Pandemi döneminde süper ve hiper market zincirlerinin yıldızı, daha önce hiç olmadığı kadar parladı. Zira kapanma ya da tam kapanma zamanlarında bile haftanın en az 6 günü çalışabildiler. Buna karşın küçük esnafın büyük bölümü kam kapanmalarda çalışmadı.
Ancak süper ve hiper market zincirlerinin bu denli büyümesinin tek sebebi pandemi döneminde elde ettikleri avantajlar değildi, bir de yıllardan beri yavaş yavaş hemen her şeyi satmaya başlamalarıydı!
Küçük esnaf son iki yıldır gerçekten çok sıkıntı çekti. Pandeminin ceremesini küçük esnaf çekerken sefasını süper ve hiper market zincirleri sürdü.
Biz 1990'yı yıllardan beri küçük esnaf hakkında, özellikle bakkallar, bayiler hakkında hep aynı şeyleri ifade ettik. Bir araya gelerek zincir marketlerin sahibi, olmadı işletmecisi kendileri olsunlar. Bir isim bulup onu ön plana çıkarsınlar ve bu market zinciri ile mahallelere kadar ulaşsınlar. Ancak aradan 30 yıla yakın zaman geçti; bakkal, bayiler bir türlü bir araya gelip bizim de önerdiğimiz işi gerçekleştiremediler. Bu yüzden küçüldüler, küçük kaldılar. Artık bir bölümü tamamen bitti. Geriye kalanların yaşadığı sıkıntı da öyle böyle değil!
Eskişehir ile birlikte birkaç ilde daha İl Hıfzıssıhha Kurulu kararı ile geçtiğimiz günlerde süper ve hipermarketler ilk açıldıkları zamanlarda sattıklarının, vatandaşın temel ihtiyaçlarından oluşan ürün yelpazesi dışında ürün satamayacaklardı. Ancak satış yasağı bir gün sürdü. Neyse ki İçişleri Bakanlığı önceki akşam yeni bir genelge yayımlayarak satışların önemli bir bölümünü yasakladı.
7 MAYIS 2021 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLACAK
Yeni genelgeye göre; 7 Mayıs 2021 Cuma gününden itibaren marketlerde (zincir ve süper marketler dahil) temel gıda ve temizlik ürünlerinin yanı sıra sadece hayvan yemi, mamaları ile kozmetik ürünleri (parfümeri ve makyaj malzemeleri hariç) satılabilecek.
Daha önce getirilen alkollü ürün satışı kısıtlamasının yanı sıra marketlerde (zincir ve süper marketler dahil) elektronik eşya, oyuncak, kırtasiye, giyim ve aksesuar, ev tekstili, oto aksesuar, bahçe malzemeleri, hırdavat, züccaciye ve benzeri ürünlerin satışına izin verilmeyecek.
17 MAYIS'TA BİTECEK Mİ DEVAM MI EDECEK?
Süper ve hiper market zincirlerine getirilen bu kısmi yasak 17 Mayıs tarihi itibariyle sona mı erecek yoksa ondan sonra da geçerli olacak mı bilemiyoruz. 10 gün kadar bir süre geçerli bile olsa küçük esnafa nefes aldırabilir bu uygulama ile. Eğer uygulama kalıcı olursa bu durum esnafı daha fazla memnun edecek, ancak tüketicilerin huzursuzluğuna neden olacaktır.
Zira küçük esnafın, süper ve hiper market zincirlerinin tüketiciye ulaştırdığı malzemeyi vatandaşa aynı fiyatlardan ve ülkenin hemen her noktasına ulaştırma imkanı yok. Diğer yandan örneğin bir televizyonu küçük esnaf satmıyor, bazı elektrikli ev aletlerini de.
Bu süper ve hiper market zincirleri bir üründen binlerce, on binlerce ve hatta milyonlarca sipariş vererek en uygun fiyata yaptırıyorlar ve bunun sonucu ortaya çıkan avantajlı fiyattan tüketiciye ulaştırıyorlar. Küçük esnafın, bakkal ve bayilerin o ürünleri tüketici için yaptırması ve market zincirlerinin avantajlı fiyatlarından satma imkanı yok ve olmayacak. Tam da bu yüzden eğer süper ve hipermarket zincirleri için alınan kararlar devamlı hale getirilirse tam kapanma sonrasında, bu esnafın ilgili alanlarda bulunanlarına nefes aldıracaktır ancak tüketiciler tarafından da tepki toplayacaktır.
Artık hangi tarafın baskısı daha ağır basacak onu bugünden bilemiyoruz. Bekleyip göreceğiz.
![]() |
Biz gerçekten dünyada eşi benzeri bulunmayan garip bir toplumuz!
Niye mi?
