İlçeye bağlı Hebüllü Mahallesi’nde yaşayan kadınlar, yüzyıllardır süregelen imece usulü ekmek yapma geleneğini sürdürüyor. Her iki haftada bir köyün ortak kara fırınında bir araya gelen kadınlar, geceden hazırladıkları hamurları sabahın erken saatlerinde yumak haline getirip odun ateşinde taş fırında pişiriyor. Kendine özgü lezzeti ve uzun süre bozulmadan saklanabilmesiyle bilinen köy ekmekleri hem ev halkı tarafından tüketiliyor hem de misafirlere ikram ediliyor. Ekmek gününde yalnızca ekmek değil, peynirli ve çökelekli çörekler ile bazlamalar da hazırlanıyor. Yaklaşık iki hafta boyunca tazeliğini koruyan ekmekler, sobada ısıtılarak ilk günkü lezzetiyle yeniyor. Köy kadınlarının el birliğiyle yürüttüğü bu gelenek, sadece yöresel lezzetlerin korunmasına değil, aynı zamanda köy halkının dayanışma ve paylaşma kültürünün güçlenmesine de katkı sağlıyor.
İmece usulü ekmek yapımının hem kültürel mirasın hem de sosyal bağların simgesi olduğunu söyleyen Nazife Arslan, "Nenelerimizden öğrendiğimiz gibi ekmek yapıyoruz. Kendi fırınımız. Komşular da geliyor onlara yardımcı oluyoruz. Köy ekmeğini kendimiz yapıyoruz. Hane sayısı az olanlar bir hafta tüketiyor. Kalabalık olanlar üç gün yiyor" dedi.