Son günlerde yağışların miktarı ve şiddeti arttı. Eskişehir'de hemen her yağış sonrasında gördüğümüz manzaralara biraz daha fazla rastlar olduk.
Şehrin neredeyse tamamına yakınında görülebilen bu sıkıntılı manzaraların bir hayli dramatik şekilde kendini gösterdiği yerler de var. Hiç değilse bu alanlarda yaşanan sıkıntıların ortadan kaldırılması, hiç değilse buralarda sıkıntının azaltılması için birtakım çalışmaların yapılabileceğini de daha önce bu köşede dile getirdik.
Eskişehir'de şiddetli yağışlar sonrasında sel meydana geliyor, su baskınları yaşanıyor. Tramvaylar çalışamıyor, trafikte inanılmaz bir kilitlenme meydana geliyor.
Garip olan şey bunlarla ilgili haberlere ve yorumlara şehrin bir kısmının takındığı tavır.
BAŞKALARININ YÖNETTİĞİ ŞEHİRDE DE OLMASI BİR ŞEYİ DEĞİŞTİRİYOR MU?
Eskişehir'de yaşanan bu sıkıntılı durumla ilgili haber yapsak ve yorum yapsak hemen altına "AKP'nin yönettiği falan şehirde de oluyor bunlar" gibi yorumlardan başlıyorlar "AKP'nin yönettiği şehirlere yağmur bile yağmadığı için bu tür felaketler orada hiç yaşanmıyor" gibi yorumlardan çıkıyorlar. Bazıları da "İyi de kardeşim Çevre Yolunu belediye mi yaptı? Bakın orada da su birikintileri oluşuyor!" deyiveriyor.
Bir kere, ülkemizdeki şehirlerin büyük bölümünde altyapı sorunu var. Bu konuda en iyiler, ister kabul edin ister etmeyin, AK Partili başkanlar tarafından yönetilen belediyelerin bulunduğu şehirler. Ancak kim olursa olsun, nerede olursa olsun o şehri yerelde yönetenler ve sorumlu oldukları alanlar bakımından da iktidar üzerlerine düşen işleri eksiksiz olarak yerine getirmelidir. Yerine getirmelidir ki vatandaş benzer durumlarda aynı sıkıntıları bir daha yaşamasın. Böyle bir sıkıntıyı ortadan kaldırmak, hangi partiden olursa olsun, tüm belediyelerin vatandaşa karşı sorumluluğudur.
HADİ GELİN ALTYAPIDA DA ÖRNEK OLALIM TÜM TÜRKİYE'YE, VAR MISINIZ?
Diğer yandan başka şehirlerde yaşanan benzer sıkıntılar en başta o şehirlerin sorunu. Biz kendi yaşadığımız şehirde sorunların en aza indirilmesi, vatandaşın en rahat şekilde yaşamasının sağlanması için uğraş vermek durumundayız. Madem birçok konuda Türkiye'ye örnek oluyoruz (yandaş medyalarında çıkan haberlere bakarsınız nasıl örnek olduklarını birçok örneği ile görebilirsiniz) öyleyse gelin şu altyapı konusunda da tüm Türkiye'ye yapacaklarımızla örnek olalım! Herkes Eskişehir'deki belediyelerin bu işi nasıl çözdüklerini ve halkı nasıl rahatlattıklarını konuşsun. Eskişehir'in namı yürüsün gitsin. İstemez misiniz bunu?
Hemşehrilerimiz hükümet yanlısı da olabilirler yerel yönetimler yanlısı da. Siyasi görüşleri itibariyle o partiye ya da şu partiye kendilerini yakın hissedebilirler. Ancak birinin tarafında olmamız ortada hepimizi olumsuz etkileyen sorun ve sıkıntıları inkar etmemize ya da sulandırmamıza neden olmamalı; bu sorunların çözümü için merkezi hükümete ya da yerel idarelere hep birlikte baskı yapabilmeliyiz. Hem hükümeti hem de belediye yönetimlerini bize en güzel hizmeti en uygun şartlarda sunsunlar, sıkıntılarımızı azaltsınlar diye seçmiyor muyuz? Onları bu nedenlerle göreve getirmiyor muyuz?