Bakın tam kapanma başladı vaka sayılarının birden bire düştüğü söylenmeye başladı. Tam kapanma şöyle böyle işe yaradı dendi. Halbuki tam kapanma başlamadan önce vaka sayıları, bize göre havaların ısınması ve aşılamanın yeniden hız kazanması nedeniyle düşmeye zaten başlamıştı! (60 binlerden 38 binlere kadar gerilemişti.)
VAKA SAYISI PATLAYINCA NİYE MEMNUN OLUYORLAR Kİ?
Bizde "bilim insanı" olarak ifade edilen birçok profesör ünvanlı kişi de bile bir gariplik var. Onlar da örneğin vaka sayıları patlayınca adate çok daha mutlu oluyorlar. Açıklanan verilere de gerçekleştirilen test sayısına da hiç itiraz etmiyorlar. Ancak ne zaman ki vaka sayıları düşmeye başlıyor o zaman basıyorlar feveranı: "Test sayısını düşürdünüz de ondan vaka sayıları düştü. Test sayısını artırın!"
Şahsen ben Sağlık Bakanı olsam "Başka arzunuz?" diye sorardım!
Bu kadar test yapılmasından dolayı devlet ne kadar zarara uğruyor, sağlık kurumları ne kadar kazanıyor bilmiyoruz. Bazı şirketlerin borsadaki hisseleri sattıklar test aletleri nedeniyle katlanarak yükseldi. Demek ki bu test işinde harbiden iyi para var. Test sayısı artırılınca onların kazancı da artıyor.
Bakın bu yazıyı yazarken önceki gün gerçekleştirilen test sayısının 243 bin 648 olduğu Bakanlığın sitesinde yazıyordu. 24 bin 733 test pozitif çıkmış. Yani yaklaşık yüzde 10.
Şimdi bu Covid-19'a yakalanan kişi gerçekten biraz sıkıntıya düşerse zaten hemen hastaneye başvuruyor. Dolayısı ile orada testi yapılıyor. Yüz kişide 10 pozitif bulmak için bir 100 bin, 200 bin test daha yapmaya gerek var mı sizce? Zaten testler tedavi süreci devam edenler, onlarla irtibatlı olanlar ve semptomatik etkiler görülenlerde gerçekleştiriliyor. O gün için test edilmesi gereken herkes test ediliyor. Ki bize kalırsa pozitif olanların hemen hepsine sağlık birimleri ulaşıyor. Hiç kimsenin haberi olmadan bu hastalığı atlatanlar da olmuş olabilir elbette. Ancak onların yakınlarındaki bazı kişilerin rahatsızlanıp hastaneye kaldırılması durumunda zaten testler yapılıyor ve yine teste tabi tutulmuş oluyorlar.
Bakanlık sözde bilim insanı bu okumuşlarımıza her gün onları tatmin edecek oranda testi neyle yapacak, nerede kime yapacak? Gerektiği kadar test yapılıyor. Zaten bu kişiler de sadece vaka sayıları düşünce, herhalde canları sıkıldığı için, tepki gösteriyorlar. Onların bu tutarsız tavırları yüzünden insanın aklına olmadık şeyler geliyor da neyse!
Bu arada Türkiye son 2 haftadır aşılamada hızlandı. Dün bu saatler itibariyle aşılama rakamları şu şekilde oluşmuştu:
Toplam Yapılan Aşı Sayısı: 23.824.881
1.Doz Uygulanan Kişi Sayısı: 14.164.508
2.Doz Uygulanan Kişi Sayısı: 9.660.373
Burada bizim için esas önemli olan ikinci doz aşı yapılan vatandaşlarımızın sayısı. Zira aşıların ikinci dozu olunmadan tam etkisini görme imkanı olamıyor. Bu yüzden de biz ikinci doz aşısı yapılan insanlarımızın sayısını daha dikkatli bir şekilde takip ediyoruz.
20 Nisan 2021 günü öğle saatlerinde çift doz aşısı vurulan vatandaşlarımızın sayısı 7.864.092 idi. Dün aynı saatlerde ise bu rakam 9.671.929'a ulaşmıştı. Yani 14 günlük sürede 1 milyon 796 bin 281 kişi de daha çift doz aşısını olmuş. Bir başka deyişle bu iki haftalık süreçte her gün ortalama 128.306 vatandaşımıza ikinci doz aşısı yapılmış.
Elbette aşı da olumlu bir gelişme var. Ancak çok daha hızlı ve istikrarlı bir şekilde aşılamanın yapılması gerekiyor. Rus Sputnik-V aşısının da kullanılmaya başlaması ile aşı tedarikinde yaşanan sıkıntının aşılacağını ve aşılamanın daha da hızlanacağını umuyoruz!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!