Türkiye Ekonomisi 2021 yılında yüzde 11, sanayisi ise yüzde 16,6 büyüdü. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 11,0 arttı. Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH ise, 2021 yılında yüzde 42,8 artarak 7 trilyon 209 milyar 40 milyon TL oldu. 2021 yılında kişi başına GSYH cari fiyatlarla 85.672 TL, ABD doları cinsinden 9.539 olarak hesaplandı. Bu rakamlar ülkemiz adına bizleri sevindirdi. Ancak diğer yandan düşünceye de sevk etti.
ESO BAŞKANI KESİKBAŞ'TAN İSABETLİ AÇIKLAMA
Bizleri düşünceye sevk etmesinin sebeplerine gelmeden önce Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş'ın büyüme rakamlarına yönelik olarak yaptığı açıklamanın bir bölümünü sizlerle paylaşmak isteriz:
"Son 2 yıldır yaşamakta olduğumuz pandemi ve küresel anlamda dünyayı etkisi altına alan ekonomik sıkıntılara rağmen 2021 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 11 gibi bir rakamla büyümüş olması mutluluk vericidir. Hiç şüphesiz bu büyümede en büyük katkı sahipleri sanayi sektörü ve ihracatçılardır. Elde edilen rakam son 10 yılın en yüksek büyümesidir. Ana kalemler bazında 2021 yılı tamamında en hızlı büyümeyi ihracat kaydetmiştir. Mal ve hizmet ihracatı 2021 yılında yüzde 24,9 artmıştır ve net ihracatın büyümeye katkısı 44,2 olmuştur. Tüm zorluklara rağmen üretime ara vermeyen, ihracatı kesmeyen, istihdam ve yatırıma devam eden sanayicilerimizi tebrik ediyorum. Sürekli olarak gündeme getirdiğimiz enflasyonist ortamın giderilmesi, güven ikliminin geliştirilerek döviz, enerji ve hammadde fiyatlarının istikrara sokulması, ihracat ve yatırım odaklı finansman araçlarının geliştirilmesi beklentilerimizin karşılanmasıyla ülkemiz daha hızlı ve istikrarlı büyüyecektir. Üretime yapılan her katkı mutlaka fazlasıyla karşılık bulacaktır.”
PANDEMİ YASAKLARI NEDENİYLE HİZMET SEKTÖRÜ GÖÇTÜ, ESKİŞEHİR'İ SANAYİSİ AYAKTA TUTTU
Kesikbaş'ın görüşlerine tamamen katılıyoruz. Türkiye'yi pandemi döneminde ayakta tutan, istihdamın çok daha aşağılara düşmesinin önüne geçen sanayicilerimiz, üreticilerimiz olmuştur.
Türkiye'nin 2021 büyüme rakamlarının yüksek olmasında bir önceki yıldaki büyüme rakamlarının biraz küçük kalmasının etkisi de bulunuyor. Zira yıllık verilere dayalı olarak hesaplanan bağımsız yıllık gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH), zincirlenmiş hacim endeksiyle 2020 yılında bir önceki yıla göre %1,8 artmıştı. 2020 yılı büyümesinin pozitif gerçekleşmesinin sebebi de yine sanayicilerdi. İmalat sanayimiz yüzde 19,1 büyüme gerçekleştirmişti.
Pandemi yasaklarının tüm haşmetiyle hayatımızı kararttığı günlerde, istihdam ve üretimin ışığını sanayicilerin hiç söndürmediğini, Eskişehir'de hizmet sektörü çökünce şehrin ekonomisini sanayicilerin ayakta tuttuğunu bu köşede sık sık dile getirmiştik. Özellikle son 2 yılda sanayicilerimizin ekonomiyi ayakta tutmak ve ileriye götürmek adına hayli olumlu bir performans ortaya koyduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Her ne kadar sanayicilerimiz aynı zamanda pandemi yardımlarından en fazla yararlanan kesim olduysa da bunu sonuna kadar hak ettiler ya da karşılığını fazlasıyla verdiler. Eskişehir'de ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş ve EOSB Başkanı Nadir Küpeli, Eskişehir sanayisinin üretimini artırarak devam ettirebilmesi için her türlü gayreti, çalışmayı gerçekleştirdiler, şehrimize bu zorlu dönemde yeni sanayi tesisleri kazandırdılar. Dolayısı başta Eskişehirli olanlar olmak üzere sanayicilerimiz alkışı sonuna kadar hak ettiler.
ANORMAL FİYAT HAREKETLERİNE RAĞMEN ÜRETİM HİÇ DURMADI!
Bu ülkede belli bir kesimde halen sermaye düşmanlığı vardır. Zenginlere karşı antipati duyan bir kesim halen vardır. Evet, elbette zenginlerin, sanayicilerin de yerilecek yönleri vardır ama şunu gördük ki ülkeler zorda kalınca en büyük katkıyı fedakar iş verenler, sanayiciler gerçekleştiriyor. Şu son iki yılda, o kadar zorluğa rağmen işçi çıkarmayan sanayiciler, işverenler tanıyoruz ve tüm bu kişileri takdir ediyoruz. Bir ülkenin kendi içindeki ekonomisi canlanmadan ihracatı da canlanmaz. Zira ihracattan daha fazla pay alabilmek makul fiyatlardan aynı ürünü çok daha kaliteli şekilde, çok daha fazla miktarlarda üretmekle mümkün; Türkiye'de son bir yıldan beri, özellikle de son 6 aydan beri yaşanan onca ekonomik sıkıntıya, onca fiyat istikrarsızlığına ve anormalliklerine rağmen ihracatın önemli oranda artırılabilmesi, özellikle sanayicilerimizin artan maliyetlere karşı üretimi azaltmamaları nedeniyle mümkün olabilmiştir. İhracatın hız kazanmasıyla stoklar azalmaya başlamış, stoklar azaldıkça da üretimin hız kazanması için her türlü adım atılmıştır.
