"Şiddetin yöneldiği her beden kırmızı çizgimizdir" diyen Öztürk, yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Toplum olarak gün geçtikçe daha fazla şiddet haberine uyanıyoruz. Kadına, çocuğa, erkeğe, hayvana… Fark etmiyor. Şiddetin yöneldiği her varlık, her beden bizim için kırmızı çizgidir."
Kendisini yalnızca bir siyasi temsilci değil; bir anne, bir kız kardeş, bir yurttaş ve bir vicdan olarak tanımlayan Meral Öztürk, "Bugün burada, sadece bir kadının değil; bir annenin, bir kız kardeşin, bir yurttaşın, bir vicdanın sesi olarak konuşuyorum: Şiddetin her türlüsüne karşıyız ve asla sessiz kalmayacağız. Ne yazık ki Eskişehir gibi sosyal duyarlılığı yüksek bir şehirde bile zaman zaman akran zorbalığı, kadına yönelik şiddet ya da hayvana eziyet gibi kabul edilemez olaylar gündeme geliyor. Sessizlikle normalleştirilen her şiddet, başka bir şiddetin zeminini hazırlıyor. Bu nedenle biz Anahtar Parti olarak, şiddete karşı yalnızca kınamakla kalmayacak; bu eylemleri caydırıcı ve cezalandırıcı şekilde anayasada güvence altına alacak adımları atacağız" dedi.
Öztürk, özellikle okullarda ve dijital ortamlarda artan akran zorbalığına da dikkat çekerek, "Akran zorbalığı da görmezden gelinemeyecek kadar büyük bir toplumsal sorundur. Okullarda, sosyal çevrelerde ya da dijital mecralarda çocuklarımızın, gençlerimizin maruz kaldığı baskılar, onları psikolojik çöküntülere sürüklüyor. Erken yaşta başlayan bu zorbalık, ilerleyen yıllarda şiddet sarmalına dönüşüyor. Bu zinciri kırmak, geleceğimizi korumak demektir" şeklinde konuştu.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde yasal düzenlemelerin yanı sıra bu yasaların etkin uygulanmasını da tavizsiz şekilde takip edeceklerini vurgulayan Öztürk şunları söyledi; "Anahtar Parti olarak çözüm odaklıyız. Kadına yönelik şiddeti engelleyecek yasal düzenlemeleri sadece hayata geçirmekle kalmayacağız, bunların uygulanmasını da tavizsiz bir biçimde takip edeceğiz. Aynı şekilde, hayvan haklarını da anayasal güvence altına alacak, eziyetin değil yaşam hakkının üstün tutulduğu bir hukuk sistemini inşa edeceğiz. Bu şehirde ve bu ülkede yaşayan her canlının eşit, özgür ve güven içinde yaşamasını savunuyoruz. Sözümüz nettir: Şiddeti durdurmadan, toplumu iyileştiremeyiz. Ve biz, iyileşmeye Anahtar’ız."