyorlar.
İktidarın 65 yaş ve üstüne toplu taşımayı ücretsiz hale getirmesinden sonra başta Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, bazı belediyeler sızlandı da sızlandı
Sanki bu insanlar hayatlarının geriye kalan kısmında toplu taşımaya bir ton para harcamamışlar, sanki bu insanlar hayatlarının geriye kalan kısmında üzerinde yaşadığımız dünyanın, ülkemizin, şehrimizin kalkınmasında, gelişmesinde, nesillerin yetişmesinde hiçbir gayret göstermemişler!
Sanki bu insanlar bizlerin babaları, dedeleri, amcaları, teyzeleri, halaları, dayıları falan değil! Sanki bu insanlar birden bire uzaydan geldiler aramıza!
Özellikle bazı belediye otobüs şoförlerinin 65 ve üstü yaştaki insanlarımıza ne kadar kaba davrandıklarına o kadar çok şahit olduk ki. Hakaretin, aşağılamanın, sırtımızda kanımızı emen bir sülükmüş gibi onlara muamelede bulunmanın bini bir paraydı!
Neyse sonra araya pandemi girdi. Nihayet 65 ve üstünü üstümüzde bir yük olarak görenler için güzel günler gelmişti!
Virüsün en çok ölümlerine sebep olduğu ya da ağır hasta olmalarına neden olduğu grup 65 ve üstü yaş grubundakiler. Çünkü vücut dirençleri artık düşüyor, bünyedeki organlar yavaş yavaş yorulmaya başlıyor. Bir de pandemi gelince, Covid 19 virüsü ile direnci zayıflamış bünyeleri çok zorda kaldı. Bazıları hayatlarına veda ettiler, bazıları çok sıkıntılı günler geçirdi.
Pandeminin ilk dönemlerinde hayatlarını, sağlıklarını koruma adına onları evlere hapsettik adeta. Dışarı haftada bir iki gün birkaç saat çıkma fırsatı verdik. Başka semtlere vesaireye gidemediler. Yaşadıkları konutların etrafında tur atma fırsata yakaladılar en fazla!
Onlar gidemediği için başka semtteki sevdiklerini görmeye, onların ayağına daha fazla gelindi. Özlemler, hasretler öyle giderildi. Torunlarla, yeğenlerle vakit ancak kendi yaşadıkları muhit çevresinde giderildi.
AŞILARINIZDAN EMİNSENİZ ÇİFTE AŞISINI YAPTIRMIŞ 65 VE YAŞ ÜSTÜNE ÖZGÜRLÜK VERİN ARTIK!
Son günlerde otobüsle çarşıya gelişlerde çok rastlıyoruz: 65 ve yaş üstünde olan vatandaşlarımız, genelge öyle olduğu için otobüslere alınmıyorlar. Nasıl şaşırıyorlar, nasıl kırılıyorlar hemen anlıyoruz. Dün birisi "O zaman taksi tutup gitmemizi istiyorlar, demek ki" diye sitem etti. Şahsen biz bu durumlara çok üzülüyoruz.
Üzüntümüzün esas sebebi de 65 ve üstü yaş grubunun güya çifta aşısını da olmuş olması. Yani eğer aşılar virüse karşı direnç sağlıyorlarsa yapılan açıklamalarda olduğu gibi, o zaman 65 ve yaş üstünde çifte aşısını olmuş olanlara böyle bir yasak niye konuluyor? Ya aşılara güvenilmiyor ya da gerçekte insanlara nasıl zulmedildiğinin farkına varılamıyor!
Bu yaşlarına kadar gece gündüz çalışmış, emek vermiş, çoluk çocuk yetiştirmiş, hayatın tüm yükünü çekmiş ve artık hayatlarının son demlerini yaşamaya başlamış 65 yaş ve üstüne özellikle son bir yıl içinde çektirdiğimiz yeter! Eğer aşılarınıza güveniyorsanız çifte aşısını vurulmuş olan 65 yaş üstündeki insanlarımız üzerindeki kısıtlamaları lütfen kaldırınız.
Ayıptır, günahtır, yazıktır artık!
![]() |
Bizde adet haline gelmiştir...
Örneğin döviz yükselir hemen zam yapılır iğneden ipliğe...
Döviz düşse de zamlar geri alınmaz!
Yine her Ramazan öncesi mutlaka birçok gıda maddesine zam yapılır. Ramazan bittiğinde de zamlar devam eder.
Çok başımıza gelmiştir: Ramazan'dan önce lokantaya gittiğimizde yemeklerin yanında verilen salata Ramazan'da ücretli olarak verilmeye başlanır. Yemeklerin fiyatları belli oranlarda arttırılır. Bunun için de "her şeye zam geldi, biz ne yapalım" savunması bir kenarda hazır tutulur!
Biz gerçekten garip bir toplumuz. Örneğin teravih namazını şu ortamda bile cemaatla kılmak için az uğraşmıyoruz. Ramazan geliyor, yarıdan çoğumuz orucunu tutuyor. Bayram namazlarını hiç kaçırmıyoruz. Hatta bazılarımız hatimli teravih kılıyor ay boyunca!
HER ŞEYE ÇOK ÖNEM VERİYORUZ DA KUL HAKKINI HİÇ UMURSAMIYORUZ!
Ancak aynı insanların normal hayatlarına baktığımızda Müslümanlığın gereklerini yerini getirdiklerini pek göremiyoruz. Örneğin Allah'ın kullarına olan borçları yıllardan beri durduğu, kendilerinden birçok defa istendiği halde geri ödemiyorlar. Bankalara borcunu ödüyor bu ülkenin halkı ama insanlara karşı olan borçlarını ödemiyorlar.
Sahi bir de Ramazan münasebetiyle kumara, içkiye ara verenlerimiz var. Ancak Ramazan'a rağmen kumara da içkiye de hiçbir şekilde ara vermeyenlerimiz de az değil.
Yanlış anlaşılmasın; biz kimsenin nasıl bir hayat yaşadığına karışmayız, nasıl inanacağı ve inancını nasıl yaşayacağı da bizi ilgilendirmez. Ancak tutarsızlıklarımıza dikkat çekmek istedik.
Her Ramazan öncesinde özellikle gıda ürünlerine zam yapılmasından dolayı biz de en az bir 10 yıldan bu yana RamaZAM diyerek tepkimizi ortaya koyuyor ve insanlarımızı gerçekte ne yaptıklarını tartmaya, düşünmeye teşvik etmeye çalışıyoruz.
İnşaallah bu yıl da açlığımız ve susuzluğumuz kalmaz Ramazan'dan geriye!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!