Sadece Eskişehir fayı değil, diğer faylar da tehdit oluşturuyor
Simav’da yaşanan depremin bölge için büyük bir uyarı niteliğinde olduğunu söyleyen Durmazlar, şu ifadeleri kullandı: "Sadece Eskişehir fayının, Dodurga fayının veya yayınlanan fayların değil, Simav ve Gediz faylarının da incelenmesi gerektiğini daha önce defalarca dile getirdik. Çünkü bu faylar geçmişte büyük acılara yol açtı. 1976’da Simav’da meydana gelen depremde şehir tamamen yıkılmış, yeni yerleşim başka bir noktada kurulmuştu. O dönem, deprem kış gecesi meydana geldiği için soba yangınları ve diğer ikinci etkiler çok ağır olmuş, günlerce yanık et kokusu hissedilmişti."
Durmazlar, deprem riskinin sadece binaların sağlamlığıyla sınırlı olmadığını belirterek, "Binanız sağlam olabilir ancak deprem gündüz vakti bir alışveriş merkezinde ya da komşunuzun evinde olduğunda, yanınızdaki zayıf bir bina üzerinize yıkılabilir. Bu yüzden depremi sadece olduktan sonra değil, olmadan önce de insanların gündemine taşıyacağız. Arkadaşlarımızla bir yol haritası hazırladık. Eskişehir’de deprem bilincini artıracak bir sistem kuracağız ve bu çalışmaları önümüzdeki haftalarda kamuoyuyla paylaşacağız." dedi.
Beylikova’daki rezerv: “Neye sahip olduğumuzu bilmiyoruz”
Konuşmasında Beylikova’daki nadir toprak elementleri rezervine değinen Durmazlar, rezervin büyüklüğüne rağmen kamuoyunun yeterli bilgiye sahip olmadığını söyledi. Durmazlar, "Evet, dünyanın ikinci büyük rezervi bulundu. Ancak içinde hangi elementlerin bulunduğunu hâlâ tam olarak bilmiyoruz. En büyük eksikliğimiz bu. Bir Amerikalı bizim madenimizi bizden daha iyi biliyor. Enerji Bakanlığı bugüne kadar rezervin içeriği, kalitesi ve işlenmesi konusunda net bir açıklama yapmadı." ifadelerini kullandı.
Bu elementlerin stratejik önemine dikkat çeken Durmazlar, "Nadir toprak elementleri bugün en çok mıknatıslar ve katalizörlerde kullanılıyor. En yüksek gelir sağlayan alanlar ise lazerler ve şarjlı pillerdir. Biz bugün TOGG üretiyorsak, şarjlı pillerini bu elementlerle karşılayabiliriz. Ayrıca medikal görüntüleme, telekomünikasyon, aydınlatma, uzay teknolojileri gibi birçok alanda bu elementlere ihtiyaç var. Türkiye olarak bu rezervin içeriğini en ince detayına kadar bilmek ve buna göre strateji geliştirmek zorundayız. Bu, sadece Eskişehir’in değil, tüm Türkiye halkının hakkıdır." şeklinde konuştu.
Durmazlar, hem deprem hazırlıkları hem de Beylikova’daki maden rezervleri konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi ve somut adımlar atılması gerektiğini belirterek, “Bu meseleleri Amerikalılardan önce bizim öğrenmemiz gerekiyor" dedi.