BAŞIMIZI KUMA SOKARAK, YOK GİBİ DAVRANARAK SORUNLARDAN KURTULAMAYIZ
Görmezden gelerek, yok farz ederek ne ülkemizdeki ne de şehrimizdeki sorunların üstesinden gelebilir, yaşanan sıkıntıları ortadan kaldırabiliriz. Gözlerini kapatan gündüzü kendine gece eder. Başını kuma sokan başkalarını göremez ama başkaları onun başı haricinde her yerini görürler; bu tür konularda başımızı kuma gömmek zorunda mıyız? Başımızı kuma gömersek bizi yönetenler de üç maymunu oynar, bizler de o sorun ve sıkıntılarla daha uzun seneler mücadele eder dururuz. Tüm bu yaşananların cefasını biz çekeriz, oy verip bize hizmet etmeleri için seçtiklerimiz de hiçbir şey yapmadan sahip oldukları ve bizim için kullanmaları gereken imkanları kendileri için kullanır ve keyif çatarlar!
![]() |
Dün, Şehir Gazetesinden Murat Keskin, Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sanem Oktar'ın, Genel Başkan Başdanışmanı Cem Avşar ve beraberindeki heyetle Eskişehir'e yaptıkları ziyaret hakkında harika bir yazı yazdı.
Hatırlarsanız, biz bu köşede dikkatlerinize sunduğumuz bir yazımızda Deva Partisi'nin Gelecek Partisi'ni gölgede bıraktığını ifade etmiştik. Gerçekten de öyle olmuştu ama Deva Partisi, başta Genel Başkanı Ali Babacan olmak üzere hata üstüne hata yapmaya başladılar. Türkiye'nin en büyük ili İstanbul'da il yönetimini görevden almak zorunda kaldılar. Eskişehir'de ise kendi varlıklarını göstermeyi ne yazık ki başaramadılar. Bazı isimlerin potansiyeline de Deva Partisi yönetimlerinde yazık edildi!
Daha hiçbir şeyi başaramadan parti içinde çatışmalar başladı. Eskişehir'de de öyle oldu. Bilenler neyi kastettiğimizi hemen anlamışlardır. Ancak bilmeyenler için de söyleyelim: İl Başkanı bir partinin bir şehirde ne kadar popüler olacağının, ne kadar kendisinden söz ettireceğinin baş aktörüdür. Eğer bir parti bir şehirde varlığını gösterememişse bunun baş sorumlusu il başkanıdır.
Deva Partisi İl Başkanını şahsen tanımıyoruz. Hakkında elbette çok şey duyduk. Biz duyduklarımıza göre çok fazla yorum yapan biri değiliz. Ancak parti Eskişehir'de il başkanı ararken bugünkü il başkanı haricinde daha başka isimleri ikna edebilmek için gerçekten de çok büyük çaba sarf etmek zorunda kalmış, o isimleri ikna edemeyince de bugünkü başkanda karar kılınmıştı!
Deva Partisi, Ali Babacan'ın henüz AK Parti'de milletvekiliyken, kendi partisinin Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı nasıl gidip muhalefetin adayını belirlemek için çalıştığını kendi ağzıyla itiraf etmesiyle büyük imaj kaybı yaşadı. Ali Babacan gibi bir ismin gizli kalması gereken böyle bir hadiseyi uluorta anlatması ve kendini harcaması partinin potansiyelinin erkenden harcanmasına neden oldu.
O gün bugündür de bize kalırsa partide geriye doğru gidiş devam ediyor. Eskişehir'e partinin en önemli isimleri geliyor ve neredeyse partililerin bile haberi olmuyor, kamuoyunun, gazetecilerin hiç haberi olmuyor.
Ben partinin genel başkanı olsam İstanbul'dan hemen sonra Eskişehir için de kararımı verir ve hemen uygulardım. Ama tabi kendi bilecekleri iş. Gerçekten kazanmak istiyorlarsa kaybettirenlere daha fazla fırsat vermeyecekler; veriyorlarsa kaybetmeyi de göze alıyorlar demektir!
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!