Mehmet Akif Ersoy'un en çok bilinen ve sevilen eseridir İstiklal Marşı. Milli kimliğimiz, kişiliğimiz ve birliğimizin simgesi İstiklal Marşı'nın kabulünün 100. yılında Eskişehir Cemal Mümtaz Sosyal Bilimler Lisesi “İstiklal Harbinden İstiklal Marşına" başlıklı bir sempozyum gerçekleştirmiş.
Sempozyuma Sakarya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Haşim Şahin, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Muharrem Dayanç, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Fahri Yetim, Öğretim Görevlisi ve Yazar Mustafa Özçelik, Lefke Avrupa Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Saadettin Yıldız, Anadolu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Topal gibi çok değerli akademisyenler katılmış.
Cemal Mümtaz Sosyal Bilimler Lisesi, Eskişehir Anadolu Lisesi, Eti Sosyal Bilimler Lisesi,Uluslararası Cevat Ülger Anadolu İmam Hatip Lisesi, Bakü Türk Anadolu Lisesi, Özel Yeniyol Okulları, Özel Çağdaş Anadolu ve Fen Lisesi ve SEV Muzaffer Demir Anadolu Lisesinin katıldığı sempozyumda 5 oturumda 20 öğrenci bildirilerini sunmuş.
Oturumların moderatörlüğünü Anadolu Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi Müdürü Dr. Ferdi Bozkurt , Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Adnan Uzun, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Volkan Marttin, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Eylem Saltık, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Emine Gümüşsoy yapmış.
Cemal Mümtaz Sosyal Bilimler Lisesi tarafından çevrimiçi düzenlenen bu geniş kapsamlı ve bir hayli dolu sempozyum orta öğretim öğrencileri tarafından dikkatli bir şekilde takip edilmiş.
Ne diyelim Akif'in Nesli Mehmet Akif'i anmış, anlatmış. Böyle bir programı organize etmek ve sıkıntısız olarak üstesinden gelmek kolay, basit bir iş değil. Bu vesileyle bu sempozyumu tertip eden, bu kadar geniş bir katılımla gerçekleşmesini sağlayan öğrencilerimize, öğretmenlerine ve okul yöneticilerine teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.
![]() |
![]() |
![]() |
Uzunca bir zamandan beri, hatta pandemiden önceki zamanlardan beri aslında aynı sıkıntıyı sık sık yaşıyoruz. Efendim, birçok yerde taksi bulmakta zorlanıyoruz.
Dün de bir görüşmeye yetişmek için taksiye binelim dedik. Maksadımız zamandan kazanmaktı. Ancak şu açık ki Eskişehir'de taksiye binerek zamandan kazanamıyorsunuz!
Örneğin hayli yavaş giden tramvaya binmek bile birçok yerde daha avantajlı taksiye binmekten. Ancak işte insanın kafası taksiye gidiyor bir kere...
Bir kere taksi çağrı zili bulsanız bile bu taksiye ulaştığınız, ulaşacağınız anlamına gelmiyor. Biz de dün zile bastık, yaklaşık 10 dakika kadar bekledik ama taksiye ulaşamadık. Hareketli bir yol kenarıydı; bir süre bekledikten sonra oradan gelip geçen taksilere el kaldırdık. Hemen hepsi doluydu. İlk boş taksiye denk gelmemiz için yine bir 6-7 dakika geçti.
Her neyse sonunda taksiyi bulduk ve gitmemiz gereken yere gittik. Ancak tramvay ve taksi beklemek için geçirdiğimiz zaman neredeyse bir saati buldu.
Taksici kardeşlerimiz pandemiye rağmen, özellikle son dönemde işlerinin iyi olduğunu söylüyor. Öyle de olmalı diye düşünüyoruz. Zira birçok yerde taksi bulmakta zorlanıyoruz. Demek ki talep yüksek taksiye, her şeye rağmen. Bir de ışıklar az olsa, trafik sıkıntılı olmasa taksiler nasıl iş yapacak Eskişehir'de!
Bilmiyoruz kaç taksi var Eskişehir'de. Ancak taksi sayısının yeterli olmadığı aşikar. Vatandaş bir yere en kısa sürede en hızlı bir şekilde gitmek için tercih ettiği taksiyi 10-15 dakikada bulamıyorsa orada bir sıkıntı vardır. Artık bu nasıl çözülür, orasını biz bilemeyiz, şehri yönetenler bilir!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!