Başta Eskişehirliler olmak üzere sanayicilerimizi kutluyor ve daha nice yüzde 16, yüzde 19'luk büyümeler diliyoruz!
![]() |
"Bucaspor 1928 karşısında alınan mağlubiyet de elbette başkanı üzdü ama esas üzüldüğü şey herhalde Eskişehirspor adına yakışan bir mücadelenin sahaya yansıtılamamış olmasıydı. Bu da maçtan sonra yaptığı paylaşıma yansıdı:
'Teknik kapasite bir yere kadar taşınır ama kazanma arzusunun,hırsın,mücadelenin sınırı sizin bu armaya aidiyetiniz kadardır.
Tribünde,
Ekran başında,
Şehir dışında,
Hatta ülke dışında,
O formanın hayalini kuranlara haksızlık etmeyin hayallerini çalmayın.'
Evet, başkanın bu sitemi, hatta kızgınlığı sahada armaya yakışır bir mücadele ortaya koyamayan futbolcularımıza. Çok da haklı siteminde, kızgınlığında.
Kazandıkları her maç sonrasında maddi imkanları yerinde, Eskişehirspor sevdalısı bir iş insanı tarafından kendilerine prim ödeniyor. İmkanlar dahilinde kendilerinin maddi olarak sıkıntı çekmemesi için gayret gösteriliyor. Bunların karşılığında tek istenen şey sahaya çıkıp şanımıza yakışır bir mücadelenin ortaya konulması. Bu mücadele gerçekte bir önceki hafta kendi sahamızda, kendi taraftarımız önünde, düşme potasında bulunan Zonguldak Kömürspor'a karşı da verilememiş ve maç golsüz sona ermiş, Eskişehirspor alabileceği 2 puandan olmuştu!
Öyle tahmin ediyoruz Başkan Mehmet Şimşek, hem o maç hem de önceki günkü Bucaspor 1928 maçındaki mücadeleden memnun kalmadı ki böyle bir paylaşımda bulunmak zorunda hissetti.
YENİ KUŞAK BİRAZ BÖYLE, BAŞKANIN SİTEMİ ÇOK FAZLA ETKİLEMEYEBİLİR!
Peki başkanın bu paylaşımı futbolcuları biraz olsun kendine getirir mi? Bize kalırsa çok bir etkisi olmaz. Biz buna yeni kuşak etkisi de diyebiliriz; büyüklerinin söylediklerine pek fazla kulak asmayan, başkalarının geçmişte elde ettikleri başarılarla gurur duymayan ve bugüne kadar verilen mücadelenin manasını kavrayamayan, kavramak gibi bir derdi de olmayan bir kuşakla karşı karşıyayız. Bunu sadece sahadaki futbolcu kardeşlerimizde görmüyoruz, çok yaygın olarak tüm genç kuşakta görebiliyoruz.
Her şeye bir çare bulunsa bile biz şahsen bu hale, bu duruma bir çare bulunabileceğini sanmıyoruz. Çünkü bu gençleri biz yetiştiriyoruz bu şekilde; özellikle de eğitim sistemimiz, ailelerin yaklaşım biçimleri çocukları böyle gençler haline getiriyor. Hepsi başarılı olmak ve kendilerinden söz ettirmek istiyor ama bunun yan gelip yattıkları yerde gerçekleşmesini umuyorlar, bekliyorlar. Zora pek fazla gelemiyorlar."
EŞKE HAKLI ÇIKMASAYDIK!
Yukarıdaki ifadeleri kısa bir süre önce, 25 Şubat 2022 tarih ve "Eskişehirlilerin yüreğini sızlatan bir paylaşım!" başlığı ile bu köşede yayımlanan yazımızdan alıntıladık.
Aradan geçen sürede futbolcularımızın içinde bulunduğu durum konusunda haklı çıkmış olmaktan dolayı acayip bir rahatsızlık duyuyoruz. Eskişehirspor'un bulunduğu yerden bu saatten sonra ligde kalacak bir pozisyona kendisini taşıması çok zor, ama matematiksel olarak imkansız değil.
Bu şehirde bir inanç eksikliği mi var bilmiyoruz; takıma, kulübe, takımın iyiye gideceğine inanç yerlerde ve bu durum ne yazık ki her yere sirayet ediyor, her yeri olumsuz etkiliyor.
Bir şehirde ve kulüpte moral-motivasyon sağlanmadan bir başarının elde edilmesi, daha ileriye gidilmesi, başkalarının önüne geçilmesi mümkün olmaz!
Bakalım Eskişehir ne zaman uyanacak!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!