Nihayet Türkiye, sözde Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda, 29 Nisan saat 19:00'dan - 17 Mayıs 05.00'e kadar tam kapanıyor.
Tam kapanma demek hayatın birçok alanında hemen hemen hiçbir faaliyetin gerçekleştirilmemesi, tüketimin devam etmesine rağmen üretimin çok büyük oranda kısıtlanması, insanların kapalı mekanlara tıkılması demek!
Bilim Kurulunun tavsiyesine uyan hükümet Bayram sonrasında bu kapanma kararı ile önemli bir rahatlama sağlanacağını umuyor. Kısıtlama maddi durumu yerinde olan, garanti gelirleri bulunanlar haricindeki kesimler tarafından büyük bir memnuniyetsizlik ile karşılandı. Ancak esas memnuniyetsizlik, esas tepki, tam kapanma da işe yaramazsa 17 Mayıs'tan sonra gösterilecek diye düşünüyoruz.
HAVALAR ISINACAK, AŞILAMA ARTACAK, VAKALAR DOĞAL OLARAK DÜŞECEK!
Yalnız şurası var ki;
Geçen yıl da aynı süreçlerden geçtik. Virüs havalar ısındığı zaman etkisini önemli ölçüde kaybediyor. Bu kapanma bittiği zaman havalar önemli oranda ısınmış olacak. Ne kadar etkililer şu an bilemiyoruz ama aşılamada da önemli bir ilerleme sağlanmış olacak. Doğal olarak vaka ve ölüm sayıları önemLİ oranda düşecek. Sözde Bilim Kurulu da "Bakın gördünüz mü, tam kapanma ne kadar işe yarıyor!" diyecek.
NE DEMİŞLERDİ: MASKE-MESAFE-HİJYEN YÜZDE 100'E YAKIN ÖNLÜYOR!
Bize ne demişlerdi daha önceleri bir hatırlayalım: "Bu virüsün bulaşması, karşılıklı iki kişiden birinin ağzından çıkan damlacığın karşıdaki kişinin ağız ve burnuna ulaşmasıyla söz konusu oluyor. Bu anlamda sosyal mesafe ve maske kullanımı, alınması gereken en önemli tedbir. Bulaşı önlemeye yönelik 3 önemli tedbir var. Sosyal mesafe, maske takmak ve hijyen. İki kişinin maske takması ve sosyal mesafe kuralına riayet edilmesi, virüsün bulaşmasını yüzde 100'e yakın önlüyor. Bir de hijyene dikkat edersek aslında virüsten her haliyle korunmuş oluyoruz. Bu üç önlemi uyguladığımız takdirde sosyal hayatta her türlü aktivitemizi yapabiliriz." (Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurcan Baykam. 19 Haziran 2020)
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) virüs taşımayan, sağlıklı bireylerin maske takmasına gerek olmadığını söylemişti önce. Sonradan akılları başlarına mı geldi her ne olduysa maske takmanın salgının azalmasında, önlenmesinde kilit role sahip olabileceğine evrildiler resmi söylemlerini.
KURALLARA UYANLAR ÇALIŞABİLMELİ, UYMAYANLAR CEZALANDIRILMALIYDI
Tüm bu açıklamalar üzerine biz de en başından itibaren "Maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyan kişi ve işletmelerin işlerini yapmaya devam etmelerini" savunduk. Halen de aynı düşüncedeyiz. Zira geçen yıl bu virüsün ilk zamanlarında Avrupa'nın büyük ülkelerinde tam kapanmalar gerçekleştirilmiş ancak hem vaka hem de ölüm sayıları patlamıştı. Bir başka deyişle tam kapanma ile arzu edilen başarı elde edilememişti. Ve daha da önemlisi, belkide vaka sayıları insanlar içeri tıkıldıkça artıyor, bu yüzden patlıyordu?
