“Biz, şehitleriyle yaşayan bir milletiz,” diyerek sözlerine başlayan Ayşen Gürcan, 15 Temmuz’un sadece bir darbe girişimi değil, milletin yazdığı en büyük direniş destanlarından biri olduğunu söyledi. Gürcan, “O gece bu milletin üzerine doğrultulan silahlar sadece bedenimizi değil, irademizi hedef aldı ama başaramadılar” dedi.
Şehitlerin ve gazilerin bu toprakların gerçek sahibi olduğunu belirten Gürcan, 15 Temmuz gecesi sokağa çıkanların sadece asker ya da polis olmadığını, “iman dolu yürekleriyle” milletin kendisi olduğunu vurguladı.
“Devletimize sahip çıkmaya geldik diyen Batuhanlar, 15 yaşında şehit olan Halil İbrahim Yıldırım, toprağa düşen Abdullah Tayyip, ellerinde bayraklarıyla meydanlara koşan cesur kadınlar… İşte bu milletin gerçek sahipleri onlardır” dedi.
Ayşen Gürcan, 15 Temmuz gecesi yaşananların yalnızca iç dinamiklerle açıklanamayacağını belirterek, “Bu sadece içerideki hainlerin değil, dışarıdaki efendilerinin yüzyıllardır süregelen hesaplarının yeni perdesiydi” dedi.
Ordunun üniformasını gasp edenlerin Mehmetçiğin şanlı ismini kirletmeye çalıştığını belirten Gürcan, “Ama unuttukları bir şey vardı. Bu millet diz çökmez, teslim olmaz. Bu millet esareti toprağa gömmüş bir millettir” ifadelerini kullandı.
O gece milyonların sokaklara çıktığını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla bir milletin nasıl kenetlendiğini hatırlatan Gürcan, “O gece yalnızca tanklar durmadı, esaret senaryoları da çöpe atıldı” dedi.
Avrupa’nın salonlarında kotarılan, Pentagon’un masalarında çizilen planların o gece tarihe gömüldüğünü belirten Ayşen Gürcan, “Bu milletin kaderi Londra’da, Washington’da yazılamaz” ifadesiyle dikkat çekti.
15 Temmuz’un aynı zamanda bir diriliş gecesi olduğunu söyleyen Gürcan, “İhanetin karanlığına karşı imanın nuruyla yüründü. O ruh hâlâ dimdik ayaktadır” dedi.
Bugün Türkiye’nin sadece güvenliğini değil, toplumsal barışını da güçlendirdiğini vurgulayan Gürcan, “Devlet, kardeşliği tahkim ediyor. Ötekileştirmenin yerine adalet, öfkenin yerine izan geliyor” dedi.
Konuşmasının sonunda Gürcan, “Bu milletin iradesini teslim alamayacaksınız, bu bayrağı yere düşüremeyeceksiniz, bu ezanı susturamayacaksınız” ifadeleriyle meydandaki kalabalığa seslendi.
