Eskişehir'de Kadın Dayanışma Komiteleri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Anadolu Üniversitesi Merkez Yemekhaneden Hukuk Fakültesine kadar yürüdü. Yürüyüşte “Düzeniniz batsın kadınlar yaşasın”, “Yaşasın 8 Mart”, “Kadınların katili patron düzeni” sloganları atıldı. Yürüyüşün ardından Kadın Dayanışma Komiteleri adına açıklama yapan Rümeysa Çakır, “AKP Türkiye’sinde yoksulluğun, sömürünün, şiddetin en ağırını emekçi kadınlar yaşıyor” dedi.
BU NASIL BİR GÜVENLİK ANLAYIŞI?
Mücadele ederek kazanılan haklarına göz dikildiğini belirten Çakır, “Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için toplandık. Önceki yüzyılın başında emekçi kadınların sömürüye, yoksulluğa, savaşa karşı mücadele verip hakları için sokaklara döküldükleri bu gün, emekçi kadınların günüdür, bizim günümüzdür.
Bundan 100 yıl önce emekçi kadınların yaşadıklarının çok benzerini bizler bugün hâlâ yaşıyoruz. AKP Türkiye’sinde yoksulluğun, sömürünün, şiddetin en ağırını emekçi kadınlar yaşıyor. Üstelik, bugüne kadar mücadele ederek kazandığımız haklarımıza da göz dikiyorlar. Geleceği için çaba sarf eden genç ve öğrenci kadınlar olarak bizler de bu düzenin yarattığı sömürüyü, şiddeti, eşitsizliği çok derinden hissediyoruz. Tarikatları palazlandırıp kampüslerimizin içine kadar sokuyorlar, kadına yönelik şiddeti körükleyip üniversitelerde kadın öğrencilerin tacize uğramasının önünü açıyorlar. Güya bizlerin güvenliğini çok önemsediklerini söyledikleri için giriş çıkış saatlerimizi belirleyen yurtlarımıza, kim olduğunu bilmediğimiz insanların girebildiğini görüyoruz. Bu nasıl bir güvenlik anlayışı?
Her geçen gün bizlerin umudunu çalmaya çalışıyorlar. Bu düzenin kirli yanlarıyla uğraşırken bir yandan da sıra arkadaşlarımızı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kimi bu umutsuzluktan çıkamayıp hayatına son vermekte çareyi arıyor, kimiyse eski erkek arkadaşı tarafından vahşice katlediliyor. Bu haberleri duyunca hepimiz benzer duyguları hissediyoruz evet ama bize oradan kalan en güçlü duygu öfke olmalı. Bu düzene, bize reva gördükleri hayata, bizden çaldıklarına öfkemizi diri tutup onlardan hesap sormak için bir araya gelmeli, sesimizi yükseltmeli, “İtirazım Var” demeli, mücadele etmeliyiz. Çünkü önceki yüzyıldan biliyoruz: Kadınlar bir araya gelerek, dayanışma halinde kol kola yürüdüğünde bu düzeni değiştirme gücüne sahip. İşte bu yüzden “Kadınlar Değil, Düzen Yenilecek” sözümüze sonuna kadar inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“BİZE REVA GÖRDÜKLERİ SÖMÜRÜYE KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ”
Tüm kadınları eşit, laik ve bağımsız bir ülke için mücadeleye güç vermeye çağıran Çakır şunları söyledi; “AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2025’i "Aile Yılı" ilan etmesinin ardından hedefinde kadınlar ve LGBTİ+’lar olan bir yasa tasarısı sunuldu. Aile Yılı ve bu taslaktan kadınların payına “annelik” ve esnek çalışma modeli düşüyor. Tüm bunlar, eşitlik ve özgürlük adına kadınların bir araya gelmesinin ve mücadele etmesinin kanıtı. Bizler bugün “yaşasın 8 Mart” diye, yılın geri kalan günleri de “düzeniniz batsın, kadınlar yaşasın” diye haykırmaya devam edecek ve kadınların hayatına daha fazla müdahale edilmesine izin vermeyeceğiz!
Ayağa kalkan kadınların sayısı her geçen gün artıyor. Sıra arkadaşlarımız Ayşenur ve İkbal için Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar sokağa çıkıp neler yapabildiklerini, ne kadar güçlü olabildiklerini gösterdi. Bizler de Eskişehir’den sesimizi çok güçlü bir şekilde duyurduk. Arkadaşlarımız için bir araya geldik, onların hakkını savunduk. Daha soracak çok hesabımız var. Tam da düzenin korktuğu şeyi onlara yaşatmaya devam edeceğiz, sokağa çıkmaya devam edeceğiz. Bize reva gördükleri şiddete, sömürüye, geleceksizliğe karşı mücadele edip bir araya gelecek ve sınıfımızla buluşacağız. Bizden çalmaya çalıştıkları 8 Mart’ı daha da sahiplenecek ve “Ekmek ve Barış” diye haykırıp sınıf mücadelemize devam edeceğiz. Bunun için Kadın Dayanışma Komiteleri’nde bir araya geliyoruz ve tüm kadınları eşit, laik ve bağımsız bir ülke için bu mücadeleye güç vermeye çağırıyoruz.
Selam olsun eşit ve özgür günlere inanan, bu günleri getirecek olan sosyalist kadınların verdikleri mücadeleye. Selam olsun egemen sınıfın baskısına karşı 150 yılı aşkın bir süredir boyun eğmeyen emekçi kadınların direnişine. Hepimizin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun.”