AŞILAMA NİHAYET YENİDEN HIZLANDIRILDI
20 Nisan öğle saatlerinde ülkemizde çift aşısı yapılmış vatandaşlarımızın sayısı 7 milyon 864 bin 092 idi. Dün öğle saatlerinde ise bu rakam 8 milyon 351 bin 3'e yükseldi. Bir haftalık süreçte 489 bin 911 kişi, günde ortalama 69 bin 558 kişi aşılandı. Hatırlarsanız Ocak-Şubat aylarında ikinci aşısı yapılan vatandaşlarımızın sayısı günde 95 bin kadardı. Her ne olduysa aşılama Mart ayı başından 25 Nisan tarihine kadar yavaşladı, yavaşlatıldı. Belki de bu yüzden vaka ve ölüm sayıları, milyonlarca insanımızın aşılanmasına, en az 3 milyon insanımızın da hastalığı geçirerek iyileşmesi nedeniyle bağışıklık kazanmasına rağmen patladı. Aşılamada son günlerde yeniden bir ivme yakalandı. Özellikle önceki gün ve dün ikinci aşıların yapılmasında en başından bu yana en yüksek günlük rakamlara ulaşıldı. Biz Nisan başına kadar ikinci aşısı yapılmış vatandaşlarımızın sayısının rahatlıkla 10 milyonu bulacağını yazmıştık daha önce. Ancak aşılamadaki yavaşlama nedeni ile Mayıs ayı başında bile o hedefe ulaşmış olmayacağız.
BU 2 SORUNUN CEVABI HER NEDENSE BİR TÜRLÜ VERİLMİYOR, VERİLEMİYOR!
Şimdi gelelim esas noktaya...
Maske-mesafe ve hijyen gerçekten de bu virüsün bulaşmasını yüzde 98-99'lara varan oranda önlüyorsa, aşılar da aşağı yukarı o oranlarda virüse engel oluyorsa, bu virüsten en çok etkilendiği söylenen ve doğal olarak en fazla can kaybının yaşandığı 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı bulunanların yüzde 85-90 oranında aşılanması da gerçekleştirilmişse, nasıl oluyor da ülkemizde Covid-19 vakalarında, ölümlerinde patlama yaşanıyor?
İsrail, ABD ve İngiltere'de aşılar vaka oranlarını yüzde 96-98 oranında azaltırken, hatta İsrail'de maskeler bile atılırken neden bu kadar aşılamaya rağmen Türkiye'de vaka ve ölüm oranları patlamıştır?
Aslına bakarsanız bunlar çok önemli sorular ancak bugüne kadar cevabına yönelik olarak bir veri açıklanmış, bir bilgi paylaşılmış değil.
TAM KAPANMA İŞE YARAMAZSA TOPLUMSAL TEPKİ ARTAR, AMA RAKAMLAR ZATEN DÜŞECEK!
Tüm bu gerçeklere rağmen tam kapanmanın işe yaramasını umuyoruz. Zira bir yıldan daha uzun bir zamandır ikide bir kapandık. İkide bir işlerimiz, hayatımız kesildi. İnsanlar yuva kuramaz, hısım-akraba-arkadaş ziyaret edemez hale geldiler. İnsanlar artık maskeden, en yakınlarına bile mesafeli durmaktan, açık alanlarda bile başkalarından korkarmış gibi dolaşmaktan bıktılar. 17 Mayıs'a kadar sürecek olan tam kapanma işe yaramadığı takdirde toplumsal reaksiyonun artacağını, kurallara uyulmamaya başlanacağı söyleyebiliriz. Şu anda bile insanların protesto haklarını kullanarak, maskesiz ve mesafesiz (Avrupa ülkelerinde ve ABD'de birçok defa olduğu gibi) yürüyüşler düzenlemek için örgütlendiklerine dair haberler alıyoruz.
SAĞLIK YÖNETİMİ AŞININ OLUMLU-OLUMSUZ ETKİLERİNİ ŞEFFAFLIKLA PAYLAŞMALI
Burada ülkemizin sağlık yönetimine eğer gerçekten işe yarıyorsa (ki her türlü veri onların elinde, biz bilmiyoruz gerçekte ne olduğunu) aşılamayı olabildiğince hızlandırmaları, özellikle ikinci aşının yapılması konusunda herhangi bir aksaklık yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması tavsiyesinde bulunuyoruz. Son iki-üç günden bu yana aşılamada yakalanan ivmenin devam ettirilmesi durumunda 40 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı bulunanların çok büyük oranda Haziran başına kadar aşılanmış olacağını düşünüyoruz.
Son bir not: Sağlık Bakanlığı bugüne kadar;
Ne kadar aşılama yapıldığı,
Bu aşılamalar sonunda insanlarımızın ne kadarının rahatsızlandığı,
Rahatsızlanan bu insanlarımızın ne kadarının hayatını kaybettiği gibi hususlara, hepimizin anlayacağı şekilde açıklama getirmelidir. Zira bu tür açıklamalar aşılanmaya karşı tavır geliştirenlerin bu duruşlarını belli oranlarda kırabilir, güveni artırabilir!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!