Kaya, göreve geldiği günden bu yana sürekli pazarlarda olduğunu belirterek, “Salı pazarından pazartesi pazarına kadar Tepebaşı bölgesinde kurulan hemen her pazara çıktım, farklı mahallelerde bulundum. Fakat arkadaşları göremediğimiz için, pazara çıkmadıklarından dolayı, insan kendisinin yapmadığı şeyi karşısına söylüyor. On yılda bir kere pazara gelip ‘bunlar pazara çıkmıyor’ demek büyük bir aymazlıktır. Biz pazara her daim çıkıyoruz. Sadece pazarda değil, kahvelere, akşam kahvelerine, köylere gidiyoruz. Tepebaşı bölgesinde 42 köy mahallesi var ve ben bunların tamamını tek tek dolaştım. Hiçbirinde ne CHP’li bir arkadaş, ne yetkili gördük. Bunlar sadece ‘çamur at izi kalsın’ siyaseti yapıyorlar. Vatandaşımız da bunu çok iyi görüyor” dedi.
Kaya, belediyenin hizmet odaklı çalışmadığını belirterek, “Bunları yapmak yerine, Tepebaşı’nda hizmet vermeye odaklanıp ‘Sayın Ahmet Ataç’ı nasıl çalıştırabiliriz, nasıl hizmet yönüne döndürebiliriz?’ diye düşünseler daha iyi olur” ifadelerini kullandı.
Pazar fiyatları ve mevsimsel değişimler
Başkan Kaya, pazardaki fiyatlarla ilgili olarak ise şunları söyledi; “Meyve fiyatları yüksek, çünkü talep fazla ama arz düşük. Bir ürün ilk çıktığında fiyat yüksek olur; ama bir hafta sonra fiyat düşer. Arkadaşlar daha önce karpuz üzerinden siyaset yapmışlardı. Şu anda pazarda karpuzun tanesi 50 lira. Domates 40 liradan aşağı inmedi, biber de aynı şekilde. Ancak turşu sezonu; sabah pazardan domatesi 15 liraya aldım. Fiyatlar mevsimine göre normal. Mevsiminde sebze-meyve yersek hem uygun fiyata alırız hem de hormonsuz ürün tüketiriz, bu da sağlık açısından çok önemlidir.”
Köy ve merkez mahallelerdeki sorunlar
Kaya, köy mahallelerinde ciddi eksiklikler olduğunu vurguladı; “Çöpler düzenli alınmıyor, şebeke suyu çekilmiş ama bazı yerlere su verilmemiş. Mahalle statüsünde oldukları için yolların taş döşemeleri eksik. Köy mahalleleri bundan şikâyetçi.”
Merkez mahallelerde ise kentsel dönüşüm eksikliğine dikkat çeken Kaya, “Eskişehir’in Tepebaşı bölgesinde kentsel dönüşümle ilgili tek bir bina dahi yok. İmar çalışmaları yok. Allah korusun bir deprem olduğunda çarşıya ne ambulans, ne itfaiye, ne de asker girebilir. Durum çok vahim” dedi.
Belediyeyi de eleştiren Kaya, “Belediye başka işlerle uğraşıyor. Vatandaş artık görüyor: ‘Hizmet adı altında yeme-içme politikası devam ediyor, hizmet yok.’ Örneğin Behiç Çelik Spor Salonu’nda geçen hafta iki sporcu zemin sorunları yüzünden sakatlandı. Parklar rezalet içinde. Batıkent Parkı’ndaki su birikintisi leş gibi, temizlemiyorlar” ifadelerini kullandı.
İmar ve otopark sorunları
Kenar mahallelerde inşaat olmadığını, merkezde ise inşaatların hızla yükseldiğini söyleyen Kaya, “Fabrikalar bölgesinde büyük plazalar yapılıyor, yollar dar, otopark sorunu yaşanacak. Aşağı Söğütönü tarafında plansız kavşaklar, ışıklar yapıldı. Vatandaşlara giriş yolu bile bırakılmamış. Bu tamamen bilinçsiz belediyecilik” dedi.
Otopark sorunlarına da değinen Kaya, “Seçim propagandamızda üç belediyemizde de en büyük sorun otoparktı. İnşaat firmalarından otopark ücreti alınıyor, ama merkezde araç park eden vatandaştan da para kesiliyor. Bu bir ‘haraç sistemi’. Belediyede mafya düzeni var” dedi.
Belediye üzerindeki denetim ve istifalar
Kaya, belediyede yaşanan istifaları da şöyle aktardı; “Geçen haftalarda başkan yardımcılarından biri istifa ettirildi. Çift maaş alma durumları ortaya çıkınca biz bastırdık. Birçok konuda da aynı şekilde, son bir senedir belediyeyi zorlayarak hizmet üretmeye mecbur ettik.”